KIŞIN EN İÇ ISITAN YİYECEĞİ: KESTANE
Küçüklüğümden beri kışın gelmesini hep dört gözle beklerdim ve bunun tek sebebi sobanın üzerinde sıcacık pişen kestanelerdi. Hala kışı sevmemdeki en büyük etkenlerden biri olabilir.
***
Eminim siz de dışarının soğuğundan kaçıp sobanın başında
kestane yiyip, çay içmeyi seviyorsunuzdur. Peki bu içimizi ısıtan bu küçük
lezzetli ve hafif tadın olası faydaları nelerdir birlikte bakalım mı?
***
Öncelikle Amerikan, Çin, Japon, Kore ve Avrupa kestanesi olmak
üzere birbirlerine benzer niteliklerde olsalar da kestanenin pek çok türü
olduğunu belirtmek isterim. Türkiye pazarında en çok Avrupa kestanesi yer
almaktadır. Örneğin Bursa kestanesi de Avrupa türündendir.
***
Diğer kuruyemişlerin çoğuyla karşılaştırıldığında kestanenin
yağ oranının daha düşük olduğunu görmekteyiz. Ayrıca karbonhidrat bakımından da
çoğu kuruyemişten daha yüksektir ve iyi miktarda lif (posa) içerirler; günlük
lif ihtiyacınızın yüzde 15'ini tek bir porsiyonda karşılarlar.
***
Bu küçük lezzet sağlığımızı destekleyici pek çok antioksidan
içermektedir. Bu antioksidanlardan bazıları gözümüzdeki retina tabakasında
birikerek ve gözlerimizi mavi ışığın vereceği hasara karşı korur.
***
Ayrıca bazı çalışmalar kestanelerde bulunan çeşitli antioksidanların
kalp hastalığı riskini ve insülin direncini azaltmaya, tümörlerin büyümesini ve
yayılmasını baskılamaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
***
Kestane aynı zamanda iyi bir potasyum kaynağı olarak bilinir
ve bir porsiyonu ile günlük potasyum ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 11'ini
sağlayabilir. Sağlıklı bir kalp için potasyum oldukça önemlidir, kan
basıncımızı düzenlemeye yardımcı olur.
***
Potasyum açısından zengin bir diyet tüketmenin kalp
hastalığı riskini yüzde 27'ye kadar azaltabileceğini, felç riskini ise yüzde 24
azaltabileceğini gösteren çalışmalar mevcuttur.
***
Ayrıca kestanenin çok iyi bir lif kaynağı olduğundan
bahsetmiştik. Bu yüksek lif içeriği büyük ölçüde sindirilmeden bağırsaklarımıza
ulaşır ve burada bir prebiyotik görevi görür. Bu da demek oluyor ki, lif,
bağırsaklarınızdaki sağlıklı bakteriler için bir besin kaynağı haline gelmiş
oluyor.
***
Tüm bunlara ek olarak, yapılmış bazı laboratuvar
çalışmalarında kestanenin anti-tümör özelliklere sahip olabileceği görülmüş. Bu
çalışmalar özellikle kestanede bulunan antioksidanların kanser hücrelerinin
büyümesini ve yayılmasını baskılamaya ve kanser hücresi ölümünü uyarmaya
yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
Prostat, meme ve kolon kanserleri gibi çeşitli kanser
hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını baskıladığını gösterilmiştir. İşte şimdi
kestanenin sadece lezzetli değil aynı zamanda oldukça zengin bir içeriğe sahip
olduğunu görmüş olduk.
SON SÖZ
Unutmamalıyız ki, sağlıklı ve dengeli beslenmenin en temel
kurallarından biri olan porsiyon kontrolü, en faydalı besinler için bile
gereklidir. Sağlıkla ve huzurla kalın.