KAVRAMLAR BİRBİRİNE GİRMİŞ
Toplumsal eşitlik ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi
kavramlar Türkiye’de yıllardır tartışma konusu olan kavramlar.
Neredeyse her gün bu kavramlarla karşı karşıya kaldığımız
zamanlar oldu.
Bazen tam bir tartışmanın ortasında bazen bir sohbet
ortamında bazen de bir eylemde…
***
Dünya değiştikçe toplumsal eşitlik ve toplumsal cinsiyet
eşitliği gibi kavramlarında anlam değiştirdiğini görüyoruz, duyuyoruz…
Bu değişimler bazen çağımızın gereksinimleri doğrultusunda
tamamen ihtiyaçtan kaynaklı da olabiliyor, bazen ise tamamen provokasyon amaçlı
kavramları sabote etmek için de olabiliyor.
***
Toplumsal eşitlik ve toplumsal cinsiyet eşitliği birçok
farklı şekilde tanımlanıyor.
Aslında her topluluk bu kavramları kendine göre tanımlamış
diyebiliriz.
Netice itibariyle toplumsal eşitlik hakkında “Tüm insanların
özgür ve eşit olarak doğduğu gerçeği ile tüm bireylerin haklara sahip olduğunu,
aynı düzeyde saygıyı hak ettiğini kabul etmektedir. Toplumda yaşayan herkesin
eşit muamele görme hakkı vardır” şeklinde bir tanımlama yapılıyor
Toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında ise “Farklı
cinsiyetlere sahip bireylerin eşit haklara sahip olması demektir. Yani her
iki cinsin de tüm kamusal ve özel yaşam alanlarına eşit seviyede katılımı ve bu
alanlarda eşit seviyede görünür olması anlamına gelir” diye bir tanımlama
yapılıyor.
***
Ciddi bir yazı yazacağım gibi bir giriş yaptım ama aslında o
kadarda ciddi değil.
Tamamen sosyal medyada gördüğüm bir videodan bahsetmek için
böyle bir giriş yaptım.
İstanbul’un Fatih ilçesindeki Balat semtinde bir kafeden
bahsedilmiş videoda…
Sadece kadınların girebildiği konsept bir kafe…
Paylaşılan bu video ‘Bu kafeye erkeklerin girmesi’ yasak
şeklinde bir ibareyle başlıyor ve videonun devamında kafenin özelliklerinden
bahsediliyor.
Yani ben hiçbir zaman bir kıraathanenin kapısında ‘Kadınlar
giremez’ diye bir ibare görmedim.
Gören duyan varsa da özür dilerim.
Hatta birçok kadının kıraathanelerde vakit geçirdiğine bile
şahit oldu.
***
Eleştirmek istemiyorum böyle bir kafenin varlığını çünkü
belli ki bir ihtiyaçtan doğan bir yer burası…
Netice itibari ile ülkemizde kadına karşı olan değeri
gördüğüm için böyle uygulamaların ortaya çıkmasını doğal olarak görüyorum.
Ama gerçekten bir kavram karmaşası olduğu ortada…
***
Türkiye’nin geride kalmışlığı, kadına olan bakış açısı ve
yönetim tarzından dolayı böyle uygulamalar şaşırtıcı değil…
Kadın konseptli kafeler, kadınlar plajı, sadece kadınların
girebildiği eğlence mekanları vs. daha birçok aklıma gelmeyen örnek var.
Böyle uygulamaların olması ve toplumsal cinsiyet eşitliği
kavramını tamamen yok sayıyor.
***
Gelişmiş ülkelerde böyle uygulamaların olduğunu pek
görmüyoruz.
Eğitim ve kültür seviyemizin arttığı gün böyle ayrışmaların
ortadan kalktığı gün olacaktır.
Evet, zor bir süreç…
Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısı buna engel gibi görünse de
bir gün bu kavram karmaşaları ortadan kalkacaktır.
İnsanın yaratılışı gereği kadın ve erkek her zaman eşittir.
Eşit kalmalıdır.