KUR’AN’A SAYGISIZLIĞA TEPKİ: HERKES DELİSİNE SAHİP ÇIKSIN

Serik ilçesindeki bir lisede sınıftaki öğrencinin Kur-anı Kerim’i havaya attığı, diğer öğrencinin de tekme vurduğu anların görüntüsü cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Görüntüler sonrası Akdeniz Dayanışma Platformu Başkanı Alparslan Arslan’dan (ADAP) yazılı bir açıklama geldi. Arslan açıklamasında, “Pespayeleşmekte zirve tanımayan, sosyal medyada görünürlük adına yapmayacakları kepazelik kalmayan bir kısım gençlikle karşı karşıya kalmış durumdayız. İşte bunlardan birisi de bu rezillikte zirveyi yakalamış bir eylem ortaya koymuştur. Bundan daha ötesi de olamazdı” dedi.

Arslan yazılı açıklamanın devamında, Kur’an-ı Kerim’in çor çocuğun elinde oyuncak edilecek değersiz bir meta olmadığına vurgu yaparak, “Bir harfi için dünyayı karşımıza almaktan çekinmediğimiz mukaddesatımızdır. Dünyanın öbür ucunda Kur'an'a yapılan herhangi bir saygısızlığa sessiz kalmadığımız gibi burnumuzun ucunda yapılan hakarete de sessiz kalamayız. Bu olay bir kaç çocuğun amaçsızca yaptığı basit bir eylem olarak nitelenemez. Bu çocuklar amaçsızca niye yüzlerini kömür karsına boyayıp dışarı çıkmıyorlar ya da ellerine bir çekiç alıp babalarının arabalarının camlarını parçalamıyorlar. Herkes delisine sahip çıksın. Kutsal kitabımız üç-beş kendini bilmezin anlık zevklerine meze edilemez. Bu olaya karışanlar ve olayda sorumluluğu olanlar en kısa zanda hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Kitabımıza ve değerlerimize hakaret saydığımız bu alçaklığın en acil karşılığı, bunu yapanların tertemiz çocuklarımızın arasından ivedilikle uzaklaştırılmasıdır” ifadelerine yer verdi.

Yapılan eylemin basit bir olay olmadığını ifade eden Arslan, şu ifadelerle sözlerini noktaladı:

“Bir heykele saygısızlık yapılınca hemen tutuklanan gençler, kutsalımıza saldırdığı zaman çocuk olarak tanımlanıyor. Her birisinin akıl baliğ olduğu, sevap ve günahla mükellef oldukları bir çağda oldukları malumdur. Bu gençlerin ortaya koydukları bu eylem sıradan basit bir olay değildir, gençliklerine bağışlanacak bir hadise hiç değildir. Örgün eğitimden alınıp açık liseye kaydırmakla cezalarının sonlanması onlara bir mükâfattır. Bu gençler derhal ıslah evine alınmalıdırlar. Aksi takdirde toplumda oluşacak infialden muhatapları sorumlu olacaktır. Böyle olmadığı takdirde bizler okul müdürünü, ilçe ve il milli eğitim müdürlerini hatta ve hatta milli eğitim bakanını sorumlu tutacağımızı, bunun için elimizden gelen her türlü sivil baskı unsurunu kullanacağımızı ilan ediyoruz.”

HABER MERKEZİ