KOLTUK SEVDASI

Ne yazık ki gün geçtikçe basın sektörü itibarını kaybetmeye devam ediyor. Bir reklam parası için göz yuman sözüm ona gazeteciler ve medya patronları sevinebilir. Başarmak üzeresiniz…

Öyle ki; bir oda başkanı bile bir gazete kuruluşunu arayıp ayar çekmeyi kendinde hak bulabiliyor. Geçtiğimiz günlerde yaşamış olduğum bir olayı direkt aktarmak istiyorum.

Mesai saatinin bitimine doğru telefonum çaldı. Bir oda başkanı hararetli bir sesle, “Bir daha bana gazete göndermeyin” dedi. Karşımdaki sesin hararetli oluşu karşısında yaşadığım şokun etkisinden hemen çıkarak, nedenini sordum.

Aldığım cevap karşısında yeni bir şok geçirdim. O oda başkanı bana, “Siz benim rakibimle aynı fotoğraf karesi içerisinde yer alıyorsunuz. O karede yer aldığınız için bir daha bana ve odama gazete göndermeyin” diyerek haddini aşma cüretinde bulundu.

İşin tuhafı haddini aşarken bile bunu normalmiş gibi kendinde hak bulduğunu belirtti.

O oda başkanına sesleniyorum;

Gazeteye abone oldun diye, kendini gazete sahibi mi sandın? Gazeteye abone oldun diye, benim ya da Lider Medya çatısında çalışan herhangi birinin kiminle görüşüp görüşmeyeceğine karar vereceğini mi sandın?

Önce herkes haddini bilmeli. Her mesleğin kendine göre ahlaki ve etik kuralları vardır. Basın sektörü de bu konuda en hassas sektörlerin başında gelir. Bazılarına yıllarca abone ya da reklam parası verdiğin için bu üslupla konuşmuş olabilirsin.

Ama bu sefer sert kayaya çarptın. Abone olan kurumların ya da şahısların bizden tek beklentisi haber olabilir. Bunun dışında bir beklenti içerisinde olamazlar.

Eğer ki yayınladığımız gazetede güncel haberler bulamaz ve ilkeli bir yayıncılığa denk gelemezseniz, arayıp bu gerekçeleri söyleyerek aboneliğinizi iptal ettirebilirsiniz.

Ama ben sizin abonenizim benim rakibimle aynı fotoğraf karesi içinde yer aldığınız için bana gazete göndermeyin derseniz, işte o zaman etik ve ahlaki kuralların dışına çıkmış olursunuz.

Yaklaşan oda seçimlerinde rakibinle de, başkasıyla da oturabilirim. Sizi bu kadar had bilmez bir duruma getiren nedir bilmiyorum? Koltuk sevdanızı bu kadar alenen ortaya koymasaydınız keşke.

İster istemez insan işkilleniyor. Nedir bu koltuk sevdası diye? Bu kadar çok para mı var bu koltuklarda. Makam aracınızdan ya da kredi kefalet kurumlarından uzaklaşacağınız için endişe mi duyuyorsunuz?

Bunlar sizin bileceğiniz işler. Herkes yerini hududunu bilsin.

Her mesleğe saygımız olduğu gibi, her meslekten de işimize saygı bekliyoruz.