Küresel piyasalarda gözler Fed Başkanı Powell’a çevrildi
Küresel piyasalarda, Güney Kore’de dün artan siyasi tansiyonun sınırlı da olsa yatışmasıyla pozitif bir seyir öne çıkarken, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın bugün yapacağı konuşmalar yatırımcıların odağına yerleşti.
Dün Güney Kore'de, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un
sıkıyönetim ilan etmesi ve edilen sıkıyönetimin parlamento tarafından oylanıp
kaldırılması ülkede tansiyonun önemli şekilde artmasına neden oldu.
Analistler, bölgeye yönelik haber akışının yakından takip
edildiğini belirterek, Güney Kore'deki siyasi belirsizliklerin yanı sıra Donald
Trump'ın yeniden seçilmesi sonrası devam eden tarife endişelerinin
yatırımcıları temkinli davranmaya yönlendirdiğini söyledi.
Öte yandan, ABD'de dün açıklanan JOLTS açık iş sayısı verisi
işgücü talebinin zayıfladığını ancak hala devam ettiğini göstermesi, ülkenin
resesyona girmeden enflasyonla mücadelesini sonuçlandırabileceğine olan
iyimserliği destekledi.
Buna göre, ülkedeki açık iş sayısı, ekimde bir önceki aya
kıyasla 372 bin artarak 7 milyon 744 bine yükseldi.
Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen açık iş
sayısının bu dönemde 7 milyon 510 bin olacağı öngörülüyordu.
Bugün açıklanacak ADP özel sektör istihdamı ve hizmet
sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisinden alınacak sinyallerin
ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi verebileceğini kaydeden analistler,
veriler sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceğini ifade etti.
Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken San
Francisco Fed Başkanı Mary Daly, Bankanın bu ayki toplantısında faiz
indiriminin gündemden düşmediğini ifade ederek, faiz indirimlerinin
zamanlamasının tartışmaya açık olduğunu ancak politika faizinin düşmeye devam
etmesi gerektiğini savundu.
Daly, faiz artışı için herhangi bir neden görmediğini
vurgulayarak, politika değişiminin yönünün aşağı doğru olduğunu söyledi.
Fed Yönetim Kurulu üyesi Adriana Kugler, son yıllarda
maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefinde önemli ilerleme kaydettiklerini
ve ekonominin iyi bir konumda olduğunu anlattı.
İş gücü piyasasının sağlam kalmaya devam ettiğini dile
getiren Kugler, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir bir yolda
göründüğünü belirtti.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de gelecek yıl faiz
oranlarının şu anki seviyelerinden oldukça düşecek gibi göründüğünü ifade etti.
Fed'in gelecek yıl izleyeceği yola ilişkin soru işaretleri
yatırımcıların karar almasını zorlaştırırken, bugün Powell'ın yapacağı sözle
yönlendirmelerin bankanın gelecek dönem politikasına ilişkin ipucu verebileceği
tahmin ediliyor.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki
fiyatlamalarda Fed'in yılın son para politikası toplantısında 25 baz puan faiz
indirimi yapacağına yönelik beklentiler yüzde 75 seviyesinde bulunuyor.
Kurumsal tarafta ise ABD'nin seçilmiş başkanı Donald
Trump'ın, çelik üreticisi US Steel'ın Japon şirket Nippon Steel tarafından
satın alınmasını engelleyeceğini belirtmesi sonrasında US Steel'ın hisseleri
yüzde 8 değer kaybetti.
Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu
sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi 106,4'ten güne
başladı.
Altının ons fiyatı dün yüzde 0,2 değer kazanarak 2 bin 642
dolara yükselmesinin ardından şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,1 üzerinde
2 bin 646 dolardan işlem görüyor.
Yarın yapılacak OPEC+ toplantısı öncesinde petrol
fiyatlarında yukarı yönlü bir seyir öne çıkarken, dün yüzde 2,5 yükselişle 73,5
dolardan kapanan Brent petrol, bugün yüzde 0,2 artışla 73,7 dolar seviyesinde
bulunuyor.
