Konut ve otomobil satışlarında doğrulanmış ilan dönemi başlıyor
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 15 Eylül'de emlak sektöründe doğrulanmış ilan dönemine geçileceğini duyurdu.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Kayseri'de gazetecilerle bir
araya geldiği toplantıda, 3 Haziran 2023'te göreve atandıktan sonra 2028 vizyon
programını açıkladıklarını, bu program kapsamında mal ihracatında 375 milyar
dolar, hizmet ihracatında 200 milyar dolar hedeflediklerini, bu 5 yıllık
programın altını çeşitli destekleme programı ve stratejilerle doldurduklarını
anlattı.
14 aylık görev süresi boyunca 1300'e yakın heyet kabul
ettiğini, sektörel sorunlar ve kuruluşların dile getirdiği konuları dinleyip
çözüm aradıklarını ifade eden Bolat, 2022'de ithalatın 376 milyar dolara
çıktığını, geçen yıl ise ithalatı 362 milyar dolara indirmeyi başardıklarını
söyledi.
"FAHİŞ
ARTIŞLARIN YAŞANMADIĞI BİR 2-3 AY YAŞIYORUZ"
Hem dünya hem Türkiye için çalkantılı dönemde artık yeni bir
dengeleme, konsolidasyon döneminin başladığını, yeni bir OVP ile somut
hedeflerin ortaya konulduğunu dile getiren Bolat, şunları kaydetti:
"Türkiye'de de yerli ve milli sanayinin korunması için
dampingli eylemden, sübvansiyonlu ithalattan, dampingli ithalattan, menşe
saptırmasıyla içeriye giren veya girmeye çalışan ithalattan gümrük tarife
pozisyonu değiştirilmiş ithalat kalemlerine yönelik yasal tedbirler aldık. Yani
gümrük rejimimizin ve dış ticaret politikamızın bize emrettiği kuralları,
kanunları uygulamak... Dampingli ithalat varsa antidamping soruşturması,
sübvansiyonlu ithalat tespit ettiğimizde fark giderici vergi soruşturması,
korunma önlemi soruşturması ve kepenk kapatan, zor duruma düşen, işçilerini
çıkarmak zorunda kalan sektörlerle alakalı da bu tür tedbirleri almak durumunda
kaldık. Zaten bunun somut sonuçlarını da görüyoruz.
Şu anda yıllıklandırılmış ithalatımız 343 milyar dolara
kadar geriledi. Böylece döviz rezervlerimiz yükselmeye başladı. Döviz arzımız
artmaya başladı. Bu anlamda dövizde bir stabilite oldu. Fiyatlar, son 2-3 aydır
dengeye geldi. Fahiş artışların yaşanmadığı bir 2-3 ay yaşıyoruz. Dezenflasyon
süreci hazirandan itibaren ekonomide ve piyasalarda etkisini gösteriyor.
Dolayısıyla dış ticarette bu tedbirleri etkin bir şekilde uyguluyoruz. Sadece
bize kanunların ve dış ticaret rejiminin emrettiği görevleri yapıyoruz. Haklı,
adil ticarete evet. Zorunlu, yasal, haklı ithalata evet. Ama bunun dışındaki
yanlış uygulamalara da biz 'dur' diyoruz. Birçok sektörde yerli, milli
üretimin, istihdamın arttığını görüyoruz. Zaten toplam istihdam rakamındaki
artış da bunu gösteriyor."
"KREDİ
MALİYETLERİNDE DE AŞAĞI DOĞRU İNİŞLERİ GÖRECEĞİZ"
Ömer Bolat, hükümet olarak görevlerinin ihracatçıların
rahatlaması için girdi maliyetlerinin düşmesi ve ellerindeki bütçe
imkanlarıyla, Bakanlıklarına tahsis edilen mali bütçeyle gerekli destekleri,
destek programlarını hazırlayıp ihracatçıların arkasında, yanında yer almak
olduğunu vurgulayarak, "Yeni destek programı da bu çerçevede açıklandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak finansmana
ulaşım, finansman maliyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten
inşallah eylül sonrası, ekim gibi enflasyonun yüzde 50 ve altına
yıllıklandırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru
inişleri hep birlikte göreceğiz. Hatta piyasa, politika faizinden daha önde o
anlamda hareket edecektir diye gözlemliyoruz. Piyasalardan aldığımız gözlemler
ve sinyaller de bu yönde." diye konuştu.
