KLEPTOMANİ: ÇALMA HASTALIĞI
Kleptomani, kişisel kullanım ya da parasal değeri için
gereksinme duyulmayan nesneleri çalmaya yönelik dürtülere karşı koyamama olarak
tanımlanan bir dürtü kontrol bozukluğudur.
Kleptomani, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla
görülmekte olup, tanı alan olguların yüzde 77'sinin kadın olduğunu
bilinmektedir. Bunun nedeni olarak, dürtü kontrol bozukluğu bulunan erkeklerin
daha çok saldırgan türde davranış sergilemeleri, kadınların yıkıcı
davranışlarının daha az olması, dürtü kontrol bozukluğunun erkeklerde patolojik
kumar, piromani ve aralıklı öfke patlaması bozukluğu ile kadınlarda da
kleptomani ve trikotillomani şeklinde daha sıklıkla görülmesidir.
***
Kleptomani, genellikle çocukluk, ergenlik ya da erken
erişkinlik döneminde başlamakta, ortalama başlama yaşı 20 yaş olarak
belirtilmektedir. Olguların çalma atağı sıklığının ayda ortalama 27 olduğu,
bunun ayda 120'ye kadar çıkabileceği bildirilmiştir. Bu bulgular, kleptomaninin
hasta tarafından engellenmesi ne kadar güç bir dürtü denetim bozukluğu olduğunu
göstermektedir.
***
Kleptomanisi olan kişinin, çalma girişiminde bulunmadan
hemen önce giderek artan bir gerginlik duyumsadığı, çalma eylemini
gerçekleştirirken haz, doyum ve rahatlama duygusunun ortaya çıktığı
belirtilmektedir. Genelde bireyin çalınan nesneleri satın alacak gücü olduğu
gözlenmekte, sıklıklar bireyin çaldığı nesneleri başkalarına verdiği ya da
gizlice geri koyduğu, sakladığı ya da bazen de attıüı görülmektedir.
***
Davranışları önceden planlanmadığı, çalma davranışının o
anda, kendiliğinden gerçekleştiği, bir nesneyi çalmak için diğer insanlarla
herhangi bir işbirliği içine girmedikleri, genelde suç ortaklarının olmadığı,
bu davranışı dürtüsel olarak bireysel gerçekleştirdikleri görülmektedir.
Kleptoman kişiler çalma suçundan yakalandıktan sonra öfke ve öç alma
duygusundan çok suçluluk, üzüntü ve bunaltı duymaktadırlar.
***
Bireyler çalma davranışını yanlış bir eylem olarak
değerlendirmekte, büyük bir kısmı da çalmadan sonra suçluluk duyduklarını
belirtmekte, kimilerinin çaldıkları eşyaları hayır kurulularına bağışladıkları,
soydukları dükkandan çaldıkları eşyanın ücretini geri ödedikleri, ya da çalınan
eşya konusunda satıcıyı uyararak çalma eyleminin diyetini ödetmeye çalıştıkları
gözlenmektedir.
***
Kısaca özetlemek gerekirse çalma hastalığına sahip bireyler,
bilinen hırsızlık davranışında bulunanların aksine, kişisel kazanç elde etmek
için çalmazlar, çalma atakları genelde kendiliğinden, planlanmadan, başkasından
yardım almadan gerçekleşir.
***
Kleptomaninin nedenlerinin tam olarak bilinmemesine karşın,
önemli etkenlerden biri olduğu düşünülen, beyinde bulunan nörotransmitter
denilen maddelerden biri olan serotonin seviyesinin dengesizliğidir. Kleptomani
gibi dürtü kontrol bozukluğu olan bireylerde, serotonin seviyesinin normalden
daha düşük olduğu gözlenmiştir.
***
Geçmiş aile öyküsünde kleptomanisi ya da obsesif kompulsif
bozukluğu olan, alkol ya da madde bağımlılığı olan ebeveyn ya da birinci
derecede akrabaya sahip olanın önemli bir risk faktörü olduğu söylenmektedir.
***
Çalma hastalığına sahip olan bir bireye öncelikle suçlayıcı,
karalayıcı ve yargılayıcı bir tutumla yaklaşmamak gerekmektedir. Bu durumun bir
davranış bozukluğu, bir dürtü kontrol sorunu olduğu, profesyonel tedavi
gerektiren ve tedavi edilebilen bir sorun olduğu unutulmamalıdır.