KAYA YALÇIN OLUNCA YEL SADECE TOZ ALIR

Bugün yeni yılın ilk yazısı. Aslında sizlere 2022’nin kısa bir değerlendirmesini yapacaktım ama sağ olsun ajanslar çarşaf çarşaf haberler ile bunu bizim yerimize getirdi.

Bu nedenle 2022’nin son haftası yaşanan çirkin bir saldırıyla ilgili düşüncelerimi yazacağım. Çünkü ben bu memleketin yetiştirdiği ender insanlara saldırılmasını hazmedemiyorum.

Partisi, görüşü, dini, dili, ırkı, mezhebi benim için hiç fark etmez. Ben yeryüzündeki tüm varlıklara, “Yaratılanı severim yaratandan ötürü” düşüncesi ile bakıyorum.

Antalya’nın son yıllarda yetiştirdiği ender siyasetçi MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU. İşadamı kim derseniz, birkaç isim sayarım. Bunlardan biri de MUSTAFA YILMAZ. Namı diğer TEKNİKEL MUSTAFA!

İnanın yukarıda adını zikrettiğim iki değerli ismi anlatmaya kalksam inanın ne satırlar, ne sütunlar ne de sayfalara sığar. Her ikisi de memleket sevdalısı yiğit insan.

Antalya’nın hiçbir meselesine duyarsız kalmazlar, bırakın ellerini gövdelerini taşın altına koyarlar. Fakat bu manzaradan birileri hem hazımsızlık hem de rahatsızlık duyuyor.

Eline sazı alıp tellerini vurdukça ağızlarından salyalar akarcasına sağa sola saldırıyor. ‘Meyve veren ağaç taşlanır’ misali ha bire taş atıyorlar memleketin yetiştirdiği çınarlara.

Önceleri Bakan ÇAVUŞOĞLU’na saldıran malum çevreler şimdi de hedeflerine YILMAZ’ı koymuş durumdalar. Komplo teorileri tutmayınca iftira kampanyaları. Bu da olmadı mı yalan dolan.

Nasıl mı? Kısaca anlatayım. Bir süre önce Antalya Valiliği tarafından kum-çakıl ihalesi yapıldı. 5 firmanın katıldığı ihaleyi 26 lira civarında bir rakamla Kırmızı Beyaz A.Ş. kazandı.

Buraya kadar bütün işlemler yasal ve KAMU İHALE KURUMU gözetiminde yapılmış. Yani illegal bir şey yok. Tabi her zaman olduğu gibi yine rahatsız olanlar var. Çünkü iş yapılsın, çark dönsün istemiyorlar.

Estaş A.Ş. adında ve ihaleye girmeyen şirketin sahibi Sedat Eriş bu işten rahatsız olmuş. Tabi perde arkasında kim var bilinmez! Basmış CİMER’e şikayeti. Maksat ortalık karışsın.

Bir sürü ipe sapa gelmez iddia. Neymiş bu ihaleyi alanalar kum ve çakılın tonunu 70 liradan satıp haksız kazanç ve rant elde ediyormuş, mış, miş. Ya ne yapacaktı, bedava mı satacaktı?

Yahu; bir kilo domatesi seradan 5 liraya, halden 7 liraya alan bir pazarcı bunu 7.5 liradan mı satıyor? Olur mu? Olmaz tabi. Mutlaka üzerine işletme giderlerini koyup satacaktır. Tıpkı bu kum-çakıl işinde olduğu gibi.

Gelelim bu mevzuya. MUSTAFA YILMAZ bir iş insanı mı? Evet. Peki, her iş insanı gibi ihalelere girme hakkı var mı? Var. Kum-çakılı işleyip işletme giderini üzerine eklemeden mi satsın?

Amaç ihale veya kum meselesi değil. Oyun içinde oyunları, senaryo içinde senaryoları olanlarının oyunları bozulunca mızıkçı çocuklar gibi orda burada ağızlarını sallıyorlar.