İsrail'e ihracatta ciddi bir düşüş olduğunu bildiren Bolat,
bu konuda hükümetin aldığı kararı tereddütsüz uyguladıklarını söyledi. Bolat,
"Ama Allah bereketini veriyor. Başka pazarlarda yeni imkanlar, açılımlar
oldu. Oralardan bu eksiği kapatmaya gayret ediyoruz. Oradaki açık bizim için
kayıp olmadı. İnşallah da olmayacak. Önemli olan orada dünyaya ve İsrail'in
soykırımcı yönetimine bir mesaj vermekti ve dünyada da bunu yapan tek ülke
Türkiye oldu. Türkiye, öncü ve lider ülke oldu." değerlendirmesinde
bulundu.
Bolat, hükümetin bu kararının bütün dünyada büyük yankı
uyandırdığını, ardından Batı dünyasında birçok yerde vicdanların haykırdığını
gördüklerini, birçok Batılı ülkenin Filistin devletini resmen tanıdığını
anlattı.
"ENFLASYON
DÜŞTÜKÇE İHRACATA YÖNELİŞ DE ARTACAKTIR"
Ekonomideki bu dezenflasyonist politikayla, yani enflasyonu
düşürme politikasıyla somut sonuçların görülmeye başlandığını ifade eden Bolat,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu salgın, depremler ve Rus-Ukrayna savaşı döneminde
insanlar işsiz kalmasın, istihdam artsın, piyasada mal kıtlığı olmasın, halkın
satın alma gücü düşmesin yaklaşımıyla hem üreten ve ihracatçı kesime oldukça
elverişli maliyetlerle finansal kaynak sağlandı hem de çalışan ve emekli kesime
de enflasyon oranının üzerinde ücret artışları verildi. Bu noktada tüketimin
canlı olması, turizmin 2022, 2023 ve bu yıl canlı olması, üreten ve satan
üretici ve satıcı kesim açısından yüksek talep fırsatı getirdi. Ama şimdi gerek
kredi imkanlarının sıkılaşması, daralması ve özellikle de iç pazarda
vatandaşımızın bugün ve önümüzdeki süreçle alakalı ve yüksek fiyatlara yönelik
de bir tepki ortaya koyması karşısında tüketimin kısmen azalmaya başladığını görüyoruz.
Bunu sanayiciler bize bildiriyorlar. Dolayısıyla fiyat
artırma eğilimi törpülenmiş oluyor. Bu kararlar kolay verilemiyor. Enflasyon
düştükçe ihracata yöneliş de artacaktır. İç pazardaki talep azalması
satıcılarımızı, üreticilerimizi dış pazarlarda yeni ihracat fırsatları,
imkanları kovalamaya sevk edecektir. Bu açıdan da inşallah bu etkileri önümüzdeki
aylarda birlikte göreceğiz."
"(İHRACATTA) ŞU
ANDA AŞAĞI DOĞRU GİDİŞ ÖNGÖRMÜYORUZ"
Ticaret Bakanı Bolat, OVP'nin geçen yıl 7 Eylül'de
açıklandığını hatırlatarak, Strateji Bütçe Başkanlığının OVP'yi hazırladığını
ve programda ihracatla ilgili şu ana kadar herhangi bir güncelleme yapmadığını
dile getirdi.
Bolat, şöyle devam etti:
"11 ay hedefe sadık kaldık. Bu çok önemli. Neden
önemli? Geçen yıl dünya mal ihracatı yüzde 5, dünya ticareti yüzde 1,2 azaldı.
Dünya hizmet ihracatı yüzde 10 arttı. 2024'ün 7 ayı geride kaldı. Dünya
ekonomisinde, dünya ticaretinde beklenen sıçrama henüz görülmedi. Temmuz ayı
itibarıyla 261,5 milyar dolar ihracatı yakalamamız aslında aşağı doğru bir
gelişme değil. 'Hedefin yarıdan fazlasını başarmış olmak' anlamına geliyor.
Geçen yıl 255,4 milyar dolardı. 6 milyar dolar artıdayız. OVP hedefine göre 5,5
milyar dolar kaldı. O açıdan kalan 5,5 milyar dolar için biz tabii çalışacağız
ama sonucu o aylar bittiği zaman, rakamlar ortaya çıkınca göreceğiz. Şu anda
aşağı doğru gidiş öngörmüyoruz. Sonbahar her zaman için ihracat döneminde canlı
bir dönemdir. Önemli olan doğru istikamette olmak. Yani rakam 1 milyar dolar, 2
milyar dolar az olmuş, çok olmuş. O kadar önemli değil. Geçen yılı aştık mı?
Aştık. Hedefin yarıdan fazlasını gerçekleştirdik mi? Gerçekleştirdik.
