KİRALAR İÇİN OHAL KARARI ALINMALI!

Türkiye’nin 100’üncü yılında yaşanan ASRIN FELAKETİ depremler nedeniyle sadece yer kürede kırılmalar yaşanmamış durumda. FAY KIRIKLARI insanların vicdanını da ikiye ayırmış.

Aslında bu KIRILMAYI Antalyalılar yeni yaşamıyor ve görmüyor. Bu şehirde yaşayan milyonlarca insan RUSYA-UKRAYNA savaşı nedeniyle bu FAY KIRILMASINI yaşadı.

Yani DÜNYA KENTİ ANTALYA bir yılı aşkın süredir KİRA VE KONUT fiyatları ile ARTÇI ŞOKLARI derinden hissederek yaşıyor. Hem de TİTRETE TİTRETE!

Kur, koronavirüs pandemisinden sonra UKRAYNALI sığınmacı krizi ile KİRALAR kontrolden çıkmıştı. Şimdi de yaşanan DEPREM GÖÇÜ ile KİRA fiyatlarını TETİKLEDİ.

Yaşananlarda hissi bakmayacak olursak zaten bu KRİZ vardı. DEPREMZEDELERE has bir olay değil yaşananlar. Ama önlen alınmazsa TOPLUMSAL KRİZE dönecek bu mesele.

ASRIN FELATİ sonrası resmi kayıtlara göre 157 bin 777, kayıt dışı gelenlerde eklenince 200-250 bin DEPREMZEDE Antalya merkezi ve ilçelerinde GEÇİCİ BARINMADA.

Sorun devletin GEÇİCİ BARINMA sağladığı DEPREMZEDELERİ ilgilendirmiyor. Mesele, kendi imkanları ile gelip EV KİRALAMAK isteyenlerin rakamları görünce ŞOK olmalarında.

İşte ZURNANIN ZIRT dediği nokta buruda. Öncelikle bu sorunun yeni olmadığını bir kere anlamak anlatmak lazım. Burada bir fırsatçılık varsa DEPREMZEDEYE özel değil!

Zaten bu şehirde yaşayan ve kirada oturan insanlara karşı yapılan VİCDANSIZLIK vardı. Sanki RUS-UKRAYNALILAR ömür boyu şehirde kalacaklarmış gibi bir hava estirildi.

Her baharın sorunda bir kış, her kışın sonunda bir bahar olduğu unutuldu. Gelinen noktada alınan önlemlere rağmen bu KİRA FAYI KIRILMASINA artık kalıcı çözüm gerektiği ortaya çıktı.

Akıllara benzer sorunlar yaşayan ülkelerin aldığı RADİKAL çözüm yolları geliyor. Krizin çözümü adına AVUSTURYA-HOLLANDA modelinin uygulanması öneriliyor.

Avusturya’da konutlar değerine göre sınıflandırırken her bir kategoriye TAVAN FİYATI öngörüyor. İngiltere’de de kira artışlarına devlet kontrolü sağlıyor. 

Konut uzmanları, TÜRKİYE’DE uygulanabilecek model olarak ise AVUSTURYA’YI öneriyor.

AVUSTURYA’DA apartman daireleri A, B, C ve D olmak üzere dört sınıfa ayrılmış ve her sınıfın metrekare fiyatı belli oranlarda sınırlandırılmış. 

HOLLANDA’DA ise, KONUT KİRACILIĞI YASASI var. Kirası belirli bir seviyeden düşük konutlar için kira yılda bir kez artırılıyor ve bu artışı devlet belirliyor.

Hollanda'da kiralık konutlar ÖZEL ve SOSYAL KONUTLAR olarak iki ana gruba ayrılıyor.

Ülke genelindeki kiralık konutların yüzde 75'lik kısmı sosyal konut kapsamına giriyor. 

Sosyal konutların kira bedelleri bir değerlendirme ile tespit ediliyor. 

Konuta uygulanabilecek fiyat PUANLAMA SİSTEMİ aracılığıyla belirleniyor. Konutlar; boyutu, yaşı, oda sayısı, mutfağı, banyosu, bahçesi, enerji verimliliği gibi çok sayıda farklı kriterle bir puan alıyor. 

Bu unsurlar sonucu ortaya çıkan puanın toplamı belirli sınırın altında kalıyorsa ev SOSYAL KONUT kapsamına giriyor. Sosyal konut başvurusu için EV DERNEKLERİNE kayıt yaptırmak gerekiyor

Söz konusu puan sisteminde fiyatı 763 EURONUN altında çıkan konutlar SOSYAL kabul ediliyor. Bu puan, sosyal konuta uygulanabilecek maksimum kirayı da belirliyor.

Bu konutların kiralarındaki artışı da hükümet tespit ediyor. AVUSTURYA VE HOLLANDA modeli hemen şimdi TÜRKİYE ve özelinde ANTALYA’DA hemen uygulanmalı.

DANİMARKA ve MALTA’DA gibi bazı ülkelerde de KONUT KİRALAMA işine devlet müdahil olabiliyor. O zaman bu işi de OHAL kapsamına alıp kökten çözüm getirmeliyiz.

MÜFREDAT DEĞİŞMELİ

Dünyanın kabul ettiği, ama bizim ülkemizde hala kabul görmeyen ASRIN FELAKETİ olarak tanımlanan KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerde can kaybımız 50 bine yaklaştı.

Felaketin ilk günlerinden beri hem yazılarımda hem de LİDER HABER ekranlarında sürekli dillendirdiğim DEPREM EĞİTİMİ konusu, birçok kesim tarafından da gündeme getiriliyor.

Tıpkı JAPORYA’DA ana sınıfından başlayarak DEPREM EĞİTİMİ verilmesini gerektiğini ve bunun da müfredata girmesi gerektiğini ifade ediyordum.

Dün bir arkadaşım paylaşmış. Aslında geçmişte ülkemizde JEOLOJİ EĞİTİMİ liselerde varmış! Hem de 1929 ve 1934 yıllarında. Özellikle 1934’de lise ikinci sınıfta okutuluyormuş!

Demek ki geçmişte biz bunu yapmışız. Ülke olarak birilerini örnek almamıza bile gerek yokmuş. Kendi özümüze dönmemiz sanırım yeterli olacaktır.

Çünkü DEPREM gerçeği ve ülkemiz FAY HATLARI ÜZERİNDE olması nedeniyle bu eğitim ile JEOLOJİ EĞİTİMİ olmazsa olmazımız. Bu eğitim MÜFREDATA girmeli.

Çare EĞİTİMDE. Yoksa hala DEPREM ÇANTASI olsun mu olmasın mı tartışması yapar durur, ON BİNLERCE CAN KAYBI vermeye, dövünüp durmaya devam ederiz.