KORONAVİRÜSLE 2 YILLIK MÜCADELE

Dünya geneline yayılan koronavirüs salgınının Türkiye’de ilk tespit edilen vakası, sağlık bakanlığı tarafından 11 Mart 2020’de açıklandı. Ülkedeki virüse bağlı ilk ölüm ise bundan tam iki yıl önce 17 Mart 2020'de gerçekleşti. Aşısı, ilacı olmayan bu yeni virüs, tıp dünyasını zorlu bir sınavla karşı karşıya bırakmıştı.

İrem GÜNEYBAZ

Türkiye’de ilk koronavirüs vakası açıklandığında takvim 11 Mart 2020’yi gösteriyordu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aynı gün koronavirüsü pandemi ilan etti. Hayatımıza dezenfektanların girdiği, marketten alınan her şeyin birer birer yıkandığı, el yıkama saniyelerinin konuşulduğu bir döneme geçiş yapıldı. 16 Mart 2020 günü kısıtlamalar için ilk adım atılarak eğitime ara verildi ve bir hafta sonra uzaktan eğitime geçildi. Yine aynı dönemde seyahat ve ulaşım kısıtlamaları getirildi.17 Mart’ta koronavirüs kaynaklı ilk ölüm hadisesi yine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklandı. Mekanlar kapatıldı. Risk grubunda bulunan 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı kişilere sokağa çıkma kısıtlaması getirildi.

MASKE VE AŞIYLA İMTİHAN

20 Mart’ta tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildi. Salgının başlamasının üstünden daha bir ay geçmemişken 601 sağlık çalışanı koronavirüse yakalandı. 21 Mart’ta sokağa çıkma kısıtlamaları, 17 Haziran’da ise maske zorunluluğu başladı. Kasım civarı kısıtlamaların gün, saat ve yaş gruplarına göre değişiklik göstermesi kafaları karıştırdı. Sosyal medyada kafa karıştırıcı kısıtlamalar gündem konusu oldu. 2020’nin son günlerinde aşı Türkiye’ye ulaştı. 30 Aralık’ta Çin’den 3 milyon doz aşı getirildi. 14 Ocak’ta ilk önce sağlık çalışanlarından başlayarak aşılama çalışmaları başladı. 65 yaş üstüyle devam eden aşılama programına hızla toplumun tamamına yayılmaya başladı.

17 GÜNLÜK TAM KAPANMA…

Kontrollü normalleşme ile birlikte vaka sayıları hızlı artışa geçti ve beraberinde o unutulmayan 17 günlük tam kapanma kararı alındı. 29 Nisan’dan başlayarak 17 Mayıs 2021’e kadar “tam kapanma” uygulandı. 17 günlük tam kapanmanın ardından “kademeli normalleşme” dönemine geçildi ve Kasım 2020’den hatırladığımız kafa karıştırıcı “belirli gün ve saatlerde dışarı çıkma yasağı” uygulamasına başlandı. Seyahat kısıtlamaları kaldırıldı, tüm iş yerleri faaliyetlerine geri döndü, toplu taşımada yolcu sayısı sınırlaması son buldu, düğün, sünnet, nişan ve kına gibi etkinlikler serbest hale geldi. 6 Eylül’de başlayan yeni eğitim-öğretim yılında öğrenciler yüz yüze eğitime geri başladı.

VARYANTLARLA TANIŞTIK

Covid-19 varyantları birer birer hayatımıza girerken 24 Kasım 2021’de şu ana kadarki son varyant olan Omicron ile tanıştık. Hızlı yayılma özelliğine sahip olan Omicron yüzünden salgının başından bu yana ilk kez vaka sayısı 2 Şubat’ta 100 binin üzerine çıktı. Bununla birlikte, hem aşılama çalışmaları hem de yeni varyantın diğerlerine göre çok hafif seyretmesi sebebiyle vakalar yeniden gerilemeye başladı. Hatta kimilerine göre Omicron salgını bitirecek varyant olarak görülmeye başlandı.

2 YIL SONUNDA ÖNLEMLERİ GERİDE BIRAKTIK

Salgınla geçen iki yılı devirdiğimiz şu günlerde önlemler de artık yavaş yavaş geride kaldı. Yapılan son açıklamalarla birlikte 2 Mart itibarıyla açık havada maske zorunluluğu kaldırılırken kapalı alanlarda havalandırma ve sosyal mesafeye göre serbest bırakıldı. HES kodu zorunluluğunu sona erdi. Türkiye’de salgının iki yıllık sürecinde yaklaşık 15 milyon kişi koronavirüse yakalanırken dünyada 96 milyondan fazla kişi koronavirüsten dolayı hayatını kaybetti.