KEŞKELER ÇOĞALDIKÇA UMUTLAR DA AZALIYOR

Ne çabuk geçiyor zaman değil mi? Hiç şüphesiz ki cevabı evet! Zamanın su akıp gibi geçtiğini, yaşı otuzu geçtikten sonra anlıyor insan. Geriye dönüp baktığımız zaman ise illa ki hepimizin içinde azda olsa bir keşke dökülüyor...

***

Keşke sağlığımın kıymetini daha önce anlasaydım. Keşke ailemin kıymetini daha önce bilseydim. Keşke şimdiki aklım yirmili yaşlarımda olsaydı.  Keşke dünyanın sadece benim etrafımda dönmediğini yıllar önce anlasaydım. Keşke eğitim yıllarımda daha çok çalışsaydım...

***

Bu keşkeleri çoğaltmak mümkün. Keşkelerin sayısı çoğaldıkça insanın hayattan umudu da bir o kadar azalıyor. Hayat öyle garip bir dünya ki, bu keşkeler arttıkça evin eşyasını değiştirir gibi hayatını sil baştan değiştiremiyorsun tabi. Ya da bir filmi başa sarıp tekrar tekrar izlemiyorsun.

***

Hayat insanoğluna bir kez sunuluyor. Kimine altın tepside, kimine ise gümüş tepside... Doğum ile ölüm arasında incecik bir çizginin üzerinde yürüyoruz. Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle o yolun yolcusuyuz.

***

Yol boyu kırıldıklarımız, kırdıklarımız, üzdüklerimiz, mutlu ettiklerimiz, mutlu olduğumuz anlar var. Aslına baktığımız zaman hayat bir bütün ve bizler o bütünün küçücük bir parçasıyız.

***

Çözülmesi zor olan bir soruyuz. Bazen bildiğin formüller soruyu çözmeye yetmez. Senin karşına doğru cevabı çıkarmaz. Ne yazık ki o sorunun içinde dolaşıp kalırız... İşte hayat tam da böyle bir şey!

***

Tekrarı olmayan bir hayatın kahramanlarıyız. Öyle güzel kahramanlar var ki dünya durdukça o kahramanlara dursun istiyorsun ve öyleleri var ki oyunun kötü kahramanları... Onlar için ise; bir saniye dahi aldıkları nefesin insanlık adına israf olduğunu biliyorsun. Onlar var olmasın!

***

Yaşadığın hayat boyunca diz çökmek ya da dimdik ayakta durmak kısacası senin elinde. Tekrarı olmayan bir hayatın kahramanlarıyız. Belki bugününün son gününü yaşıyorsun, yarının olmayacak.

***

Bunu biliyor musun? Bilmiyorsun tabii... Bugünün senin hayatında son günün olduğunu var sayarsak soruyorum sana, onca yılların yaşanmışlığında senin elinde kalan ne var?

***

SON SÖZ

Eğreti bir hikayenin bir parçası olmak mı, yoksa onurlu bir yaşamın kahramanı olmak mı?