KİM SUÇLU?
Her ne kadar birileri “Asrın felaketi diyerek olayı büyük gösterip işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar” dese de, dünyanın da kabul ettiği bir gerçek var ki ülke olarak asrın felaketini yaşadık.
***
Toplam 11 il ve 110 bin km karenin üzerinde bir alanda etkili olan 44 binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği, 13,5 milyonun direk 85 milyonun da dolayı etkilendiği bir felaketi başka nasıl açıklayabiliriz ki…
***
Elbette asrın felaketi diyeceğiz.
Evet biz ülke olarak belki de dünyada hiçbir ülkede bir daha yaşanmayacak bir felaketi yaşadık ancak Türk Milletine has olan birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu ile de bu felaketin izlerini silecek, yaralarını da kısa sürede saracağız.
***
Bunun için de bir tarafta hasar tespit çalışmaları diğer yanda enkaz kaldırma çalışmaları derken diğer yanda da yeni kalıcı konutların yapımı için hummalı bir çalışma süreci devam ediyor bölgede.
Peki; tüm bu çalışmalar devam ederken bu felakete sebep olan suçlular elini kolunu sallaya gezmeye, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam mı edecekler? Tabi ki de edemeyecekler.
***
Hem devlet hem de millet bunların yakasına yapışacak. Kimin hatası, kimin kusuru varsa sorumlular cezasını çekecek. Zaten hesap ta sorulmaya başlandı. Çok sayıda kişi hakkında işlem başlatılırken bir çoğu tutuklanarak cezaevine gönderildiler.
Yalnız burada bir konuya dikkat çekmek gerekiyor. Herkes tarafından adeta günah keçisi ilan edilen müteahhitler suçlu eyvallah ta tek suçlu onlar mı acaba? Onların yaptıkları sadece projeyi uygulamak değil mi?
***
Tabi ki projede değişiklik yaptılarsa, eksik malzeme kullandılarsa elbette cezalarını çeksinler ama iş onlara gelene kadar o kadar çok denetim mekanizması var ki hiç kimse onlardan bahsetmiyor.
***
İlgili projenin müellifleri, fenni mesulleri, yapı denetim firmaları… Onlar neden hiç gündeme gelmiyor. Onlar gündeme gelmediği gibi bir de kentsel dönüşüme karşı çıkan malum güruhlar da hiç gündeme gelmiyor.
***
Mesela İskenderun’da beş mahalle için riskli bölge kararı alırken bu karara karşı çıkıp milleti algılarla kandıranlar suçlu değil mi?
***
Veyahut “benim dokunulmazlığım yok ama bizim dokunulmazlığı olan vekiller var onlarla irtibata geçip organize olun” diyerek adeta milleti isyana, sivil itaatsizliğe teşvik edenler suçlu değil mi?
***
Ya o tabut gibi binalarda binlerce insan oturmasına rağmen alınan kararları mahkeme yoluyla durduranlar? Onlar suçlu değil mi? Hatta o kararı veren mahkeme heyetleri…
SON SÖZ
Kısaca suçlu ararsak o kadar çok var ki; Önemli olan suçlu arayıp bulmak mı yoksa yaşadıklarımızdan ders çıkarıp bir daha aynı acıları yaşamamak mı?