KONFÜÇYÜS VE CHP’Lİ BAŞKANLAR

Konfüçyüs, Hükümdar’ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde olmayı kabul eder..

Kenti yedi gün boyunca izler..

Yedinci gün, “yüksek memur” Şao-Çeng’i idam ettirir ve cesedin üç gün açıkta kalmasını emreder..

Bu uygulamaya Konfüçyüs’un öğrencileri çok şaşırır..

Ve sorarlar:

“Şao-Çeng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı..

Siz şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk işiniz onu astırmak oldu..

Bu yaptığınız doğru mudur?

Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı..”

Konfüçyüs şu cevabı verir:

“Dünyada beş ağır suç vardır..

Haydutluk ve hırsızlık bunların arasında değildir, daha sonra gelirler..

Bu beş suç şunlardır:

1- Birincisi uyumsuz ve asi bir tabiatla birlikte gözü peklik..

2- İkincisi aşağı bir hayat tarzıyla birlikte inatçılık..

3- Üçüncüsü çenesinin kuvvetli olmasıyla birlikte yalancılık..

4- Dördüncüsü herkesin ayıbını, kusurunu aklında tutmakla birlikte herkesle dost geçinmek..

5- Beşincisi hak ve adalet duygusu olmamakla birlikte yaptığı haksızlıkları süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek..

Şao-Çeng’de bunların beşi de vardı..

Nereye gitse taraftar topluyor, hizipler yaratabiliyordu..

Aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebiliyordu..

Zulmüyle adaleti tersine çevirebiliyordu..

‘Aşağılıklar’ birleştiği zaman ortaya çok ‘güçlü bir kötülük’ çıkar..

Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine, bu adamı idam ettirmeyi tercih ettim..”

…

Başta Ümit Uysal ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere, bütün CHP’li belediyeleri dikkatle izleyin..

Konfüçyüs’un Şao-Çeng’i astırdığı 5 suçu da bol bol işliyor..

Gözü pekler.. İnatçılar.. Çeneleri çok kuvvetli.. Herkesle “dost” geçiniyorlar.. Yaptıkları haksızlıkları süslü ve parlak sözlerin arkasına gizliyorlar..

Ve –ilginçtir- sürekli taraftar topluyor, hizip yaratıyorlar..

AK Parti’li başkanlarda bunları asla göremezsiniz..

Antalya’da, İstanbul’da, Ankara-Hatay-Mersin-Adana’da “bir önceki dönemden daha iyi bir hizmet” göreniniz-duyanınız var mı?

CHP’li başkanların yönettiği bütün il ve ilçelere “güçlü bir kötülük” hakim..

Ne diyordu Konfüçyüs;

“Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine, Şao-Çeng’i idam ettirmeyi tercih ettim..”

…

“Biz de bu tür kişileri idam ettirelim” demiyorum elbet..

Ama..

“İyi izleyelim, gereğini yapalım ve kimlerin peşinden gitmemiz gerektiğini iyi anlayalım” diyorum..

……………………………..

GONG

Ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy’un şu sözünü iyi okuyun, özümseyin ve yapın derim:

“Başkalarının hayatından ders alın..

Çünkü..

İnsan, bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor..”

…………………….

İKNA EDEMİYORSAN KAFALARI KARIŞTIR

Biliyorsunuz, sosyal medyada millet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile “korona virüsle ilgili hükümete yaptığı eleştiri-öneri ” ve bu gibi söylemleriyle dalga geçmişti..

Neydi dediği?

“Bir salgın var mı, evet var.. Dünyada var mı, evet var.. Nasıl mücadele edeceğiz? Önce bulaşmayı engelleyeceksin, eğer hastalık bulaştıysa tedavi edeceksin.. Bu kadar basit..”

İskambil kağıdı ile söyledikleri de hafızanızdadır sanırım..

Sazanlar hemen atlamıştı tabii..

Bu sözler saçmalıkmış.. Salaklıkmış.. Cahillikmiş.. Yine pot kırmışmış.. Vesaire vesaire..

…

Baylar ve bayanlar, uyanın da balığa gidelim..

Kılıçdaroğlu, her şeyi bilerek ve isteyerek söylüyor..

Çünkü..

Ona bu tür saçmalıkları ve yalanları söyletenlerin amacı net;

“İkna edemiyorsan kafaları karıştır"..

Her yalanıyla, her cahilce konuşmasıyla, her kışkırtmasıyla KK de bunu yapıyor işte..

Bu tür tuzaklara düşmeyin artık..

…………………..

TRAFİK

Trafikte güven istiyorsan yolu paylaşmayı öğrenmelisin..