Hizmet ihracatı 101 milyar dolardı. Şu anda yıllıklandırılmış rakamımız 106,5 milyar dolar. Yıl sonu hedefimiz neydi? 110 milyar dolar. İnşallah onu da başaracağız. Temmuz, ağustos, eylül turizmin yoğun olduğu aylar... Sonbahar taşımacılık gelirlerinin artacağı dönem... Hedeflerimize bağlıyız."
Finansman konusunda birçok olumlu adımlar atıldığını,
tedbirler alındığına işaret eden Bolat, "Allah'ın izniyle sonbaharda
enflasyondaki düşüşü gördüğümüz zaman Türkiye'de de finansman açısından
şartların daha iyiye doğru gittiğini, aşağı doğru gideceğini hep birlikte
göreceğiz." dedi.
Finansmana erişimle ilgili avantajları daha da artırmaya
çalışacaklarını, yeni enstrümanlar geliştireceklerini ifade eden Bolat, bir
soru üzerine, enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede girdi maliyetinin de yüksek
olabileceğini ancak fiyatların maliyetlerden daha hızlı arttığını söyledi.
"ÇALIŞANLARIN
ENFLASYON KARŞISINDA SATIN ALMA GÜCÜNÜ KORUMAK ZORUNDAYIZ"
Ömer Bolat, çalışanların enflasyon karşısında satın alma
gücünü korumak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "Girdi maliyetlerini
stabil hale getirmek, finansman maliyeti, enflasyon ve döviz kurunun
istikrarlı, stabil olduğu bir ekonomik ortamı meydana getirme gayreti
içindeyiz. Bu çabalarımızın da koordinasyonu ekonomi yönetimi tarafından sağlanıyor
ve bir OVP çerçevesinde makro göstergeler noktasında hedeflerimize
ulaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Kur noktasında, hükümetin sabit bir kur politikası
olmadığını vurgulayan Bolat, döviz rezervlerinde son 1 yılda büyük artış
kaydedildiğini, sadece 31 Mart seçimlerinden bu yana 85 milyar dolardan fazla
döviz kaynağı girişi bulunduğunu, bunun küçük bir miktarının yurt dışı kaynaklı
olduğunu, diğer bölümünün ise vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye
dönmesinden kaynaklandığını bildirdi.
"ENFLASYON
DÜŞTÜKÇE GİRDİ MALİYETLERİ DE STABİL HALE GELECEK"
Girdi maliyetlerinin artışına karşı döviz kurunun önemli bir
enstrüman olduğuna işaret eden Bolat, enflasyon düştükçe girdi maliyetlerinin
de stabil hale geleceğini dile getirdi.
Bolat, "Kaldı ki ihracatta kullanılan ithal girdilerin
TL karşılığı da bugünkü kurda maliyetlerin artmasını engellemiş oluyor. Böyle
de bir avantajı var. Ama şöyle bir gerçek var; döviz kuru, kontrolsüz ve hızlı
bir şekilde arttığında 24 saat geçmeden fiyatları arttırıyor. Şimdi siyasal
iktidar ve ekonomi yönetimi bu yüksek enflasyon hassasiyetine dikkat ediyor.
Aynı şey bu sefer ihracatçılarımız ve tüm sanayicilerimiz için risk
oluşturuyor. Hem girdi maliyetleri artmış oluyor. Önemli olan bu işi dengeli
götürmek. İşte bunun gayreti içindeyiz." ifadelerine yer verdi.
"ÇİN'DEKİ BAZI
İNTERNET SİTELERİNDEN UCUZA ÜRÜN GETİRİLİP SATILMASI"
Ticaret Bakanı Bolat, Çin'deki bazı internet sitelerinden
ucuza ürün getirilip satılması konusuna ilişkin soru üzerine, "Konunun çok
yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz."
dedi.
Otomotiv ve emlak sektörüne ilişkin düzenlemelere değinen
Bolat, otomotivdeki kuralları sıkı bir şekilde denetlediklerini, her 2
sektördeki manipülasyonları tespit edip ağır cezalar uyguladıklarını, şu anda
otomotiv ve emlak piyasasının istikrarlı olduğunu vurguladı.
Bolat, 600 bin tane stoklanmış sıfır aracın ortaya
çıkmasıyla piyasanın rahatladığını kaydederek, gayrimenkulde de gerekli düzenlemelerin
yapıldığını anlattı.
"HAZİRANDAN BU
YANA FİYATLARDA BİR DURAĞANLAŞMA VAR"
Ömer Bolat, fahiş fiyat denetimlerine ilişkin son çalışmaların sorulması üzerine, "Bu konuda olayın bir arz-talep dengesi boyutu var, bir tamahkarlık, bir açgözlülük boyutu var, talebin doyması boyutu var. Bir de denetimler ve cezai uygulamalar boyutu var." değerlendirmesini paylaştı.
