KÖR KENDİNİ GÖRMEZMİŞ!

Bu başlık ve aşağıda yazacağım kelimeler-cümleler nedeniyle görme engellilerden öncelikle özür diliyorum. Konunun onlarla uzaktan yakından alakası yok. Fakat ele aldığım konu tam da ‘Kör kendini görmezmiş’ atasözü ile bire bir örtüştüğü için böyle yazmak zorunda kaldım.

Bizim toplumumuzda öyle insanlar var ki kendi kusurunu görmeyip başkalarını eleştirmeye bayılan cinstendir. Hatta bu tipler için Orhan Kemal’in, “Çok kimse kendindeki kusurun farkındadır, fakat açığa vurmaktan çekinir. Kendindeki kusurları görebilmek bir özelliktir, bu kusurları söyleyebilmek ikinci özellik, hele kendisiyle alay edebilmek bir zekadır” cümleleri yerinde bir benzetme olur.

Efendim, bu kadar felsefe yeter sanırım. Gelelim sadede. CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, son günlerde herkesin cebini yakan elektrik faturalarını eleştirmiş. Ancak bunu yaparken, faturayı yine Cumhurbaşkanı’na kesmiş aklı sıra.

Demiş ki, “Sarayın aylık 1 milyon liralık faturasını da halkımıza ödetiyorlar. Ancak sandık geldiğinde millet, en büyük tasarrufu AKP’nin ampulünü söndürerek gerçekleştirecek.”

Seçilmemiş il başkanı. Sen madem faturaları eleştireceksin önce adaletli davranmayı öğren. Gerçi öyle bir anlayışısınız olsaydı seçilmiş başkanın koltuğuna pat diye oturmazdın.

Evet… CHP’li Cengiz vermiş veriştirmiş ama ‘Kör kendini görmez’ misali Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ASAT aracılığı ile evlere gönderdiği hamam pardon ev aboneliği su faturalarını unutmuş veya görmezden gelmiş.

Yani,  CHP'li belediyelerin suya, ulaşıma yaptığı zamlara karşı tek kelime edememiş, etmemiş! Yahu sen hiç sokağa çıkıp Antalyalılara sormuyor musun, “Ey halkım. Şu kavurucu yaz günlerinde evlerinize gelen su faturalarından niye şikayetçisiniz?” diye.

Hadi sormadın. Hiç sosyal medyadaki paylaşımları da mı takip etmiyorsun? Bir bak. Millet avaz avaz bağırıyor ama kimse tınlamıyor. Yazık değil mi bu millete.

Sanki hobi bahçesi mi suluyorlar veya evde hamam mı işletiyorlar? Hadi elektrik faturası çarptı diyelim. Ya su faturaları? İnanın insanlar boğuldu ama siz görmezden geliyorsunuz.

Bak başkan; eğer sen elektrik faturalarını eleştirirken yanına su faturası ile ulaşım zammını da ekleyip kendi başkanını da eleştirseydin seni alkışlardım. Ama dedim ya ‘Kör kendini görmezmiş’.

Tabii ki her insanın mutlaka bir kusuru vardır. Bu nedenle kusursuz insan aramak akıl karı değildir. Hele hele CHP’de bunu aramak ise denizdin suyunu bardakla boşaltmaktan daha zordur.

Aslında kendini yani CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin son günlerde gönderdiği su faturalarını görmezden gelen bir başkanın aynayı önce kendilerine tutması gerekir.

Neyse bu konuyu, Hazreti Mevlana’nın şu sözleri ile noktalayalım. “Ey kendine bakmayıp kendi kusurlarını görmeyip de, başka insanların iyisine kötüsüne bakan zavallı. Allah senin yardımcın olsun!”

ALGICILARA KAPAK OLSUN

Antalya’da gazetecilik yapıp orman yangınlarına giderek haber yapmayan muhabir arkadaşım neredeyse yok denecek kadar azdır. Çünkü bölgenin kaderi bu. Ancak yangınlara giden ben de dahil bir çok meslektaşım hem yangını hem de yangın sonrası o bölgelerde yapılan çalışmaları takip ederiz. Ne oldu ne bitti diye.

Yıllardır sosyal medyada algı yapıp “Yok yanan yerleri otel yapacaklar. Yanan yerleri imara açıp peşkeş çekecekler” diyenleri görür okuruz. Ama onların birçoğunun bırakın üzerine ayakkabısına kül bile bulaşmamıştır.

Ben Antalya bazlı yapılan çalışmaları hep yakından takip etmişimdir. Yanan alanların hiç birinin ne otele dönüştürüldüğünü ne de imara açıldığını hiç görmedim. Atladığım var ise onu bilmiyorum.

Ama benim bildiğim özellikle Adrasan yangını. Burası yanarken aynın yaygara koparılmış ve ‘Otelci birine peşkeş çekilecek’ iddiası ortaya atılmıştı. Lakin hiçte öyle olmadı.

Hakeza Kumluca ve bir dönemin en büyük yangını olarak gösterilen Taşağıl-Beşkonak Köprülü Kanyonu’ndaki yangın sonrası da. Adrasan başta olmak üzere şimdi oralar yeşillendi, dikilen fidanlar boy verdi.

Zaten Anayasamızın 169.Maddesine göre ‘Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir” ifadesi yer alıyor.

Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici de sosyal medya hesabından, “2008 yılında Antalya Orman Bölge Müdürlüğümüze bağlı Taşağıl Orman İşletme Müdürlüğünde  yanan ormanlarda kendi küllerinden filizlenen genç ve diri ağaçlar gökyüzünün maviliklerine tırmanıyorlar” cümleleri ile bölgenin o yemyeşil fotoğrafını paylaşarak algıcılara kapak yapmış.

Bende diğer alanların fotoğrafını yazımın içine ekleyerek o boş beleş bağırıp algı operasyonu yapanlara kapak yapıyorum. Umarım fotoğraflara bakıp yaptıkları yaygaranın boş olduğunu görürler.