KUŞAKTAN KUŞAĞA

Bütün zamanların ortak sorunu kuşak çatışması, tabiki bu konuya değinmemek olmaz.

Günümüz gençliği büyüklerini tutucu, geri kafalı, anlayışsız, heyecanını yitirmiş olarak algılarken, biz büyükler ise gençleri çoğu zaman saygısız, duyarsız, kuralları boş vermiş gibi algılarız. Oysa bizlerde gençken o dönemin bize verdiği heyecanla benzer sorunları yaşadık ama üzerinden zaman geçti unuttuk.

"Bizim zamanımızda böyle miydi?" diye başlayan cümleler kurduğumuz oluyor.

Ama bunun her kuşakta yaşanılan döngüsel bir sistem olduğunu unutmayalım.

Geçmiş tüm zamanlarda yaşanmış ve yaşanmaya devam eden kronik bir sorundur kuşak çatışması. Yaşanılması mecburi, kaçınılması mümkün olmayan bir gerçektir.

Çünkü bu dönemlerde genç nesilde farklılıklar yaşanacak ki kişiliği otursun, kimliklerini kazansınlar. Aksi takdirde  pasif, içine kapanık, kendi kararlarını veremeyen, aileye bağımlı, kendi ayakları üzerinde duramayan tek düze kişilikler oluşur.

Çocuklarımızı kendi döneminiz için değil, yaşadıkları ve yaşayacakları dönemler için yetiştirmeliyiz. Zira  son yıllarda dünyada ki bilişim ve teknoloji, düşünce, sosyal yaşam, kültürel değişimler bizimde kendimizi değiştirip güncellememizi zorunlu kılmıştır.

Bunun çözümü zaman ve doğru iletişim.

Empati kurmalı, sözlü ve sözsüz iletişim becerimizi güçlendirmeliyiz.

Yani etkin dinlemeyi başarmak için beden dili, jest ve mimiklerimizi doğru şekilde kullanmalıyız.

Zira genç nesil dikkate alınmak ve bunu hissetmek ister.

Çözüm; çatışmayı tanı, çözüm yollarını ortaya koy, en iyi çözümde anlaş, çözümü uygulamaya koy, çözümü gözden geçir.

Birlik ve beraberliğin pekişmesi için aile içinde ortak hedef ve hayaller olmalı ve bunu sağlamanın yolu  birlikte vakit geçirmek, etkinlikler düzenlemek.

Meşela pikniğe gidin her ne kadar nazlansa da genç nesil tatlı dil ile ikna olacaktır.

Ortak bir filmde karar verebilir, sinemada veya evde izleyebilirsiniz.

Sinema olayı pandemiden ötürü bir süre rafa kalksa da bir gün bu seçenek yine olacaktır hayatımızda.

Zaman zaman kendi fikir duygu ve düşüncelerimizle bile çatışırız ve duygu ile mantığın ortak bir noktada buluşması zaman alabilir.

Her ne kadar çocuğumuz olsa da kendine has fikirleri doğruları düşünceleri olacak ve yolunu çizecektir.

Bizim yapmamız gereken bu yolda önüne gelebilecek engellerde tecrübe ve deneyimlerimizi paylaşmak, sizin ona verebileceğiniz tek ışık budur.

Bedeller ödeyerek kazandığınız tecrübe ve deneyim  onların yoluna ışık tutacak ve daha sağlam ayaklarını yere basmasını sağlayacağız.

Ey gençlik, hayat bir zaman tünelidir.

Dünya senin avucunun içinde zannederken aslında sen o döngünün içinde bir denek faresi olduğunu anlayana kadar düşecek, kalkacak, doğru bilip, yanlış olduğunu bir takım bedeller ödeyerek anlayacaksın.

Her kuşak bir önceki kuşağın öğrencisi ,bir sonraki kuşağın öğretmenidir.

GÜNÜN SÖZÜ

Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.

                                                                                                                                              Mustafa Kemal Atatürk