Kılınç'ın ailesi anılara sarıldı

15 Temmuz hain darbe girişiminde Ankara’da şehit olan polis memuru Muhammed Oğuz Kılınç’ın ailesi şehidin anılarını evlerinin her köşesinde yaşatmaya devam ediyor. Şehit Kılınç’ın odasında bulunan duvar saati şehit olduğu 00.35'i gösterirken o an kolunda bulunan kol saati ise üzerine bomba atılan 00.50'yi gösteriyor.

Fethullahçı Terör Örgütü'nün hain darbe girişiminin üzerinden tam 8 yıl geçti. O kara gecede şehit olan 253 kişiden biri de Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Muhammed Oğuz Kılınç idi. Darbe teşebbüsünü haber alır almaz görevine koşan Kılınç, o gece kahramanca direniş gösterdi. Acıları ilk günkü gibi taze olan ailesi, şehidin anılarını evlerinin her köşesinde yaşatmaya devam ediyor. Şehidin annesi Meltem Kılınç oğlu Oğuz'u "Oğlum, 17 Haziran 1990 Samsun’da babalar gününde doğdu. Çok iyi kalpli, sakin bir çocuktu. Okul yıllarında başarılıydı, tiyatroda oynadı, voleybolda madalyalar aldı. Polis olma isteği babasından gelen bir tutkuydu. Babasının şapkasıyla kıyafetlerini giymek isterdi. Çocukluğundan beri resimleri vardı. Vatan, millet, bayrak sevgisiyle büyüdü. Eninde sonunda polis ya da asker olacağı belliydi" diye anlattı. 


KARA GECEYİ ANLATTILAR 
O kara geceden 2 gün önce ev taşıdıkları için 15 Temmuz günü de ev eşyalarını yerleştirmekle meşgul olduklarını, evde henüz internet veya televizyon açık olmadığı için darbe girişiminden geç haberdar olduklarını anlatan Şehit annesi Kılınç, “Ev taşıdığımız için eşim normalde izinliydi o gün. Yorgun olduğumuz için erken uyumuştuk. Oğlum Oğuz da 11 civarı bizi çok aramış. Fakat çocuklar görüştüklerinde annem babam uyuyor. ‘Daha sonra görüşürüz’ abi demişler. Geç vakit çok telefon gelince eşimi uyanmış ve göreve çağırdıktan sonra çocuklar televizyonu açıyorlar. Ankara ve İstanbul’da olaylar karışmış. O sıra tam ezan, selalar okundu gece yarısı. O selalar zaten 15 Temmuz'da bir çığlıktı” diye bahsetti. 
15 Temmuz gecesini ve oğlu Oğuz ile son konuşmasını anlatan Baba Zeki Kılınç ise  “Oğlumuz bizi o gün darbe kalkışmasıyla ilgili olarak Emniyet Teşkilatı, İstihbarat Teşkilatları WhatsApp gruplarından bir şeyler paylaşırken çocuğun dikkatini çekiyor. Evde olduğu için yazışmalar üzerine ekibe ‘gelin beni de alın’ diyor. Aslında kendisi pazartesi günü ilişiği kesip Van’a tayin gidecekti. Ankara Ostim'den taksi tutmak süretiyle jarjörlerini, mermilerini, yedek malzemelerini de sırt çantasına koyarak göreve koşuyor” diye konuştu. 


HAZIRLANIRKEN SON KEZ KONUŞTU
Olayların ciddiyeti üzerine arkadaşları, müdürlerini birbirleriyle vedalaştıklarını ve ‘Biz buradan sağ çıkamayabiliriz’ düşüncesiyle ‘Ailelerinizle vedalaşın’ denildiğini anlatan Baba Zeki Kılınç, “Bizim çocuğumuz da o gece itibariyle defalarca hem annesini beni telefonla aramış. Biz tabi telefona bakamıyoruz. O sırada diğer oğlum Mehmet Onur; ‘Baba kalk şu telefonlara bir bak’ demesiyle oğlumdan önce karakolu amirini aradım. Başkomiserim; ‘Zeki bir kalkışmadan haberin yok mu? Ekibini topla gel’ dedi. Evden çıkmak için hazırlanırken şehidimle son bir defa görüşmüş oldum” dedi. 