Hizmet de dahil şu anda birçok sektörde talebin geri
çekildiğini, hizmet sektöründe gerek restoran, lokanta işletmeleri gerekse
otelcilik noktasında bunun sinyallerini aldıklarını belirten Bolat, her gün
çarşı, market ürünlerini kontrol ettiklerini söyledi.
Bolat, "Haziran ayından bu yana fiyatlarda bir
durağanlaşma var. Allah'a şükür stabil bir durum var. Bu, kırmızı et, tavuk
eti, süt ürünleri de dahil olmak üzere temel ürünler olarak birçok üründe var.
Biz denetimlerimizi yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda sektöründe
denetimlerini yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı da vergisel boyut itibarıyla
bazı sektörlere denetim yapıyor." dedi.
2023'te 56 bin firmaya fahiş fiyat, stokçuluk, kara
borsacılık, kasa-raf fiyat farklılığı, aldatıcı reklamlar dahil olmak üzere 1,5
milyar lira idari para cezası uygulandığını, bu yılın 7 ayında ise 71 bin
firmaya 960 milyon lira idari para cezası kesildiğini bildiren Bolat, rekabetin
korunması, tüketicinin korunması ve perakende ticaret kanununda yapılan
değişikliklerle bu cezaların katmerli bir şekilde arttırıldığını ifade etti.
"(YENİ
YATIRIMLAR) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIMIZ BİRKAÇ FİRMA İLE GÖRÜŞME
HALİNDE"
Ticaret Bakanı Bolat, BYD'nin Türkiye yatırımına ilişkin
soru üzerine, Türkiye'ye yatırım getiren, yatırım yapmak isteyenlere
kapılarının açık olduğunu söyledi. Bolat, "Yeni yatırımlar Avrupa'dan,
Amerika'dan, Asya'dan, başka taraftan da gelirse Sanayi Bakanlığımız yatırım
teşviklerini ilgili firmalarla zaten görüşüyor, müzakere ediyor. O çerçevede de
Ticaret Bakanlığımız ile de koordineli hareket ediyor. Bu yatırım inşallah
hayırlı olsun. Arkasından yeni yatırımları tetiklemesini ümit ediyoruz. (Yeni
yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme
halinde." diye konuştu.
Bolat, Türkiye'nin Tunus ile serbest ticaret anlaşması
olduğunu, Türkiye'nin sanayi rekabetinde üstünlüğü olunca Tunus'un yaklaşık 250
kalem üründe anlaşmadan 5 yıl için muafiyet istediğini ifade etti.
Aldıkları tedbir ve düzenlemelerle Türkiye'nin ithalatının
40 milyar dolara yakın azalış kaydettiğini bildiren Bolat, bir soru üzerine,
e-ticarete ilişkin kanunun değiştirilmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını,
Türkiye'nin e-ihracatının yüzde 10 hedefine yükselmesi ve dünyadaki e-ihracat
rekabetinde Türk firmalarının yarışabilmesi adına ihracatı desteklemeyi
amaçladıklarını kaydetti.
Bolat, bir soru üzerine, "20 milyar (TL) silinmiş gibi
bahsediliyor ama şu anda çıkmış bir lisans bedeli yok. Yani o lisans bedeli
önümüzdeki mart ayındaki rakamlara göre nisan ayında belirlenecek. Hiçbir firma
da 9 milyar net cirosu varken o bahsettiğiniz rakamlarda bir lisans bedeliyle
karşı karşıya kalmayacak. 2 yıl önce kanun çıkarılırken tek firmaya yönelik
eleştiriler var mıydı? Vardı. Şimdi de tersinden aynı eleştiriler getirilmeye
çalışılıyor. Bu haklı bir eleştiri yöntemi değil. Kanunlar bütün firmalar,
bütün herkes için uygulanır. X, Y, Z o sektörde yurt içi, yurt dışı firmalar
açısından eşittir. Bu düzenlemeler, ülkemizdeki pazar yerleri ve e-ticaret
firmalarının yurt dışı rakiplerine kıyasla güçlü kalabilmeleri için
çıkarılıyor. Zaman içinde pazar paylarında değişiklik olabilecektir."
ifadelerini kullandı.
