Kırmızı elmas ‘çilek’te hasat başladı
Türkiye’nin en büyük örtü altı yetiştiriciliği yapılan Antalya’nın Serik ilçesinde çilek hasadı başladı. Kilogram fiyatı 25 lira olan çilekler, seralarda tek tek özenle toplanıyor.
Türkiye’nin en büyük örtü altı yetiştiriciliği yapılan Antalya’nın Serik ilçesinde çilek hasadı başladı. Kilogram fiyatı 25 lira olan çilekler, seralarda tek tek özenle toplanıyor.
Antalya’nın Serik ilçesinde çiftçilerim binbir emekle yetiştirdiği çileklerin hasadına başlandı. Toprak seviyesinde olduğu için kış aylarında aşırı yağıştan çabuk etkilenen seralarda günlük kontroller yapılıyor. Çiftçiler kırmızı altın olarak tabir edilen 'çilek'lerine adeta çocukları gibi bakıyorlar. Dönümde ise 5 tona kadar hasat yapılabiliyor.
"DÖNÜMDE 4 İLA 5 TON BİR HASAT ALABİLİRİZ"
Sezon boyunca 20 dekar alandan tonlarca çilek hasat etmeyi beklediklerini belirten çilek üreticisi Adnan Akbulut, "Çilek hasadımız başladı. İnşallah bereketli olur, inşallah herkes kazanır. Ekimimiz, Ekim 10 gibi yaptık. Bakımını uygulamalarını yaptık, çabaladık bu hale getirdik. İyi bir çilek üretmek için sürekli bakımını yapacaksın. Günü gününe kontrol etmek lazım. Evladımız gibi bakıyoruz. Hani derler ya bakarsan bağ bakmazsan dağ olur diye. Biz de o şekilde bakıyoruz. Fiyat durumlarımız şu an kilogram fiyatı 25 lira civarında. Girdilerimiz yüksek ama inşallah düzelir yine de kazancımız normal. Arazimiz 20 dekar, iyi bir bakım yapılırsa dönümde 4 ila 5 ton bir hasat alabiliriz. Buradan büyükşehirlere İstanbul'a ve malın kalitesine göre ihracat olarak gönderiliyor. İhracatın olması tabi ki fiyat açısından bizim için avantajlı oluyor" ifadesi kullandı.
"BURADA ÇOK BÜYÜK BİR ÇİLEK ÜRETİMİ YAPILIYOR"
Çilek seralarının en çok aşırı yağışlardan etkilendiğini belirten Ziraat Mühendisi Ayhan Kaysılı, "Türkiye'nin en büyük çilek üretim bölgesindeyiz. Burada çok büyük bir çilek üretimi yapılıyor. Ekim ayının ilk haftalarında ekimi yapılan çilekler, 2 -2.5 ay sonra hasadı yapılıyor. Çilek de diğer bitkiler gibi hastalıklara maruz kalabiliyor. Amacımız bunları engelleyip alabileceğimiz maksimum verimi alabilmek. Bunun için düzenli kontrollerimizi yapıyoruz. Genel olarak baktığımızda bu seramızda herhangi bir sorun yok. Bu şekilde üretime devam etmekteyiz. Çilek seraları doğa olaylarından çabuk etkilenebiliyor. Çünkü çilek seraları toprak ile aynı seviyede. Bölgemiz aşırı yağış aldığı için üreticilerimiz ciddi zararlara uğrayabiliyor" şeklinde konuştu.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz