Kritik 'kuduz' uyarısı
Son dönemlerde görülen kuduz vakalarına ilişkin uyarılarda bulunan Acil Tıp Kliniği Doktoru Fatih Selvi, “Kuduzun çakal, kurt gibi hayvanlardan bulaşma olasılığı evcil hayvanlara oranla çok daha düşüktür. Evde beslediğiniz ya da sokakta gördüğünüz hayvanlardan bulaşma olasılığı ise yüzde 90’dır. Önemli olan kontrol altında olmayan, aşısız veya başıboş dolaşan hayvanların ısırıklarıdır” dedi.
AHMER ARĞILLI/İREM GÜNEYBAZ
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Doktoru Fatih Selvi, Antalya’da yakın zamanda herhangi bir kuduz vakası görülmediğini söyledi. Son günlerde endişeye neden olan kuduz hastalığındaki en önemli unsurun vatandaşların bilinçli davranması gerektiğini belirten Selvi, kuduzun birçok test ve klinik bulgudan sonra tespit edilebilen bir hastalık olduğunu dile getirdi.
UFAK ISIRIKLAR, HAFİF ÇİZİKLERDE KUDUZ ENDİŞESİNE GEREK YOK
Kuduz şüphesinin ne gibi durumlarda oluşabileceğine ilişkin ise Selvi, “Kedi ve köpek ısırıklarını genelde yaranın boyutuna ve hayvanın durumuna göre karar veriyoruz. Bilinenin aksine kuduzun çakal, kurt gibi hayvanlardan bulaşma olasılığı evcil hayvanlara oranla çok daha düşüktür. Evde beslediğiniz ya da sokakta gördüğünüz hayvanlardan bulaşma olasılığı ise yüzde 90’dır. Evde beslenen hayvanlar seviliyor, kucakta geziyor. Beslerken yalaması, derin bütünlüğünü bozmayan ufak ısırıklar ve hafif sıyrıklarda kuduz endişesi ya da tedavi gerekmiyor. Toplum bilinçlendiği için bu hayvanların çoğunluğu şu an aşılı” diye konuştu.
SON BİR YILDA KUDUZ AŞISI OLAN HAYVANLARDA RİSK YOK
Selvi sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle son bir yılda kuduz aşısı yapılmış hiçbir hayvan için hastaneye müracaat etmeye gerek yok. Örneğin fare, sıçan ya da kümes hayvanlarından kuduz bulaşmaz. Kuduz insan ısırığından da bulaşmaz. Bizim için önemli olan kontrol altında olmayan, aşısız, başıboş dolaşan herhangi bir belediye tarafından kontrol altına alınmamış kedi veya köpeklerin ya da vahşi hayvanların ısırıklarıdır.”
İLK ADIM TAZİKLİ SU VE SABUN İLE ISIRILAN BÖLGEYİ TEMİZLEMEK
Durumu hakkında bilgi sahibi olunmayan bir hayvanın ısırması anında ise ilk adımın ısırık bölgesinin temizlenmesi olduğunu vurgulayan Selvi, “Böyle bir durum yaşandığında vatandaşlar hızlı şekilde yara yerini geniş şekilde bol ve tazikli su ile yıkamalıdır. Mutlaka sabun kullanılmalı. Çünkü bu mikrop sudan ve sabundan çabuk etkileniyor. Yani ciddi bir sabun ve su kullanımında mikrobu ölüyor” dedi.
EN KISA SÜREDE SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURULMALI
Selvi, temizlik işleminin ardından ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini dile getirerek, “Dikiş atılması gerekiyorsa, yara olmuşsa veya ciddi kanama varsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Burada bakanlığımızın tedavi protokolüne göre gerekiyorsa aşı takvimine alıyoruz. Tedavi kişinin kuduz olmasını engelleme tedavisidir. İhtimale karşı aşı yapıyor ya da başka tedaviler uyguluyoruz. Hasta bir süre takip ediliyor ve tedavi sona eriyor. Kuzun bir tedavisi yok ancak önlenebilir bir hastalıktır. Kişisel hijyene dikkat edilirse, hayvanlarla temas sonrası temizlik yapılırsa bir sorun yaşanmaz” şeklinde konuştu.
ŞÜPHELİ HAYVAN 10 GÜN TAKİP EDİLMELİ
Bu süreçte ısıran hayvanın takibinin de önemli olduğuna dikkati çeken Selvi, “Şüpheli hayvan kontrol altına alınmalı, imkan varsa bir yere bağlanarak 10 gün takip edilmelidir. Eğer 10 gün içinde hayvana bir şey olmadıysa kuduz değildir. Ancak aksi bir durum varsa ve hastaya kuduz teşhisi konulursa tedavi değil, semptomların azaltılması ve kliniğin rahatlatılması için uygulamalar yapılıyor” ifadelerini kullandı.