KİMİNLE BERABERİZ?

Ehlullah'a sormuşlar; “Neden dualarımız kabul olmuyor?” Demiş ki dil ile yaptığımız dualarda Allah'ım bu musibetlerden beni kurtar der iken amel ile yaptığımız dualar bu bela ve musibet bize yetmedi biraz daha gönder Allah'ım dediğimiz için...

***

Evet, o ehlullah Osman Bedreddin Rahmetullahi aleyh. Bu cevabı vermesinin üzerinden 100 sene geçmesine rağmen değişen pek bir şey olmamış insanlık dünyasın da. Zira musibetler zulümler sıkıntılar daha yoğun bir şekilde Müslümanların üzerine alem-i islamiye'de karabulut gibi devam ediyor. Bilmem saymaya gerek var mı isim isim hangi ülkede hangi ilde hangi Müslümanlara hangi işkence ve zulümler yapılıyor hangisi katlediliyor hangisi sürgüne gönderiliyor hangisine tecavüz ediliyor hangisi alınıp satılıyor ve envai çeşit zulümlerin her türlüsü devam ediyor. Çin zulmü altında ezilen Uygurlar her eve bir Çinli erkek uygulaması ile nesilleri bozulmak dinlerinden koparılmak ve asimile edilmek isteniyor.

***

Dün Arakan bugün Doğu Türkistan öbür gün Suriye, Mısır, Afganistan, Irak, Filistin, Çeçenistan, Azerbaycan başarabilirlerse büyük bir iştah ile Türkiye ve yeryüzünün hangi karış toprağında hangi metrekaresinde nefes alıp veren bir Müslüman var ise ona hayatı zindan etmek, yaşadığına bin pişman etmek için geceli gündüzlü çalışan işkenceci zalim şeytanın canavarlaşmış çocukları geceli gündüzlü müminlere nasıl kan kusturabilirim,  daha fazla nasıl onlara acı çektiririz daha fazla nasıl ağlatıp inletirizin derdiyle gayretteler ve faaliyetteler.

Peki, bu canavarlar bu kadar hileleriyle zulümleriyle Müslümanların canına ot tıkamak için gayrette iken Müslümanlar ne yapıyor onlar bu durumları yaşarken ne yapıyor işleri güçleri nedir?

Amel sahasında duaları yok ellerini kollarını dillerini bağlamışlar sadece seyrediyorlar biraz reytingi olanlarda bunun edebiyatını yapabiliyor. Bize lazım olan ittihad-ı islam için ittifak-ı müminin için gayret göstermiyorlar ve musibet zamanı uzuyor.

***

Sözün özü samimiyetsiz içtensiz ihlassız söylem ve duaların her biri önce onu dillendirenlerden şikâyetçidir. Böyle bir Dünyada o mazlumların kurtuluşu ölmek oluyor. Suriyeli bir yetim çocuğun dediği gibi ölmek istiyorum annem derdi ki cennette yemek yiyebilir cennete gitmek için ölmemiz lazım. Sadece yemek hayali için bile cenneti isteyen ölümü isteyen bir çocuğun psikolojini anlamak için bile kimse empati kuramaz.

***

El Hasıl; Rabb'im ümmeti Muhammedin kurtuluşu için her an bizimle ayetleri ile habibi edibi aleyhisselamın sünnetleriyle hadisleriyle her vesile ve nasihatleri göndererek bizimle. Amel etmediğimiz ayetlerin çilesini ümmetçe çekiyoruz. Amel etmediğimiz hadislerin çilesini ümmetçe çekiyoruz. Bitecek bu zulümler bitecek bu çileler işte…

***

Bediüzzamanca formül; Mevcudiyetimizin hamisi olan İslamiyet’ten elini gevşetme, dört el ile sarıl; yoksa mahvolursun!

***

Daha da mahvolmamak için yanmamak yandırmamak için Muhammed ümmeti olarak hep birlikte Allah'ın kitabına sımsıkı sarılalım o kitabullah etrafında kenetlenelim o vakit bin yıldır İslam’a sancaktarlık eden necip bir Türk milletinin torunları olarak bu zulümleri durdurabilir yangınları söndürebilir yeniden İslam sancaktarı olabiliriz.

Mevla teala o kurtuluş ve inşirahı tüm mazlumlara ihsan ve ikram eylesin

Vesselam