KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELDİ

Meteoroloji birkaç gündür Antalya için sıcak hava ve poyraz alarmı veriyordu. Bu alarm beni öylesine korkuttu ki geçmişte acı örneklerini yaşamıştık.

Özellikle Manavgat ve Serik’te tarihimizin büyük orman yangınları böyle havalarda yaşanmıştı. Hatta acı kayıplar vermiştik.

Dolayısı ile veriler alarmda korktuğumuz maalesef başımıza geldi. Dün Manavgat’ın Yangın Manavgat'ın Side Mahallesi yakınlarında saat 12.05’te çıkan orman yangını poyrazın etkisiyle bir anda yayıldı.

Alevler aynı anda Yeniköy, Evrenseki ve Kalemler mahallelerine de sirayet etti. Her yer bir anda cehenneme döndü. Kim nereye nasıl müdahale edeceğini şaşırdı. Tam bir panik yaşandı.

Bu yangın öyle dağ başında çıkan bir yangın değildi. Turistik ilçenin neredeyse tam göbeğinde çıktı. Alevler kimi zaman benzin istasyonlarına kimi zaman evlere kimi zamanda hastaneye kadar ilerledi.

ANINDA MÜDAHELE EDİLDİ

Yangına tam manasıyla 13 dakika içinde Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait ekipler tarafından 1 İHA, 2 uçak, 19 helikopter, 6 dozer, 192 arazöz ve 960 kişilik ekiple müdahale edildi.

Dört bir koldan herkes elinden geldiğince alevlerle resmen savaştı. Buna rağmen alevler

karayolu refüjündeki palmiye alanlarına da sıçradı. Poyraz estikçe iş zorlaştı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bölgeye gelerek söndürme çalışmalarını bizzat kendisi yönlendirdi. Bakan Pakdemirli’nin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bölgeye intikal etti. AK Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural çokal, Vali Ersin Yazıcı, Manavgat kaymakamı Mustafa Yiğit ve Belediye Başkanı Şükrü Sözen, koordinasyon merkezinden çalışmaları takip etti.

Başkan Sözen, “Rüzgarın etkisiyle yangın kısa sürede yayılıyor. Nereye müdahale edeceğimizi şaşırdık. Yangına tam anlamıyla müdahale edemedik. Havadan müdahale var. Devam ettiği için trafik kilitlendi. Akıl almaz, kötü bir tablo. Tam anlamıyla neyin içinde olduğumuzu bile fark edemedik" diyerek durumu özetledi.

Yangın dün gün boyu devam etti. Nasıl çıktığı  ve henüz nereye ne kadar hasar verdiği belirsiz. Hasarlarla ilgili sanırım bugün bir açıklama yapılır.

Ancak, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bir tv kanalında, “Sabotajdan şüpheleniyoruz” demesi akıllarda soru işareti bıraktı.

Üzücü bir haberi Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli paylaştı. Devrilen arazözün şoförü ağır yaralandı. Ciğerimiz yanarken, yüreğimiz kan ağlarken bu haber üzüntümüzü artırdı.

Dedim ya bu havalar yıllardır beni hep korkutmuştur. Dünde korktuğum başımıza geldi ve alevlere teslim olduk. Şükür elimizde uçak ve helikopterler varda anında müdahale edilebiliyor.

GELELİM AŞI MESELESİNE

Türkiye genelinde koronavirüs vaka sayısı arttıkça aşının önemi bir kez daha ortaya çıktı. Aklı başında herkes aşı çağrısında bulunuyor.

Amma gel gelelim asıl mesele aşı olanların kendilerine ‘ölümsüz’, aşı olmayanların ise ‘aşı öldürecek’ zannetmesinde.

Bir başka mesele ise hala ilgili kurumların bu işi bir türlü rayına oturtturamamasında. Nasıl mı? Bakın kısaca anlatayım size.

Sistemden randevu almaya çalıştım ileri tarihe verince vazgeçtim. Randevusuz sağlık ocağına gidelim dedim ‘yapamayız’ dediler. Yani ikametgahına yakın yerden değil de illaki uzaktaki bir yere yönlendiriyor sistem veya insanlar.

Peki asıl olan aşı olmak isteyen birisi kapınıza geldiği zaman çevirmemek ve hemen aşılamak değil mi? Eeee. O zaman niye bu işkence. Yapmayın Allah aşkına. Tuttuğunuzu hemen aşılayın, insanları bezdirmeyin.

Aşı olalım ki çocuklar okula gidebilsin, aşı olalım ki sosyal hayatta kısıtlamalar geri gelmesin, aşı olalım ki milyonlarca insan işini aşını kaybetmesin, aşı olalım ki canlar yitmesin.

Prof. Dr. Alper Demirbaş bu konuda yaptığı çağrısında, “Çok net söylüyorum; aşı olmazsanız ve inatla virüs bulaştırarak ölümlere neden oluyorsanız, farkında olsanız da olmasanız da KATİLSİNİZ” diyerek işin ehemmiyetini ortaya koydu.

ANTALYA’NIN MECALİ YOK

Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü iş birliği ile bölge içerisinde konuşlandırdığı Covid-19 Aşı Uygulama Merkezi'nde, 2'nci ve 3'ncü doz aşı uygulamasına başlandı. Bölgede çalışan 17 bin kişinin tamamı aşılanana kadar çalışmalar devam edecek.

OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, aşı sırası gelmiş olmasına rağmen henüz aşı olmayan 22 milyon kişi olduğuna dikkat çekti.

Aşı karşıtlarına seslenen Bahar, “Aşılanma sadece aşılanan kişiyi değil tüm toplumu koruyan bir yöntemdir. Aşılanmak yerine hastalığı geçirmeyi seçmenin, geri dönüşü olmayan, çok ağır bedelleri olabilir” dişeyerek aşı çağrısı yaptı.

Bahar, öyle bir noktaya dikkat çekti ki hak vermemek imkansız. Çünkü vaka sayılarındaki artışın önlenememesi halinde uygulanacak olası bir kapanma süreci hem ülke hem de Antalya ekonomisinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracak.

Hatta Bahar’a göre, “Antalya'nın yeni bir kapanma sürecini atlatacak mecali kalmadı.”

Hakikaten ne kentin ne de bizim aşı karşıtlığı yüzünden kapanmaya mecalimiz yokkkkk.

Onun için haydi aşıya.