"VİZENİN İŞ
ADAMLARIMIZ ÖNÜNDE ENGEL OLMAMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRARAK DEVAM
ETTİRİYORUZ"
Avrupa Birliği vizesinin sürekli gündemlerinde olduğunu,
ikili temaslarda da bu konuda kolaylık ve hızlanma taleplerini ilettiklerini
vurgulayan Bolat, "Bu konu biraz da AB içindeki aşırı sağın yükselişi… Son
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de ortaya çıktı. Oradaki hükümetlerin de
çekingenliğiyle alakalı bir konu. Bizim bu konuda kendilerinden isteğimiz çok
uzun süreli, çok girişli ve özellikle iş dünyası, mühendislik isteyen,
akademisyen, öğrenci, nakliyeci ve şoför gibi meslektekilerin acil vize
ihtiyacının hızlı başvuru ve proseslerinin halledilmesidir. Bu konudaki
girişimlerimiz devam ediyor. Ama bu konu, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığımızı
ilgilendiren bir konu. Biz ticaretin artması için uğraştığımız için bu noktada
vizenin iş adamlarımızın önünde bir engel olmaması için gayretlerimizi
artırarak devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu.
GAYRİMENKUL VE
OTOMOTİV SATIŞINDA YENİ DÖNEM BAŞLIYOR
Ömer Bolat, bir soru üzerine, "İnşallah 15 Eylül'de
yeni bir düzenleme başlayacak. Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan
dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri
katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Konut satacak kişi,
e-devlet üzerinde gayrimenkulünü seçerek emlakçıyı yetkilendirecek.
Yetkilendirilmiş emlakçılar, bu satışlara aracılık edecek. Otomotivde de aynı
sistemi getireceğiz. Önce emlak ile ilgili olanı yayınlayacağız. Kısa bir süre
sonra, 1-2 hafta sonra da bunu otomotiv sektöründe uygulayacağız." dedi.
Önümüzdeki süreçte dezenflasyon politikasının hızlı sonuç
vermesiyle finansman oranları aşağı doğru çekilmeye başladığında konut arzının
da artacağı dönemin geleceğini belirten Bolat, "Yani şu anda konut
yapılıyor. İnşaat sektörü büyümeye katkı veriyor. Ama daha çok deprem
bölgesinde yapılıyor. İkinci el piyasasında satışlar oluyor." ifadelerini
kullandı.
"BU ASLINDA BİR
YERDE KİRALARIN DA DÜŞMESİNE SEBEBİYET VERECEK"
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da emlaktaki yeni
düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Getireceğimiz ürün ile sadece ilan sitelerindeki ilanların
verilmesindeki aşamaları resmiyete bağlıyoruz. Vatandaş, e-devleti üzerinden
girerek kendisine ait olan gayrimenkulü seçip orada açılacak pencereden yetkili
ilan satıcısının, emlakçının kodunu girerek orada emlakçıyı yetkilendirecek.
Kendisi de ilan sitesine girip satabilir. Ama emlakçıya verecek olanlar
emlakçıyı yetkilendirecek. Böylece emlakçı almış olduğu yetkiyle bu ilanı
siteye girebilecek. Biz bunu 15 Eylül'de başlatacağız. İlk etapta hibrit
olacak. Onlar da 'doğrulanmış ilan' diye çıkacak. Ama yılbaşı itibarıyla tamamı
doğrulanmış ilan olarak çıkmaya mecbur olacak. Böylece siz bir sabah
kalktığınızda kendi evinizi ilan sitesinde satılırken görmeyeceksiniz. Yani şu
anda hiç kimse ilan vermediği halde bazı kişiler emlak sitelerine girerek bu evleri
satıyor. Ama sorduğunuzda 'yok' diyorlar, 'biz onu sattık' diyorlar. 'Size
başka ilan, başka evi gösterelim' diye böyle fake ilanlar veriliyordu.
Amacımız, manipülasyonu önleyerek daha doğru bir piyasa işleyişini getirmek. Bu
sistem 15 Eylül'de gelecek.
Arkasından aynı şekilde otomobille ilgili sistemi devreye sokacağız. Kişi, birinci derece akrabası, hanımı, annesi, babası ve çocuklarının da üzerine olan emlakla ilgili ilan koyabilir. O zaten kimlik doğrulama sisteminde şu anda uygulanıyor. Bu aşamayla yaptığımızda ilan sistemindeki manipülasyonun önüne geçmeye çalışacağız. Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek. Çünkü (internet) sitelerde, kirada olmayan dairelere sanki kiradaymış gibi fiyatları şişirme ve spekülasyon yapılıyordu. Aynı aracı 10 kişi veya aynı evi 10 kişi, siteye girerek fiyatları yukarı çekerek sanki piyasada böyle bir fiyat artışı varmış gibi gösteriyordu. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Gerçek ilanlarla fiyatının doğrulanmasını sağlamaya çalışıyoruz."
AA