New York Borsası'nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,05 ve
Nasdaq endeksi yüzde 0,40 yükselirken, Dow Jones endeksi yüzde 0,17 düştü.
S&P 500 endeksi ve Nasdaq endeksi dün kapanış rekorunu tazeledi. ABD'de
endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Avrupa borsalarında dün alıcılı bir seyir hakim olurken,
bugün ECB Başkanı Christine Lagarde'ın ve İngiltere Merkez Bankası (BoE)
Başkanı Andrew Bailey'in yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında
bulunuyor.
Bölgede açıklanan verilerden alınan sinyaller resesyon
endişelerini desteklemeye devam ederken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek
dönemde atacağı adımların büyüklüğünü yönelik belirsizlikler varlığını koruyor.
Analistler, resesyon endişelerinin ve düşen imalat
aktivitesinin canlandırılması için 50 baz puanlık bir faiz indiriminin öne
çıkabileceği belirtmesine karşın, geçtiğimiz günlerde açıklanan kasım ayına
ilişkin öncü enflasyon verisinin yıllık bazda ECB'nin hedeflediği yüzde 2
seviyesinin üzerinde gelmesinin 50 baz puanlık bir indirime yönelik beklentileri
sınırladığını söyledi.
Bugün Lagarde'ın açıklamalarında gelecek dönem atılacak
adımlara ilişkin ipuçları aranacağını bildiren analistler, yılın son faiz
kararı öncesinde banka yetkililerinin açıklamalarının piyasaların yönü üzerinde
etkili olabileceğini vurguladı.
Analistler, ayrıca Fransa'da bütçe sebebiyle ortaya çıkan
politik gerilime yönelik haber akışının da yakından takip edilmeye devam
ettiğini ifade etti.
Bu gelişmelerle dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde
0,56, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,42, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,26
ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi de yüzde 1,03 yükseldi. Avrupa'da endeks
vadeli kontratlar yeni güne ise karışık başladı.
Asya piyasalarında yeni işlem gününde karışık bir seyir
izlenirken, gözler Güney Kore'deki politik gerilime çevrildi.
Dün, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, muhalefetin devlet
karşıtı aktivitelere bulaştığını belirterek, ülkede "sıkıyönetim"
ilan etti.
Yoon, "Sıkıyönetim Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan
kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçlıyor." ifadesini
kullanmıştı.
Bu gelişmelerin ardından parlamento Devlet Başkanı Yoon'un
ilan ettiği sıkıyönetimin kaldırılmasını oylayarak kabul etti.
Yoon'un "sıkıyönetim" kararının, muhalefetteki
Demokrat Partinin parlamento bütçe komisyonunda bütçe tasarısını reddetmesinin
ve devlet denetçisi ile başsavcı hakkında görevlerini kötüye kullanma
önergeleri sunmasının ardından geldiği belirtiliyor.
Gelişmelerim ardından, Güney Kore Merkez Bankası, istikrarı
sağlamak için gerektiğinde kısa vadeli likiditeyi artıracağını ve döviz
piyasalarında "aktif" adımlar atacağını bildirdi.
Güney Kore Maliye Bakanı ise "Hisse senetleri,
tahviller, kısa vadeli para piyasası ve döviz piyasasına, tam normale dönene
kadar, sınırsız likidite enjekte edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Analistler Güney Kore'deki haber akışının yakından takip
edildiğini belirterek, özellikle bölge ülkelerinin gelişmelerden etkilenmeye en
açık ülkeler olduğunu kaydetti.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi ve Hong
Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi
yüzde 1,4 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 geriledi.
Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da
BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,51 değer kazanarak 9.827,23 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 34,7339'dan kapanırken, bugün
bankalararası piyasada yatay seyirle 34,7470'den işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde reel efektif döviz kuru ve
fiyat gelişmeleri raporu, Fed Başkanı Powell ve ECB Başkanı Lagarde'ın konuşmalarının
yanı sıra Avro Bölgesi'nde ÜFE ve ABD'de ADP özel sektör istihdamı başta olmak
üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST
100 endeksinde 10.000 ve 10.150 puanın direnç, 9.800 ve 9.600 seviyelerinin
destek konumunda olduğunu kaydetti.
AA