Amaçları belli, senaryoları belli, taktikleri belli. Hedef bu memleketin yetiştirdiği öz be öz ANTALYALILARIN iş yapmasının önünü kesme çabaları.

Lakin bu noktada bu konu medyaya servis edilmesinin nedeni ortada. Mustafa Yılmaz üzerinden bir yerlere mesaj verilmek, aba altından sopa gösterilmek istendiği net.

Geçen hafta bir yazımda bahsettim, “Kalem çok önemli bir şeydir. Hele hele bu kalem bir gazetecinin elinde ise önemi daha da artar” diye. Ama son zamanlarda “AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” desem yalan olmaz.

Hatta, “Kalemler, ülke meselelerine vatandaşın yararına kullanılırsa tadından yenmez. Fakat bir de silahşorun eline geçmişse bu kalem, vay halimize” diye ekleme yapmıştım.

Kum-çakıl meselesinde MUSTAFA YILMAZ’a karşı yapılan, kafaları karıştırmaya yönelik art niyetli haberler. Bu meselede de aynen böyle olmuştur.

Aslında olaya baktığımızda bu şehrin her meselesinde gövdesini taşın altına koyan meyveli ağaç Mustafa Yılmaz’ın ha bire taşlanması kimseyi yanıltmasın.

Saldırı nereden gelirse gelsin Mustafa Yılmaz sayesinde pirim yapmaya çalışmak için yapılan beyhude uğraşlardır. Yoksa “YEL KAYADAN SADECE TOZ ALIRMIŞ.”

Puslu havayı sevenlere kendilerine malzeme arıyorlar ama adres yanlış. Maksatları kaos çıkarmak. Dertleri ÜZÜM YEMEK DEĞİL, BAĞCIYI DÖVMEK nasıl olsa!

Aslında bu yapılanlar HASETLİK, çekememezlik ve kıskançlıktan olsa gerek. Kendisinden üstün olan, kendisinin yapamadığının başkasının yapmasına içerleyenlerin bir senaryosu bu.

HASET olanların kalplerindeki çirkinlikleri yüzlerine vururmuş. İyiye, doğruya, güzele dair ne varsa içlerini kemirir onları yer bitirirmiş. Bu yapılanlarda aynen böyle.

Bu konuda son sözüm; “Antalya’nın öz be öz evladı MUSTAFA YILMAZ. Sen bu şehre olan borcunu ödemek için çalışmaya devam et, moralini bozma. Çünkü bu şehrin sen ve senin gibilerin değeri elbet bir gün anlaşılacaktır.”

YENİ YIL SÜRPRİZLERİ

LİDER GAZETESİ Antalya’da ilk kurulduğunda ve ilk köşe yazımda ‘YERELDEN ULUSALA’ diye bir cümle kullanmıştım. Her şeyin bir vakti saati varmış. İşte o günler gelip çattı.

Önce yerel bir gazete, ardından web TV derken, uydudan yayın yapan yerel bir televizyon ve akabinde LİDER BURSA gazetesi, sonra LİDER HABER’in Bursa stüdyosu. Şimdi de İstanbul!

2022’nin son haftasında LİDER ailesi Bursa'da buluştu, 2023’ün yol haritasını belirledi.

Çünkü yeni yılda yeni yayın dönemine başlayacaktı.

‘Türkiye’nin Televizyonu, Anadolu’nun Sesi’ sloganıyla bu ay başlayacak yeni yayın dönemi öncesi yoğun bir hazırlık sürecine girdik. LİDER HABER TV artık ülke arenasında.

Lider Haber, DİGİTÜRK 51. kanalda yerini alarak devler ligine girdi. İşte bu sürpriz ile TÜRKSAT ve D-SMART platformları üzerinden iz bırakacak yayınlara imza atmaya hazırız.

Eeee bu işler kolay değil. Hele hele böyle günlerde. Bunun için varını yoğunu seferber eden ALKOÇLAR ailesi, kocaman bir teşekkürü sanırım hak ediyor. İyi ki varsınız.