Kurban ibadetiyle ilgili doğru bilinen yanlışlar
İslam dünyası için büyük öneme sahip Kurban Bayramı, 16 Haziran Pazar günü başlayacak.
Müslümanların Allah'ın rızasını kazanmak için ibadet
amacıyla belirli şartları taşıyan hayvanları usulüne uygun kesme süreci 4
günlük Kurban Bayramı süresince gerçekleştirilecek.
AA muhabiri, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek
Kurulundan aldığı bilgilerle kurban ibadetiyle ilgili doğru bilinen bazı
yanlışları 10 soruda derledi.
1 - Kesim gerçekleşmeksizin yalnızca bağışta bulunmak veya
sadaka vermek kurban ibadeti yerine geçer mi?
Kurban ibadetinin yerine getirilmesi için gerekli şartları
taşıyan bir hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesi şarttır. Kesim
gerçekleşmeksizin yalnızca bağışta bulunmak veya sadaka vermek kurban ibadeti
yerine geçmez. Bu bağlamda "Kesimsiz kurban bağışı" adı altında
yapılan bağışların hiçbir dini dayanağı bulunmamakta olup söz konusu bağışlar
kurban sayılmaz.
2 - Bir kurban
hissesine birden fazla kişi ortak olabilir mi?
Bir kurban hissesi yalnızca bir kişi içindir. İmkanı olmayan
birden fazla kişinin, tek kişilik bir hisseye ortak olabileceği anlayışı dinen
doğru değildir. Aynı hisseye birden fazla kişinin ortak olması halinde kurban
ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu bağlamda vekaletle kurban kesen kuruluşlar
kendi adlarına değil, sadece vekalet veren kimseler adına kurban kesebilirler.
3 - Kabir veya ölü
kurbanı var mı?
İslam'da kabir kurbanı veya ölü kurbanı adıyla bir kurban
türü bulunmamaktadır. Ölenin vasiyeti yoksa onun adına udhiyye (Kurban
Bayramı'nda hac dışında kesilen kurban) kesilmesi gerekmez.
4 - Kadınlar ve evli
olmayanlar kurban kesebilir mi?
Evli olmayan kimselerin kurban kesemeyecekleri anlayışı
yanlıştır. Kurban kesim işlemini kadınların yapamayacağı anlayışı doğru
değildir. Kesme becerisine sahip olan kişi erkek veya kadın olsun kurban
kesimini gerçekleştirebilir.
5 - Büyükbaş
kurbanlıkların hissedar sayısının tekli sayılarda mı olması gerekiyor?
Büyükbaş bir kurbanlığın hissedar sayısının mutlaka 3, 5, 7
gibi tekli sayılarda olması gerektiği anlayışı doğru değildir. Bir büyükbaş
hayvana 7 kişi ortak olabildiği gibi 6 veya daha az kişi de ortak olabilir.
Önemli olan her birinin hissesinin yedide birden az olmamasıdır.
6 - Kurban etlerinin
mutlaka yedi fakire mi dağıtılması gerekiyor?
Kurban etlerinin mutlaka yedi fakire dağıtılması gerektiği
şeklindeki anlayış doğru değildir. Kişi udhiyye kurbanını kestikten sonra bunun
bir kısmını ihtiyaç sahiplerine, bir kısmını akraba ve komşularına verdikten
sonra geriye kalan kısmını kendi evi için kullanabilir.
Bu hüküm adak olmayan udhiyye kurbanlarıyla ilgilidir.
Vekaletle kurban kesen kuruluşların da udhiyye kurbanlarının etlerini söz
verdikleri yerlerin dışına dağıtmamaları, vekalete aykırı davranmamaları
gerekir.
7 - Adak veya akika
niyetiyle kurbana iştirak edilebilir mi?
Kurbanlık hayvana ortak olanların bazılarının adak veya
akika niyetiyle kurbana iştirak etmesinin kurbana engel olduğu şeklindeki
anlayış hatalıdır. Ortakların her birinin niyetinin Allah rızası için kurban
kesmek olması, kurbanın geçerli olması için yeterlidir.
8 - Yolculuk halinde
olanların kestiği kurbanlar geçerli mi?
Seferi (yolcu) olanın kestiği kurbanın geçersiz olduğu
anlayışı doğru değildir. Bir kimsenin misafir olarak gittiği köyünde veya başka
bir yerde kestiği kurban geçerlidir. Bu şekilde kurban kesen kişinin, daha
sonra bayram günleri içinde yaşadığı yere dönünce yeniden kurban kesmesi
gerekmez.
9 - Kurban kanı alına
ya da araç lastiğine sürülür mü?
Kurban kanının, alına veya araba tekerleği gibi eşyalara
sürülmesi inancı yanlıştır.
10 - Adak, akika ve
şükür kurbanlarında yaş şartları gerekli değil mi?
Kurbanlık hayvanın taşıması gereken vasıflar ve kesimle
ilgili diğer hükümler, bütün kurban çeşitlerinde aynıdır. Bu itibarla toplum
arasındaki adak, akika veya şükür olarak kurban edilecek hayvanlarda, yaş gibi
bazı şartların gerekli olmadığı inancı yanlıştır.
AA