KURBAN VE TESLİMİYET

Allah’a kulluğumuzu arz ettiğimiz, verdiği nimetlere şükrettiğimiz müstesna bir vakittir Kurban Bayramı. Hz. İbrahim’in imanını, Hz. Hacer’in sadakatini ve Hz. İsmail’in teslimiyetini kuşananlara Rabbimizin bir ikramı. Bugün, İslam’ın nişanelerinden olan kurban ibadetini eda ederek Rabbimize yaklaştığımız nadide bir zaman dilimi.

***

İşte böyle bir zaman diliminde, Resûl-i Ekrem (s.a.s) bayram namazını eda etmek üzere evinden çıktı. Namazın kılınacağı Musallâ’ya varınca ashabına şöyle seslendi: “Bugün ilk işimiz, bayram namazını kılmak, sonra da kurban kesmektir. Böyle yapanlar sünnetimize uygun davranmış olur”

***

Resûlüllah (s.a.s), ashabına bayram namazını kıldırdıktan sonra îrâd ettiği hutbede, ümmetine şu müjdeyi verdi:

“Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla sevap olarak gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun.”  Namaz ve hutbenin ardından sıra kurban kesmeye gelmişti.

***

Rahmet Peygamberi (s.a.s), kurbanlık hayvanlara eziyet edilmemesi, onlara şefkat ve merhamet gösterilmesi hususunda müminleri şöyle uyardı: “Allah, her konuda ‘ihsan’ ile yani güzellikle davranmayı farz kılmıştır. Öyleyse kim kurban kesecekse bunu en güzel biçimde gerçekleştirsin.” Sevgili Peygamberimiz kurbanını kıbleye doğru yatırdı, besmele çekti, tekbir getirdi ve şu ayetleri okudu:

“Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Allah’a çevirdim. Ben Allah'a ortak koşanlardan değilim. Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.”

***

Bayram günlerini tıpkı Resûlüllah’ın bize öğrettiği gibi sünnet-i seniyyeye uygun biçimde idrak edelim. Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla sona erecek olan teşrik tekbirlerini unutmayalım.

***

 “Temizlik imanın yarısıdır” buyuran Resûl-i Ekrem’in ümmeti olarak, çevre temizliğine özen gösterelim. Kurbanlık hayvanımızdan çıkabilecek kistli, hasta görünümlü et ve sakatatları mutlaka derin çukurlara gömelim.

Zira sokak hayvanlarının bu etleri yemesi, hastalığın hayvanlar aracılığıyla insanlara bulaşmasına sebep olmaktadır. Et kesim ve taksimini muhakkak temiz ortamlarda yapalım. Ayrıca tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Pandemisine karşı bayramda daha temkinli, dikkatli ve tedbirli olalım. Özellikle sosyal mesafe kuralına uyalım. Maske kullanımına ve hijyene dikkat edelim.

***

Bayramlar infak, ikram ve yardımlaşma günleridir. Kurbanlarımızda komşunun, akrabanın, yoksulun, yetimin ve muhtacın hakkını gözetelim. Verdiğimiz kadar kazandığımızı, paylaştığımız kadar zenginleştiğimizi unutmayalım.

***

Bayramların özü sıla-i rahimdir. Bayram günlerini sadece bir tatil fırsatı olarak görmeyelim. Anne babamız başta olmak üzere büyüklerimizin hal ve hatırlarını soralım. Bayram neşesine hastaları, yaşlıları ve yalnızları ortak edelim.

***

Bugünleri fırsat bilerek, kardeşliğimize gölge düşüren çekişmelere, dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzur ve kardeşlik iklimini hep birlikte yaşayalım.

SON SÖZ

Sözlerime son verirken aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Kurban Bayramını tebrik ediyorum. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun. Bayramımız, hepimiz için nice güzelliklere vesile olsun.