KUR'AN-A GÖRE EVRİM TEORİSİ

Kuran, insanın bir dizi genetik adaptasyonlardan geçtiğini iddia eden Darwin’in Evrim Teorisi’ni ret etmektedir.

***

“Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık.  “Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu, sağlamca durup dinlenecek bir yerde nutfe haline getirdik. Sonra o nutfeyi kan pıhtısı durumuna getirdik. Kan pıhtısını ise çiğnenmiş bir et parçasına dönüştürdük. O çiğnenmiş etten de kemikler yarattık; kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah, ne yüce ve ne mukaddestir. Sonra da bunun ardından herhalde ölürsünüz. Sonra da şüphesiz ki siz kıyamet günü dirilip kaldırılacaksınız. Andolsun ki, üzerinizde yedi tabaka (yol ya da sistem) yarattık. Ve biz yarattığımızdan habersiz değiliz.”

***

İlk insan Âdem’in süzülmüş yapışkan, siyah sert balçıktan yaratıldığı Kuran’ın dört ayrı yerinde nüans farklarıyla açıklanmıştır. Bu ilk yaratılış ayetinde insanın yaratılışında iki ayrı kanuna işaret ediliyor: Âdem’in süzülmüş çamurdan, fakat bizim bilmediğimiz bir kanunla yaratıldığı; O’ndan üreyen insanların ise bizim bildiğimiz biyolojik kanunlarla vücut bulduğu hatırlatılıyor. Yani insanın yaratılış safhaları, bilinen biyolojik ölçülere göre açıklanıyor, böylece yaratan yüce kudretin (Allah’ın) her şeyi belli plan ve kanunlara göre var kıldığı ana fikir mahiyetinde bildiriliyor.

***

Âdem Aleyhisselam yaratılmadan önce şeytan ve cinler çok daha önceden yaratılmışlardı. Rahman Suresi’nde cinlerin yaratılmasından bahseden: “Cann’ı (cini) da ‘yalın-dumansız bir ateşten’ yarattı.’ Ayetinde geçen ‘Cann’, cinlerin atası olan ‘İblis’ olarak kabul edilir.

***

Müfessirlere göre, nasıl insanoğlu Hz. Âdem’den geliyorsa, cinler de O’nun (Cann’ın) soyundan gelmektedir.  Cann’ın (Şeytan’ın) daha önceleri yaratılmasıyla ilgili ayet ise şöyledir: “Ve Cann’ı da daha önce nüfuz eden kavurucu ateşten yaratmıştık.”

***

Araf Suresi’nde de ilk insan olan Âdem’in topraktan, Şeytan’ın ise ateşten yaratıldığı belirtilmektedir. Toprağın mütevazı ve sakinliğin simgesi olması hasebiyle, nefsini kontrol edebilen insanda sakinlik,  olgunluk ve Rabbine itaat özellikleri ağır basar. Ateşin belirgin simgesi ise hiddet ve parlamadır. Öfkesine yenik düşen kimsede ise önce hiddet hali, sakinleşince de pişmanlık duygusu hâkim olur.

 ***

Yani ilk insan nasıl çamurdan yaratıldıysa, ilk cin de ateşten yaratılmıştır. Yine nasıl ilk insan topraktan yaratılmış ve onun nesli nutfe ile devam ediyorsa, ilk cin de ateşten yaratılmış ve nesli devam etmektedir. Dolayısıyla insanların babası Âdem ise, ilk cin de cinlerin babasıdır.

***

Âdem bir beşer olarak yaratıldıktan sonra, O’nun toprakla bir ilişkisi kalmamıştır. Çünkü artık O’nun bedeni et, kemik ve kandan müteşekkildir. Her ne kadar toprakla bir ilişkisi olsa da, bu doğrudan doğruya değildir. Tüm bunlar, cinler için de geçerlidir. Yani onlar ateşten yaratılmıştır ama nasıl insanlar toprak değilse onlar da ateş değildir.

***

Cinler, salt ruhi varlıklar değillerdir, onların da maddi cisimleri vardır. Onlar halis bir ateşten yaratıldıkları için, insanlar onları göremezler. Çünkü insanlar topraktan yaratılmışlardır. “Şeytan ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerde sizi görürler (Araf, 27).

***

Ayrıca cinler hızlı hareket etmekte, değişik şekillere dönüşmekte ve topraktan yaratılmış olan insanın görünmeden giremeyeceği yerlere, hiç hissettirmeden girmektedirler. Bu özellikler, ateşten yaratılmış bir varlık için mümkündür. Şeytan da cinlerden olduğu için insanların göremeyeceği bir şekilde insana yaklaşır ve ona vesvese verir.