Faruk ÇELİK, Zehra TEKECİ

Azim dolu hayat mücadelesiyle çevresine örnek olan Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde görevli Doktor Öğretim Görevlisi Selahattin Çelik, başına ne gelirse gelsin yaşam umudunu hiç kaybetmiyor. Hayat mücadelesinin çok küçük yaşlarda başladığını belirten Çelik, “Okumak için çok mücadele verdim. Yoksul bir ailenin çocuğuydum. Zorluklarla büyüdük. Hem harçlığımızı çıkarıyorduk hem okula gidiyorduk. Ailemin maddi durumu zayıf olduğu için öğrencilik dönemimde öğlene kadar sokaklarda simit satardım. Öğleden sonra okula giderdim. Yük tamamen bizim omuzlarımızdaydı” diye konuştu.

“HAYALİMİN PEŞİNİ BIRAKMADIM”

Küçük yaşlarda kurduğu hayallere sımsıkı tutunduğunu ifade eden Çelik, “O

yıllarda okumak çok zordu. Aileler iş hayatına atılmayı doğru buluyordu. Sınava gireceksiniz izin alamıyorsunuz, derslere devam edemiyorsunuz. Ailem hiçbir zaman bana destek olmadı. Hem çok yoksulduk hem de böyle bir kültür yoktu. Ama ben tüm zorluklara rağmen hayalimin peşini bırakmadım. Israrla ve inatla devam ederek sonucuna da ulaşmış oldum” dedi.

Hem çalışıp hem de okuyarak kendi çabasıyla kazandığı Ankara Eğitim Enstitüsü’nden 1980’de mezun olduğunu vurgulayan Çelik, “Eğitimimde lisansla sınırlı kalmadım. Lisan eğitiminde sınıf öğretmenliği bitirmiştim. Ardından yüksek lisansa başlayarak Beşeri ve İktisadi Coğrafya alanında branşlaştım. Bu eğitimle 10 yıl liselerde coğrafya öğretmenliği yaptım” ifadelerini kullandı.

HASTALIĞI DÖNÜM NOKTASI OLDU

Kariyerinin zirvesindeyken hayatının en zorlu dönemlerinden biriyle karşılaştığını söyleyen Çelik, “Bu süreçte böbrek rahatsızlığım olduğunu öğrendim. Benim için oldukça zorlu bir dönemdi. 5 yıl periton 6 yıl da hemodiyaliz tedavisi gördüm. Rahatsızlığım nedeniyle hiç istemeden 2006’da emekliye ayrılmak zorunda kaldım, hayallerim bir noktada yarım kaldı” dedi.

“YENİDEN O HAYATA ATILMAMIN YOLLARINI ARADIM”

Çelik, diyaliz sürecinin oldukça ağır olduğunu aktararak, “Bu süreçte 2 böbreğimi birden kaybettim. Tedavi görmek için Elazığ’dan Antalya’ya geldim. Öğrencilerimden birinin eşi bana böbreğini bağışladı. Sonrasında uzun tedavi süreçleri geçirdim. Tedavi sürecim 11 yıl sürdü. Mesleğimden ayrı kalmak beni hep üzüyordu. Yeniden o hayata atılmanın yollarını aradım. En sonunda yeniden azim edip, tedavim devam ederken Elazığ Fırat Üniversitesi’ne bağlı Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde doktora eğitimine başladım” ifadelerini kullandı.

BAŞÖĞRETMENLİK UNVANI ALDI

Çelik, bu süreç yaşama tutunma ve eğitim aşkıyla başarı basamaklarını hızla tırmandığını ve hayatının en büyük mutluluklarından birini yaşadığını anlatarak, “Tüm bu emeklerimin sonucunda 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilk defa açtığı ‘Kariyer Basamakları’ sınavında coğrafya alanında Türkiye birincisi olarak “Başöğretmenlik” unvanı aldım. Bu benim için tarifsiz bir mutluluk ve gururdu. Verdiğim emeklerin karşılığını o gün aldığımı hissetmiştim. Arkadaşlarım ‘Atatürk’ten sonra ilk başöğretmen sensin’ dediğinde yaşadığım gururu kelimelerle anlatamam” şeklinde konuştu.

Hayata olan inancıyla tedavi sürecini tamamlayan Çelik, iyileştikten sonra kariyerine “doktor öğretim üyesi” unvanını katarak devam etti. Çelik, “2014 yılında Kilis 7 Aralık Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Ana Bilim Dalı’nda Doktor Öğretim Üyesi olarak göreve yeniden başladım. Burada rektör danışmanlığı, bölüm başkanlığı, gibi önemli görevlerde bulundum. Hala da burada meslek hayatımı sürdürüyorum” dedi.

“BEDEL ÖDENMEDEN BAŞARI GELMEZ”

Çelik, azimle başarıdan başarıyla koştuğu hayat yolculuğunda hedef koymanın ve mücadele etmenin büyük önem arz ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Hayatta başarı elde etmek isteyen insanlar asla pes etmemeli, zorluklara ve çilelere karşı dayanıklı olmalıdır. İnatla üzerine gitmeli. Bir bedel ödemeden ve sıkıntı çekmeden hiçbir amaca ulaşılmaz, başarı gelmez. Hedefe ulaşıldığında da bu mutluluğun tadı hiçbir zaman unutulmaz.”

”HERKESİN ÖRNEK ALMASI GEREK”

Çelik’in tedavi sürecinde destek aldığı Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı ve yakın dostu Mehmet Şahan ise “Selahattin Bey örnek bir dostumuz, kardeşimiz hocamız. Nakilden sonra hayata tutundu, yılmadı. Diyaliz zor bir süreç ama o insanlara örnek olmak için çok çalıştı. Hala da çalışıyor demek ki nakilden sonra da bir şeyler başarılabiliyormuş. Herkesin Selahattin Beyi örnek alması gerekir” sözleriyle Çelik’in hayat mücadelesine destek verdi.