KOCA SİTE BİTİRİLDİ, OKUL BİTİRİLMEDİ

Antalya’da okul büyük bir ihtiyaç. Her yıl devlet ve hayırseverler tarafından onlarca okul yaptırılıyor fakat bir türlü ihtiyaç bitmiyor. Çünkü bu şehir göç almaya devam ediyor. Bu nedenle devletin yatırımlarının yanında hayırseverlere de büyük ihtiyaç var. Var ama onlarında verdikleri sözleri zamanında yerine getirmeleri gerekiyor.

Şimdi bu konuya nereden geldiğimi kısaca anlatacağım. Rahmetli emekli albay Salih Konca ile Türkiye’nin ilk kadın emniyet müdürlerinden Saime Konca çifti bir dönem Lara’da kendi adlarını taşıyan modern bir lise yaptırıp devlete teslim etti.

Konca çifti daha sonra Konyaaltı’nda yeni Emniyet Müdürlüğü binasının tam karşısında 24 derslikli bir okul daha yaptırmak için hareke geçti. Bina 2010 yılında yapılmış ama yarım kalmıştı.

Okul bitme aşamasına gelince arsanın 30 mirasçısı yapılan binayı kaçak inşaat gösterip dava açmıştı. Nahoş bir olay değil mi? Bir tarafta hayırsever diğer tarafta gözünü para hırsı büyümüş hissedarlar!

Neyse gel zaman git zaman sorunlar çözüldü. Bir süre önce Akdeniz Üniversitesi’nin batı giriş kapısının hemen yanındaki siteyi yapan Özpınarlar İnşaat’ın sahibi ile okulun yapımı için protokol imzalandı.

Okul yapılıp tamamlanacak ve milli eğitime kazandırılacaktı! Hem de okulun adı Özpınarlar Fahrettin Sert İlkokulu olacaktı. Sonuç, koskoca site inşaatı bitti ama okul bitmedi.

Eğer yanlış hatırlamıyorsam, 2020 yılı içerisinde 24 derslikli Özpınarlar Fahrettin Sert İlkokulu projesini tamamlanacaktı. Yıl 2021 ve 10’uncu aydayız. Ama o okul hala bitmedi.

Tamam, pandemi falan vardı ama keşke o devasa site bitirilirken okulda tamamlanmış olsaydı. Hayırseverimizin şevkini kırmak istemem ama “Önce can sonra canan” denmeseydi.

Çünkü memleket için önce eğitim.

BUNUN ADINI SİZ KOYUN

Biz nasıl bir millet olduk anlamak mümkün değil. Evde, yolda, okulda, çoluğun çocuğun yanında zıvanadan çıkıp önümüze gelene saldırıyoruz. İçimiz dışımız şiddet. Ne kadın ne de çocuk ayırt etmeden sinirlerimize hakim olamıyoruz. Ne vicdan kalmış ne merhamet. Yaradana sığınıp vurup kırıyoruz.

Bunun en canlı örneği geçtiğimiz Cuma günü Konyaaltı’ndaki Muhittin Mustafa Böcek Anadolu Lisesi'nde yaşandı. Okula gelen bir grup pandemi kurallarını çiğneyerek okula daldı. Hem de kapıda görevliye HES kodu bile vermeden ite kalka okul binasına oradan da sınıfa kadar girdi. Sonra? Derste ki öğretmeni etkisiz hale getiriyorlar bu zavallı vandallar.

Bununla bitiyor mu? Hayır. Gözbebeğimiz gibi bakım okula emanet ettiğimiz bir evladımıza saldırarak tekme tokat sınıftan çıkarıyorlar. Hepsi teröristten farksız bu gözü dönmüş vandallar.

O çocuk bu bir fırsatını bulup vandalların elinden kaçarak MÜDÜR Yardımcısının odasına kaçarak kendisini kilitliyor. Şu yaşananlara bir bakar mısınız? Okul savaş alanı gibi. Her türlü aksiyon var.

Tehditler savuran gurup öğretmen ve idareciler tarafından okuldan uzaklaştırılıyor. Olay önce karakola sonra adliyeye intikal ediyor. Burası okul ha, pazar yeri falan değil. Ne hallere geldik yarabbi.

Dünde bu konuyla ilgili Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran açıklama yapıp ciddi önlem alınmasını istedi. Miran, cezaların caydırıcı olmasını istedi. Yaşananla şöyle bir baktım da iş yine dönüp dolaşın eğitime geldi. Hani ne demişler, “İnsanda yok ise 'Edep' neylesin medrese, mektep!”

YERİNDE BİR TESPİT

Benimde bir ara dillendirip yazımda yer verdiğim sosyal medyadaki düğün dernek paylaşımlarıyla ilgili yerinde bir tespit daha geldi. Avukat ve Arabulucu olan AK Parti Antalya Kurucu İl Başkanı Habip Akhan’ın da dikkatini çekmiş ve yapılan paylaşımların içinin ne kadar gereksiz olduğuna dikkat çekmiş.

Akhan, “Muhalefet sosyal medyayı ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırı merkezi’ haline getirirken, sizlerin sosyal medyayı düğün dernek, açılış, kutlama ve kendi reklamınızı yapma aracınız haline getirdiğinizin farkında değil mi bu millet?” diyor.

Haksız mı? Tamamen ve zımmen yerden göğe kadar haklı. Ve ekliyor Habip Akhan, “Devasa ve muazzam hizmetler anlatılamıyor. Herkes her şeyi biliyor değil… Sadece “….. ziyaret ettik, şu cenazeye katıldık, bu nikâhı kıydık" la bu iş olmaz (yapılmasın anlamında söylemiyorum). Sosyal medyada böyle paylaşımların hiçbir anlamı yok.”

Bu tespitte yerinde ve çok haklı Sayın Akhan. İfrit oluyorum şu nikah, bu cenaze, şunun mevlidi bunun sünneti gibi paylaşımlardan. Biraz kendinize gelin ve doğru olanı yapın.

Yani yaptığınız icraatları anlatın, halkı bilgilendirici paylaşımlar yapın.