ŞEHADET HABERİNİ GÖREVDEYKEN ALDI
Şehit Oğuz Kılınç ile saat 00.14 sıralarında görüştüğünü ifade eden Baba Kılınç “’Oğlum bizi aramışsın, var mı orada bir sıkıntı’ dedim. ‘Aramıştım da uyuyormuşsunuz. Sıkıntı aslında var da, yok. Seni Allah'a emanet ediyorum görüşürüz’” diyerek son görüşmesini yaptığını anlattı. O gece AK Parti binasında görevlendirildiğini ve oğlunun şehit haberini orada aradığını anlatan Baba Kılınç, “Öğlen vakti 1'e 10 kala AK Parti binasının giriş katında oturuyorduk. Telefon geldi ve arayan kişi; ‘Ben Gökhan Amir. Ankara'dan arıyorum. Muhammed Oğuz Kılınç'ın babası mısınız?’ diye sordu. ‘Evet babasıyım’ dedim. ‘Biliyorsunuz Ankara'da bazı karışıklıklar var. Çocuğunuz da ayağından küçük bir şarapnel parçası ile yaralandı. Gelmek ister misiniz?’ dedi. Bende; ‘Tabii ki amirim gelirim’ dedim ancak telefonu kapattıktan 10-15 saniye sonra bu sefer ben aradım; ‘Amirim az önce Gökhan amirim telefon açtınız çocuğun yararlı olduğunu söylediniz. Ama Ben de polisim, dedim. Eğer oğlum şehit olduysa bana söyleyebilirsiniz. Mekanı cennet olsun deyin bana’ dedim. Eğer şehit olduysa bana doğruyu söyleyin dedim. ‘O zaman abi mekanı cennet olsun’ dedi. ‘Tamam geliyoruz amirim’ dedim” dedi. 


“OĞLUMLA VEDALAŞTIK”
Anne Meltem Kılınç’ın oğlu Oğuz Kılınç’ın şehit olduğundan haberleri olmadığı için 6-7 saat Ankara yolu boşunca telefonla gelen baş sağlığı mesajlarını sadece mesajla yanıtladığını belirti. Anne Meltem Kılınç ise oğlunun şehit haberini aldığı anı şu sözlerle anlattı: 
“Hatta hastanede diye bildiğim için temiz iç çamaşırları, pijamalar aldım. Meğer zaten oğlum şehit olmuş yani. Gittik Ankara'ya. Orada iki hastane, üç hastane gezdik. Aslında biz onu aramıyoruz. Yerini biliyorlar. Fakat kızımla ben iyi olmadığımız için, durumumuz iyi olmadığı için iğneler, sakinleştiriciler en sonunda soğuk odaya aldılar bizi. Ve oğlumla Orada görüştük. Hem görüştük, hem sarıldık, hem öptük. Hem de vedalaştık, helalleştik.” 


“MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ”
Anne Meltem ve Baba Kılınç oğlu şehit olduktan sonra özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 15 Temmuz’daki hainliği her yerde anlatmaları gerektiği yönündeki telkinlerinden sonra görev edinerek, FETÖ ile mücadeleyi her yerde anlattıklarını ve bunun üzerine karı koca kitap yazdıklarını söyledi. Melten Kılınç, “O gündür, bugündür biz FETÖ ile mücadeleyi anlatıyoruz. 15 Temmuz ruhunu, Çanakkale ruhunu anlatıyoruz. Vatan için şahadete koşan yiğitlere selam olsun. Ömer Halis Demirlere, Muhammed Oğuz Kılınçlara ve tüm şehitlerimize selam olsun” dedi. 


ZAMANIN DURDUĞU SAATLER 
Şehit Muhammed Oğuz Kılınç'nın eşyalarının bulunduğu odadaki 2 saat 8 yıldır hep aynı anı gösteriyor. Duvar saati Kılınç'ın şehit olduğu 00.35'i gösterirken o an kolunda bulunan kol saati ise üzerine bomba atılan 00.50'yi gösteriyor. 


ŞEHİDİN ÜNİFORMALI FOTOĞRAFI 
Baba Zeki Kılınç, “Benim polis olmam dolayısıyla çocukta küçük yaşlarından itibaren benim gömleğimi, pantolonumu, silahı bazen ille de ister içerisindeki mermileri boşaltıp çocuğumuza verirdik. Büyüdüğüm zaman asker olacağım, polis olacağım diyen çocuklardan bir tanesiydi. Nitekim Petro Kimya bitirmesine rağmen geldi ben polis olmaya karar verdi ve oldu” ifadelerini kullandı.