Kızılcık meyvesi bu hastalığın çözümü
Günümüzün en yaygın sağlık problemlerinden olan “yağlı karaciğer hastalığı” dünyada her 4 kişiden birinde görülüyor. Türkiye’de ise bu oranın daha yüksek olduğunu ve her 2 kişiden birinde görüldüğünü belirten Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Kızılcık meyvesiyle yaptığımız 8 haftalık çalışma sonucunda, kızılcık meyvesinin tüketiminin vücut ağırlığını, vücut yağ oranını ve bel çevresini azalttığını gördük” dedi.
Metabolik disfonksiyon ile ilişkili yağlı karaciğer
hastalığı (MAFLD), dünyada her 4 kişiden birinde görülürken; Türkiye’de ise
oldukça yüksek bir oranla her 2 kişiden birinde görülüyor. Yağlı karaciğer
hastalığının herhangi bir tedavisi olmadığını ifade eden İstanbul Gelişim
Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik
Bölümü Öğretim Üyesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Merve Bayram, “Tek tedavi
yöntemi diyet ve fiziksel aktivitede artış sağlanarak yaşam şeklinin
değiştirilmesidir. Yüksek miktarda antioksidan kapasitesine sahip olan kızılcık
meyvesiyle yaptığımız 8 haftalık çalışma sonucunda, kızılcık meyvesi
tüketiminin vücut ağırlığını, vücut yağ oranını ve bel çevresini azalttığını
gördük” dedi.
“KIZILCIK MEYVESİ,
İÇERİĞİNDEKİ BİLEŞİKLER BAKIMINDAN OLDUKÇA ZENGİN BİR ANTİOKSİDAN”
Son yıllarda bitkisel besinlere olan ilgi oldukça arttı.
Tıpta çeşitli hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için kullanılan kızılcık
meyvesi; soğuk algınlığı, grip ve idrar yolu iltihaplanmaları, ishal, kabızlık,
mide-bağırsak rahatsızlıkları, öksürük, bronşit ve diyabet hastalığında yaygın
olarak kullanılıyor. Kızılcık meyvesinin, meyveye kırmızı rengini veren
antosiyaninler bakımından oldukça zengin olduğunu belirten Beslenme ve
Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Antosiyaninler doğada bulunan en
yüksek antioksidan kapasitesine sahip bileşiklerdir. Kızılcık antosiyaninlerin
yanı sıra antioksidan içeriğini artıran başka birçok bileşik içermektedir.
Yağlı karaciğer hastalığı, genellikle obeziteyi içeren bir hastalıktır. Bu
amaçla yola çıktığımız çalışmamızda, kızılcık meyvesinin diyet tedavisi ile
birlikte veya diyet tedavisi olmaksızın yağlı karaciğer hastalığı bulunan
kişilerde etkisini değerlendirdik” şeklinde ifade etti.
“VÜCUT AĞIRLIĞINI,
VÜCUT YAĞ ORANINI VE BEL ÇEVRESİNİ AZALTTIĞINI GÖRDÜK”
Çalışmayı gerçekleştirirken hastaları 4 gruba ayırdıklarını
belirten Bayram, “Birinci grup, hastalığa özel diyet tedavisi ile birlikte
günlük meyve ihtiyacını 30 gram liyofilize (toz hâlinde) kurutulmuş kızılcık
meyvelerinden sağladı. İkinci grup, hastalığa özel sadece diyet tedavisi aldı
ve kırmızı, mor ve mavi renkte hiçbir meyve ve sebzeyi tüketmedi. Üçüncü grup,
kendi beslenme düzenine devam etti ve her gün 30 gram liyofilize kurutulmuş
kızılcık meyvesi aldı. Dördüncü grup, kendi beslenme düzenine devam etti
kızılcık dâhil hiçbir kırmızı, mor ve mavi renkte meyve ve sebze tüketmedi.
Beşinci grubumuz ise yağlı karaciğer hastalığı tanısı almayan, sağlıklı
bireyleri içeren gruptu. Çalışmamız 8 hafta sürdü. Çalışmanın başında ve 8’inci
haftanın sonunda tüm grupların vücut analizi, bel, kalça ve boyun çevresi
ölçümleri yapıldı; kızılcık meyvesi tüketiminin diyete ek olsun ya da olmasın
vücut ağırlığını, vücut yağ oranını ve bel çevresini azalttığını gördük. Bu
sonuçlardaki düşüş diyet tedavisi ile birlikte çok daha fazlaydı. Daha ilginç
sonuç ise ultrasonla karaciğer yağlanma oranında azalmaya bakıldığında diyet
tedavisine ek olarak kızılcık tüketen grupta çok ciddi bir azalma görülmesiydi”
dedi.
İHA