KÜLLERİNDEN DOĞDU, ASANSÖRDE BOĞULDU

Antalya cennet bir memleket ama bunun kıymetini bilene. Şehrin merkezi ayrı bir güzel ilçeleri başka bir güzel. Gündoğmuş’tan Kaş’a, Gazipaşa’dan Elmalı’ya kadar cennet bir köşe.

Bu memlekete ne yapılsa az. Siyaset bir kenara buranın gelecek nesillere aktarılması için bir çivi çakanın adı yaşatılmalı. Yapılan eserlere de sahip çıkılmalı. Ancak bu böyle olmadı, olacağa da hiç benzemiyor.

Önceki gün Antalya Büyükşehir Belediyesi ekim ayı meclis toplantısı vardı. Haziran ayında meclis gündemine getirilen Manavgat’ta Türkbeleni bu meclisinde gündemi oldu. İYİ Parti ile CHP arasında yaşanan kriz nedeniyle AK Parti Grup Sözcüsü Ali Çetin’in gündeme getirdiği bu önemli konu, araya karışıp gitti.

Çetin, 35 milyon lira harcanarak yaptırılan Türkbeleni Projesi’nin 2.5 yıldır atıl vaziyette kaldığını söyledi. Çetin, çalışmayan asansör sorununa çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Konuyla ilgili açıklamayı mecliste yer alan Fen İşleri Daire Başkanı Serkan Temuçin açıklamaya çalıştı. Temuçin, Türkbeleni’ndeki 90-95 metrelik iki asansörün arıza nedeniyle çalışmadığını anlattı.

Yani asansörlerin arızası 2.5 yıldır giderilmemiş veya giderilememiş. Birde asansör arıza yapınca kurtarma merdiveni olmadığı için insanlar yürümek zorunda kalıyormuş!

Buranın rantabl olması için arızanın giderilmesi, rayların yenilenmesi ve merdiven yapılması için 5-6 milyon lira gerekliymiş. Yahu 2.5 yıldır niye yapmayıp beklediniz?

İşte “Siyasetin gözü kör olsun” denilen nokta bu. Siyaset uğruna yapılan hizmetlere ve yatırımlara sahip çıkmak yerine atıl kalmamasını sağlıyoruz. Niye? Önceki yönetim eleştirilsin diye öyle değil mi?

Bugün 150 milyon lira değere sahip Türkbeleni ne zaman tekrar aktif hale getirilir bilemem ama bunun hesabını Manavgatlılar elbet bir gün sorar. Çünkü orası onların nefes alanı. Türkbeleni, 2013 yılında yaşanan yangın felaketinde kül olmuş bir mesire alanıydı.

2018’de küllerinden yeniden doğdu. 353 dekar alanı kapsayan alanda 2 bin kişilik anfi tiyatro, gezi ve spor alanlarının yanında 16 ben metrekare alanda konferans salonu, sergi alanı, kır lokantaları ve kafeleri yapıldı.

Yamaç asansörü, havuz ve göletler yerli ve yabancı turistlerin gözdesi oldu 2019’a kadar. 10 bin yeni ağacın dikildiği bölge seyir terası ile cazibe merkezi olmuştu. Ama şimdi mezbelelik.

Nedeni ise asansör arızası. Birilerine iş öğretmek gibi olmasın ama orada işletmelerden alınan kiralardan alınan para ile arıza rahatlıkla giderilebilirdi. Ama yapılmadı yapılmak istenmedi!

Adeta Manavgatlılara ceza verildi. Asansör olmayınca sadece aracı olanların gidebildiği bir alan haline getirildi bu cennet köşe. Yaya çıkmak isteyenlere çile çektirildi.

Bakalım bekleyip göreceğiz, ’Biz birlikte yaparız’ sloganı gerçek olacak mı olmayacak mı? diye. Çünkü bir asansör arızasını yapamayanlar ‘Çok güzel olacak’ diyebilecek mi? Yoksa, küllerinden doğan Türkbeleni asansörde boğulup kalacak mı?

MEZBAHAYA KİLİT VURULDU

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Mecliste gündeme gelen diğer bir konuda Demre-Kaş Mezbahası idi. AK Parti ısrarla gündeme getirdi.

2018 yılında tamamlanan projede kanalizasyon bağlantısı yerine fosseptik tercih edilmiş. Vidanjörler ile bugüne kadar atıklar çekilerek bertaraf edilmiş. Ancak talep yoğunlaşınca fosseptik ve vidanjör yetmemiş. Başka bir çarede 2.45 yıldır bulunamamış!

Sonuç olarak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ceza uyarısı yapınca Büyükşehir maalesef çözüm üretmek yerine koca tesisin kapısına kilit vurmuş. Sebep yüksek maliyet.

Bunu ise mecliste Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel’in açıklaması ile öğrendik. Bu nedenle Demre ve Kaşlıların kesim yapacağı yer kalmamış oldu. Kaçak kesime devam!

Durumun vahametini anlayan Başkan Muhittin Böcek, “Gelecek meclisi kadar bu işi bitirin” diye Seda Özel’e talimat verdi. Bakalım yapılacak mı yapılamayacak mı bunu da bekleyip göreceğiz.

ALLAH ISLAH ETSİN!

Dün @Antalya07 isimli sosyal medya hesabında iki adet musluk fotoğrafı ve “Antalya’da bir cami musluğunu koruma şeklimiz. Yazık…” paylamışımı dikkat çekti. Gerçekten de çok yazık. Burası bir cami. Kilise de olsa havra da olsa cemevi de olsa gerçekten çok yazık. Ne hallere düştüğümüzün açık ve net göstergesi.

Kimse bu işi siyaset ile ilişkilendirmesin. Benim söylemek istediğim ibadethanelere saygımızın kalmağı. Hırsız bile namuslu olurdu eskiden. Asla ibadethanelere dokunmazlardı.

Fakat günümüz dünyasında bırakın insana saygıyı ibadethanelere bile saygımız kalmamış. Hırsızlar camiye dadanmış ki imam böyle bir önlem almış. Ne diyelim Allah ıslah etsin!