Kirkit sesleri arasında büyüyen psikiyatrist, 30 yıldır nadide kilimleri topluyor
Kayseri'de yaşayan psikiyatrist İsmail Gökşen, unutulmaya yüz tutmuş cicim ve zili gibi dokumaları 30 yıldır toplayarak koruma altına alıyor.
Pınarbaşı ilçesine bağlı Kurttepe Mahallesi'nde doğan 70 yaşındaki Gökşen'in annesinin hediye ettiği "kölekar" adı verilen kilimle dokumalara olan merakı arttı.
Kilime olan sevgisiyle halıcı esnafından örnekler toplamaya
başlayan Gökşen, bugüne kadar açtığı 5 sergide kilim dokumalarını
meraklılarıyla buluşturdu.
Eşi Mualla Gökşen'in de desteğiyle çerçevelettiği 50'nin
üzerinde kilime gözü gibi bakan Gökşen, evinde ve muayenehanesinde çeşitli
örnekleri sergiliyor.
Psikiyatrist İsmail Gökşen, çocukluk yıllarının köyde kilim
dokuyan annesinin yanında kirkit sesleri arasında geçtiğini söyledi.
Kilim dokuyan annesine tezgah kurarken yardım ettiğini anlatan
Gökşen, "Rahmetli annemin bana 'kölekar' dediği bir kilimi hediye
etmesiyle sevgim başladı. Rahmetlinin anısına özellikle cicim (özgü ve atkı
iplikleri arasına renkli desen iplikleri atılarak sıkıştırma suretiyle meydana
getirilen dokuma türü) ve zili (enine ve boyuna motifleri olan, daha çok yolluk
olarak kullanılan kilim) dokumalarını biriktiriyorum." dedi.
TOPLADIĞI KİLİMLERİ
AÇACAĞI MÜZEDE SERGİLEMEK İSTİYOR
Yaklaşık 30 yıldır köylerden ve Türkiye'nin dört bir
yanından esnafa gelen bu tür dokumalardan haberdar olduğunu dile getiren
Gökşen, bunların arasında beğendiklerini aldığını ve çerçeveletip koruma altına
aldığını belirtti.
Kentte halıcılık yapan Mustafa Ejder'in de bu konuda
kendisine yardımcı olduğunu ifade eden Gökşen, Kayseri Üniversitesi öğretim
görevlisi Dr. Zahide Şahin'in küratörlüğünde 5 sergi açtığına dikkati çekti.
Kilimi bir bilim olarak gördüğünü ifade eden Gökşen, şunları
kaydetti:
"Burada özellikle Avşar, Türkmen gülü dediğimiz kilimin
mazisi aşağı yukarı 2 bin 200 yıllık Avşar kültürünün izlerini taşıyor.
Topladıklarımı eşim ve kendi adıma açacağım bir müzede sergilemek isterim.
Cicim ve zili dokumaları 50-100 yıldır dokunmuyor. Elimde müze açacak kadar
nadide dokumalar var. Gelecek kuşakların geçmişimizde böyle güzellikler
olduğunu bilmesini ve eserlerin gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyorum. Zili
ve cicim dokumaları Orta Asya, Irak, İran yörelerinde de var. Benim
topladıklarım ise Anadolu dokumaları. Kayseri'nin Sarız, Pınarbaşı, Tomarza
gibi yöreleri cicim, zili ve düz dokumalarıyla biliniyor."
Kayseri'de dokumacılığın 18. yüzyıla kadar dayandığını dile getiren Gökşen, "Asıl amacımız, bunlar yurt dışına kaçmasın, müze kuralım. Gerekirse ustaları aracılığıyla yeniden dokunmasını sağlayalım, gündeme getirelim. Gerek muayenehanemde gerek evimde gerek bağ evimde bunları saklıyorum, koruyorum. Bu bir sevgidir, bu sevginin içinde motiflerin hepsinin de bir anlamı vardır." diye konuştu.
AA