KORKUTAN MİLLİ PİYANGO KUYRUĞU!

Antalya’da koronavirüs vaka oranında düşüş sağlansa da kentin işlek caddelerindeki yoğunluk korkutmaya devam ediyor. Vatandaşların bazıları pandemi kurallarına aldırış etmeyerek, “Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi” için uzun kuyruklar oluştururken, bazı vatandaşlarda hastanelerde ölüm korkusu yaşıyor. Kural tanımaz bazı kesimler, virüsün yayılmasını sağlarken, dönüşü olmayan felaketlerin önünü açmış oluyor

Aralık ayı başından bu yana vakalarda yüzde 55 oranında düşüşün sağlandığı Antalya'da yılbaşı öncesi alışveriş çılgınlığı sosyal mesafeyi unutturdu. Şehrin en işlek yerlerinden olan ve kapalı yol olarak bilinen ve aynı anda 3 bin kişinin girebileceği şekilde sınırlandırılan bölgede insan yoğunluğu had safhaya çıktı. Aynı bölgede Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi 100 milyonun sahibi olmak isteyen vatandaşlar uzun bilet kuyruğu oluştururken sosyal mesafenin uygulanması için zabıta devreye girdi.

“TEDİRGİNİZ AMA KUYRUKTAYIZ”

Kazım Özalp Caddesi’nde (Kapalıyol) daha önce de birkaç kez talih kuşuna ev sahipliği yapan büfe vatandaşların uğrak noktası oldu. Cadde boyunca uzanan kuyruktaki vatandaşları zabıta ekipleri sosyal mesafe noktasında sık sık uyarı yaptı. Herkesin tedbirlere uymasını gerektiğini söyleyen ve Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi için kuyruğa giren Tuğba Soysal, söylemiyle çelişti. Soysal, “Çeyrek bilet alacağız. Şans bu. Çocuklarıma güzel bir gelecek istiyorum. İnşallah 2021 yılı hepimize uğurlu gelir. Aşırı bir kalabalık var ama herkes tedbirlere uymalı. Dikkatli mesafeli olmalıyız. Kalabalık var ama çocuklarım için endişeliyim, tedirginim. Ama yine de kuyruktayım" diye konuştu.

KORKUTAN KALABALIK

Kurallara uymayan vatandaşlar, korkutucu kalabalıklar oluştururken, hastanelerde de durum aynı. Koronavirüs teşhisi konulan ve hastanede tedavi gören vatandaşların sayısı da bir hayli fazla. Antalya'da koronavirüs hastalarının tedavisi için 16'sı kamu, 2'si üniversite, 28'i özel olmak üzere toplam 46 hastanede sağlık çalışanları 24 saat durmaksızın mücadele ediyor. Geçen haftalarda vaka oranının iki kat artış gösterdiği kentte yoğun bakım doluluk oranı da yüzde 71'e ulaşmıştı. Artışla birlikte Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki koronavirüs hastalarının tedavi edildiği yoğun bakım sayısı da 6'ya çıkarıldı. Yoğun bakımda aralarında 30'lu yaşlardaki ve hiçbir kronik rahatsızlığı bulunmayan koronavirüs hastalarının olduğu görüldü.

“DOLULUK ORANI OLDUKÇA YÜKSEK”

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım sorumlusu Doç. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk, oldukça yoğun geçen bir tempoda çalıştıklarını söyledi. Pandemi döneminin başında koronavirüs hastaları için 1 yoğun bakım ayırdıklarını, ancak bunun yeterli olmadığını belirten Doç. Dr. Öztürk, “Hasta sayısındaki artışla birlikte, tedbir olarak açtıklarımızla toplam 6 yoğun bakımla hizmet veriyoruz. Şu anda yoğun bakım taleplerini karşılayabiliyoruz ancak yatak sayısını artırmamıza rağmen doluluk oranımız oldukça yüksek" dedi.

 “HASTALAR ÖLÜM KORKUSU YAŞIYORLAR”

En büyük mutluluklarının hastanın tedavi sonrası yürüyerek taburcu olması olduğunu söyleyen yoğun bakım sorumlusu Doç. Dr. Öztürk, “Entübe etmek durumunda kaldığımız hastalara öncesinden, uyutacağımızı ve soluk borularına bir tüp yerleştireceğimizi söylüyoruz. Hastalarımız bu aşamada ciddi ölüm korkusu yaşıyor. Hastalarla aramızda duygusal bir bağ kuruyoruz. Bir kısmı o sırada son isteklerini söylüyorlar. Ailelerinden kimse yanında olamazken, yanlarında olan kişi bizler oluyoruz. Bu bizim için de oldukça ağır bir psikolojik yük oluyor. 75 gün yatan ve daha sonra kaybettiğimiz hastalarımız oldu. Bu süreçte en büyük mutluluğumuz buradan bir hastanın yürüyerek çıkması oluyor" şeklinde konuştu. İHA, DHA

 

“YÜZDE 90'I YAKIN ÇEVRESİNDEN KAPIYOR”

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım sorumlusu Doç. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk, vaka sayılarındaki artışla paralel olarak sağlık çalışanlarındaki pozitif oranının arttığını belirterek, “Biz her gün kendi arkadaşlarımızdan bir hemşire, bir doktorun hasta olduğu haberini alıyoruz. Onların ve yakınlarının bazılarını burada tedavi ettiğimiz zamanlar oldu. Bunlar da bizim için ağır bir yük oluşturuyor. Hastaların yaklaşık yüzde 90'ı yakın çevresinden hastalığı kapıyor. Ailelerinden, iş arkadaşlarından, iş yerinden hastalığı kaptıklarını anlatıyorlar. Tedbirlere uymadıklarını bu nedenle kaptıklarını söylüyorlar" diye konuştu.

İHA DHA