KUR'AN'DA SEMUD KAVMİ

“Şam ile Hicaz arasında ‘Hicr’ denilen bölgede yaşamış güçlü bir kavim olan Semud, dağlarda ve vadilerde kayaları, mermerleri keser ve biçerlerdi. Yontma taşlardan evler, saraylar, havuzlar ve istedikleri binaları yaparlardı.

 Ayet-i kerimede “O’nun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz; dağlarında, evler yontuyorsunuz” mealindeki bölüm buna işaret etmektedir. Kaya ve mermerleri ilk defa yontanın Semud Kavmi olduğu ve bu şekilde 1700 kadar şehir yaptıkları rivayet edilmektedir.”

Kuran’da belirtildiğine göre Semud Kavmi de aynı Ad Kavmi gibi, Allah’ın ve peygamberi Hz. Salih’in uyarılarını göz ardı etmiş ve sonuçta helak olmuşlardır.

Günümüzde tarihsel ve arkeolojik araştırmalar sonucu Semud Kavminin yaşadığı yerler, yaşama biçimleri ve eserleri ile bilinmeyen daha birçok yönleri açığa çıkarılmıştır.

Dr. Şevki Ebu Halil de Hz. Salih ve Semud Kavminden şöyle bahsetmektedir:

“Salih’in kavmi olan Semud’un evleri Hicr (Medainu Salih), Hicaz’la Şam arasında, Akabe Körfezi’nin doğusuna düşen Medyen topraklarının güney doğusundadır. Evleri kayalardan yontulmuş olup açıktan görülmektedir.

Semud, putlara tapıyordu; Allah onlara Salih’i (a.s.), nasihat edici ve uyarıcı olarak gönderdi. Kayadan çıkan deve O’nun mucizesiydi. Ancak O’nu kestiler ve bir çığlıkla helak edildiler. Salih ve O’nun peygamberliğini kabul edenler kurtuldular.

Kavimlerinin helakinden sonra Filistin’deki Ramle bölgesine gittiler. Bu en kuvvetli görüştür. Zira bu bölge onlara en yakın ve verimli bölgedir. Arap’ın en önem verdiği şey, hayvanlarını otlatmak için ihtiyacını karşılamaya yarayan su ve otlaklıktır.

SEMUD KAVMİ’NİN KÖKENİ

Hadramevt Halkı şöyle diyor:

“Onlar Hadramevt’e gittiler ve orada ikamet ettiler. Çünkü onlar aslen bu bölgeden veya Ahkâf bölgesinden idiler. Orada bir kabir vardır ve onlar bunun Salih (a.s.)’a ait olduğunu kabul etmektedirler. Başka bir görüşe göre, kavimlerinin helak olmasından sonra da memleketlerinde kaldılar. Diğer bir görüşe göre ise Mekke’ye gittiler ve ölünceye kadar orada kaldılar. Kabirleri de Kâbe’nin batısındadır.”