KÖY ENSTİTÜLERİ NEDEN KAPATILDI?

Osmanlı İmparatorluğunda Fatih Sultan Mehmet Zamanında başlayan eğitim öğretim çalışmaları sürekli değişmiştir. Ancak biz bunu konuşmadığımız için üzerinde ayrıntılı durmayacağım! Meşrutiyet Döneminde ülkenin 70 sancağında; her birinde çiftlik olarak kullanılabilecek yerlerde süresi 4 yıl olan, yatılı, kızlı-erkekli öğretmen yetiştireme; köyün Sosyal ekonomik durumu ile ilgili bilgi ve beceriler teorik ver pratik olarak kazandırılacak, bir yıl uygulamadan sonra köy öğretmeni olacaklar.

***

Bay ve bayanlar bir biri ile evlendirilip 2’şer lira aylıkla köylere gönderilecekti. Bunu kabul edecek öğretmenler baştan iki koşulu yerine getireceklerdi. Köylülerin yardımı ile bir çiftlikli okul binası ayrıca Öğretmenevi yapılacaktı. Çiftliklerde örnek tarım yapılacak. Öğretmenler ürettikleri ürünleri satarak daha müreffeh yaşayacaklardı. Bu bakımdan bu durumu önemsiyoruz.

TBMM açılınca; Kurtuluş savaşı devam ederken o Ulu Atatürk 15 Temmuz 1921 tarihinde Maarif Kongresi toplanıyor.  Kongrede Atatürk şöyle sesleniyor:  “…Gelecekteki kurtuluşumuzun saygıdeğer öncüleri öğretmenler olacaktır.”

***

Cumhuriyet Dönemi Milli eğitim Bakanlarından Reşit Galip, köylerin eğitim ve öğretimi ile yapılan araştırmalar doğrultusunda Kayseri ilinde çalışmalar yapmış Tonguç Baba denilen Bakan devam edince 1937 yılına kadar süren Eğitmen Kursları bitirilerek, 11 Haziran 1937 tarihinde 3283 sayılı Yas ile 1937-1938 öğretim yılında 10 vilayette öğretmen kursu açılmıştı.

Bu devrimler yapılıyordu. Asıl sorun devrimlerin halka indirgenmesi sıralarda önceki molaların Cumhuriyetin yeniliklerin anlatmadıkları ve zaafa uğratmasıydı. İsmet İnönü 1925 yılında öğretmenlere seslenirken “Din uluslararası değil, milli olması gerekir. Türk kültürünü ve bilincini geliştirmeliyiz.”

***

Atatürk, başka bir nutkunda: “Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır.” Bunun için harf devrim, Halkevlerin açılması önemli görülmüş. Türklüğün geliştirilmesinde. O zamanlar yetişmiş kadronun olmadığını da ve nüfusun 13 milyon ve köylük oranının %80’dir.şimdi 85 milyonuz. Yetişmiş insanımız dışarıya gidenleri sileniz bile; Türkiye’mizde her konuda uzman, usta, deneyim sahibi olan insanlarımızın yeterince olduğunu bilmeliyiz. Yeter ki isteyelim.  O zamanlar teknolojisi olmayan olmayan, sulam, gübreleme, ilaçlamanın olmadığını zaten biliyoruz.

***

Köy Etütlerinin en önemli özelliği, kendini yaşatabilen, ürün üreten, artı değer yaratan, gittiği yerlerde okul yapan, yaptıran görüp bildiklerinim ve modern tarım ve hayvancılığı halkına anlatan insanlar yetiştiren, sosyal etkinliklerle Türklük bilincin geliştiren ve devrimler sahip çıkan, okuma-yazma eylemleri ile tek söz sahibi olunca,  Türkiye’nin hazır yiyicileri, toprak sahipleri karşı duruşa geçip iftiralarla okulları kapattılar.