KİN VE NEFRETİ BIRAK DOST OLMAYA BAK…

Bugün günlerden cuma ve her şeyden uzak biraz başka konulara girmek istiyorum. İçinde bulunduğumuz dünyayı saran kin, nefret ve dostluk üzerine biraz dokunmak istiyorum.

Durup dururken, tam siyasete ısınmışken “Nereden çıktı bu dostluk, kin ve nefret” diye soranlarınız olabilir. İsterseniz şöyle yaşananlara ve etrafınızda olup bitenlere bir bakın derim.

Kendini birçok şeyin üstünde görenler hem kendilerini hem de etrafındakileri aldatırlar. Bir şey bilmediklerini bir türlü kabullenemezler. Çünkü kin ve nefret duyguları gözlerini kör etmiştir.

Aslında insanlar yani bizler insanca yaşamayı becerebilsek kin ve nefretten uzak durabilsek dost olarak yaşayabileceğiz. Lakin her yanımızı hırs bürüdüğü için bunu yapamıyoruz.

Dostluk sizce zor bir şey mi? Acaba metre, kilogram ya da başka bir ölçekle ölçebilir mi?

Hatta büyüteçle ya da dürbünle baksak görebilir miyiz? Satın almaya kalksak kaç lira isterler? Dolar mı isterler, Euro mu?  Satan var mıdır? Alınan satılan bir şey dostluk olabilir mi?

Lütfen söyleyin bana; onu size anlatmak için nasıl bir yöntem kullanmalıyım? Acaba dostluk kavramını başka kavramlarla ilişkilendirerek mi anlatsam?

Örneğin; “DOSTUM BANA YARDIM EDEN BİR KİŞİDİR” desem... Yani benim sömürdüğüm, benim işime yaradıkça “DOSTUM” deyip unuttuğum bir kişi! O olabilir mi?

Bu durum dostluğu çıkarcılığa indirgeyip basitleştirmek olmaz mı? Arada sırada ben de ona yardım etsem. Peki, bu bir alışveriş olmaz mı? Öyleyse nasıl anlatayım size dostluğu?

Yoksa dost, benim sırlarımı depolayan bir sır küpü müdür dost olarak gördüklerim? Benim kendime saklayamadığım sırları taşıyan bir hamal mı? Dostluk emekle büyüyen bir şey mi?

Bankada para biriktirir gibi emekle dostluğu büyütmek “Sonra onu bir yerlerde kullanırım” diye öyle mi? Bunlar benim anladığım anlamda dostluk değil ve asla adı dostluk olamaz.

Öyleyse nasıl anlatayım size? Dostluğu karşıt anlamlı sözcüklerle mi ilişkilendirsem? Örneğin dostluk ve düşmanlık, kin, nefret, bencillik, ihanet. Bu erdemli kavram bu kötü anlamlı sözcüklerle yan yana gelmemelidir.

Durun, bir dakika. Yoksa dostluk size hiçbir karşılık beklemeden değer veren, sizi seven, sizin her türlü iyiliğe ulaşmanızı isteyen birisine, hiçbir karşılık beklemeden, değer vermek, sevmek, onun her türlü iyiliğe ulaşmasına yardım etmek olabilir mi acaba?

Gördüğünüz gibi dostluk o kadar büyük ve erdemli bir kavram ki, onu size anlatamadım. Ama yine de dostluğu anlatmaya çalışacağım bir baka yönüyle.

Her insan sabah kalktığında, mutlaka bir kez aynaya bakar. Saçını, sakalını düzeltir, yüzüne ve gözüne bakar. Neden mi? Çevresine olan saygısından, insanlara olan sevgisinden

Düşününki bütün insanlar aynaları kırsa ya da aynalara küsse. Bütün insanlık perişan olur! Hz. Mevlana; “İyi dostu olanın, aynaya ihtiyacı yoktur” demiş. Yani dost, dostun aynasıdır.

Dostluk ne muazzam bir kavram, ne mükemmel bir kelime değil mi? Dost!... Dost!... Dost!... Amma gerçek dost!... Dostluk, her insanın anlayamayacağı bir tada sahip.

Günümüz insanlığı, sadece aynalarla dost olmanın derdine düşmüş. Gerçek dostluklar raflarda kalmış! Yavaş yavaş üstleri toz tutmaya başlamış. Eski dostlukları bulmanın, aynı güzellikleri yaşamanın tek yolu var.

Haydi dostlar, bir nefes. Kısacık bir üfleme. Bir anda bütün tozu silip, süpürecektir. Ve gerçek dostluklar ortaya çıkacak, çalışmalar bambaşka olacak, icraatlar bir birini kovalayacaktır.

Bu durum her konuda, her alanda aynı...

Siyaseti de aynı, ticareti de aynı hatta yönetimi de aynı...

Üfleme ve dostluğun üzerindeki tozdan kurtulma kampanyası başlatmak lazım.

Bilmem anlatabildim mi?

BİR AÇIKLAMASI OLMALI

Ne kadar sevinmiştik Antalya merkezli bir firmanın Katar’daki Dünya Kupası’nda görev yapacağı haberlerine! O firma ile ilgili çıkan olumsuz haberlere de bir o kadar üzüldük.

Dün sosyal medya ve internet sitelerinde bir haber yer aldı; “Emir Tur, Dünya Kupası için Türkiye’den Katar’a götürdükleri şoförleri 14-15 saat çalıştırdı, işten attı” diye.



Sağdan soldan baktım ve canım çok sıkıldı. Çünkü kırk yılda bir böyle bir iş alan firmamıza ya çamur atılıyor ya da bu firma her şeyi eline yüzüne bulaştırdı diye.

İddiaya göre Katarlı şirket Elit Motors adına taşeronluk yapan Antalya merkezli Emir Tur, Katar’a 700 civarında şoför götürdü. Ancak işler orada istenilen gibi iyi gitmedi.

Şoförler, çalışma saatleri ve koşullardan, ihtiyaçlarının karşılanmamasından, aç kaldıklarından hatta su bile içemediklerinden yakınmış habere göre. Doğru mu değil mi bilmiyorum.

Ben haberin detaylarına girmeyeceğim ama ortaya çıkan durum ve iddialar hiç ama hiç hoş değil. Öyle ki bazı şoförler işi bırakmış ve ülkemize dönmek için borç para istemişler.

Bir çok şikayet var o haber ve iddialar arasında. Gerçeklik payı var veya yok. Araştırılması ve hemen bir açıklama yapılması gerektiği kanaatindeyim.

Hemen bugünden tezi yok ilgili firma olayın bütün yönlerini kamuoyu ile paylaşmalı. Yoksa durum vahim. Nedeni ise bir daha hiç kimse bize böyle bir organizasyonda görev vermez.