KUR’AN AYETLERİ IŞIĞINDA AD KAVMİ
Ad Kavminin yaşadığı Güney Arabistan, genelde kum tepeleriyle kaplı olmasına rağmen, eskiden kesintisiz olarak uzanan yeşil ormanlık alanlarla, birbirinden çok farklı çeşitlilikteki meyve ağaçları ve oldukça geniş, verimli topraklarla kaplıydı.
Özellikle Mar’ip ve Hadramut şehirleri arasında kalan bölgede yapılan kazılar sonucunda yeraltından gün yüzüne çıkarılan büyük ve geniş sulama kanalları ile günün şartlarına göre oldukça modern bir şekilde yapılmış barajlar, bir zamanlar burada sulu tarımın o şartlarda ileri bir teknoloji ile yapıldığını göstermektedir.
Birçok ayette Ad Kavminin yaşadığı yerlerin pınarlarla ve bahçelerle kaplı yemyeşil alanların göz alabildiğince uzandığı alanlar olarak nitelendirilmesi, buralarda bir zamanlar günümüz şartlarından oldukça farklı, elverişli iklim şartlarının yaşandığını göstermektedir.
Bu konuda geniş kapsamlı araştırmalar yapan araştırmacı ve ilahiyatçı Prof. Dr. Ahmet Bedir şu tespitlerde bulunmuştur. “Ad Kavmine elçi olarak gönderilen Hz. Hud, tüm peygamberler gibi, kavmini Allah’a ortak koşmadan, O’na iman etmeye ve kendisinin söylediklerine itaat etmeye çağırmıştır.
Ad Kavmi ise Hz. Hud’a düşmanlıkla karşılık vermiştir. 19. asrın ortalarında bulunan kitabelerde de Hz. Hud’dan bahseden metinler bulunmuştur. Ad-i Ula’nın soyunun kuruduğu, Hz. Hud’a inananların ise felaketten kurtulup ‘Ad’ adı ile devam ettiği anlaşılıyor. M.Ö.1800 yıllarında yer almış bir kitabede Hz. Hud’un bağlılarından bahsedilmektedir.
Hz. Hud, şirk ve küfre sapmış olan kavmini bir olan Allah’a inanmaya ve sadece O’na kulluk etmeye davet etse de onlar bu daveti reddedip, peygamberliğini de yalanladılar. Daveti karşılığında bir ücret istemediğini, mükâfatı yalnızca Allah’tan beklediğini söyleyerek yaptıkları şirkin, Allah’a iftira atmaktan başka bir şey olmadığını onlara tebliğ etti.
Kendisinin yalanlanmamasını, daha önce gelen kavimlerin de peygamberlerini yalanlamaları yüzünden helak edildiklerini vurguladı. Allah’tan af dilemeleri ve tövbe etmeleri durumunda Allah’ın bol bol yağmur gönderip güçlerine güç katacaklarını, rahmete mazhar olacakken, suçlu duruma düşmemelerini ısrarla onlardan istedi.
Fakat yine onlar eski kafalarına dönüp, peygamberlerinin haber verdiği azabı, gücü yetiyorsa getirmesini istediler. Ad kavmi, Allah’ın azabını dört gözle beklemeye başladılar…