KARYAĞDI ARMUDU ALICI BEKLİYOR
Türkiye'nin karyağdı armut ihtiyacının yüzde 60'ının karşılandığı Antalya'nın Korkuteli ilçesinde, tonlarca armut depoda kaldı.
Türkiye'nin karyağdı armut ihtiyacının yüzde 60'ının karşılandığı Antalya'nın Korkuteli ilçesinde, tonlarca armut depoda kaldı.
Korkuteli ilçesine ait coğrafi işaretli karyağdı armudu üreticileri, armutlarını satamadıkları için zor günler geçiriyor. Tonlarca karyağdı armudu soğuk hava depolarında alıcılarını bekliyor. Vatandaşlar, geçen yıllarda erken hasat yapılıp tatları oturmadan piyasaya sürülen karyağdı armutlarını tercih etmiyor. Üreticiler ise 1-2 yıldır karyağdı armutlarının zamanında toplandığını ve tatlarının yerinde olduğunu, vatandaşların gönül rahatlığı ile bu armutları tüketebileceğini söylüyor.
“Karyağdı armudunu birkaç yıldır satmakta zorlanıyoruz”
Antalya’nın Korkuteli ilçesi Yazır Mahallesinde armut ve elma üretimi ile uğraşan Mehmet Ece, “Korkuteli karyağdı armudunu birkaç yıldır satmakta zorlanıyoruz. Önceki yıllarda, hasadı erken yapılarak piyasa sürüldü. Erken hasattan dolayı aromasını alamadığı için son zamanlarda tatsız armut olarak biliniyor. Mevsiminde zamanında hasat yapılırsa yemesi güzel aroması bir armut. İnsanların yemesini isteriz. Biz de bunu yetiştirmek için çok emek harcıyoruz. Maliyetleri yüksek ilaç, gübre, işçilik bunlar hep bize külfet ve maliyet biz de bunu satarsak daha zevkle şevkle üretimimizi yapacağız. Alanya'da pazara gidiyorum tezgah açıyorum. Orada kendimiz bir şekilde değerlendiriyoruz ama pazar imkanı olmayan üretici var onlar zor durumda onlar hiç satamıyor” dedi.
“ÇOĞU MARKET REYONLARINA KOYMAKTAN KAÇINDI”
Antalya Korkuteli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Dudu Karataş, “Bu sene maalesef karyağdı armudunu özellikle pandemiden dolayı satmakta sıkıntı çekiyoruz. Bir de karyağdı armudu, ne kadar coğrafi işaretli ürün de olsa her markete tanıtımını yapmış olsak bile çoğu market reyonlarına koymaktan kaçındılar. Bizim en büyük sıkıntımız bu. Zincir marketler, reyonlarında yer verseler karyağdı armuduna depolarda armut diye bir şey kalmaz. Deveci, santamaria armutları, marketlere giriyor. Fakat karyağdı ne hikmetse bir türlü reyonlara giremedi. Bununla ilgili çok çalışma yapıyoruz. Bursa'dan santamariayı 6 liraya alıyorlar ama karyağdı armudunu 3 liraya satamıyoruz. Bizim ricamız, zincir marketleri bir an önce harekete geçirip buradaki üreticiye destek vermelerini sağlamak. Belediye başkanı, kaymakam, bunun mutlaka tanıtımını yapmak zorundayız. Başka çıkar yolu bulamayacağız. Yoksa diğer türlü artık bu üretici yavaş yavaş ağaçlarını kesecek. Bu ağaçlar o kadar zor yetişiyor, o kadar emeklerle yetişiyor ki bir ağaç meyve vermeye 5-6 yılda ancak başlayabiliyor. Bir çocuk gibi düşünün. En azından ekilmiş ağaçları muhafaza edebilirsek bu bile bizim ekonomimize katkıdır. Şuan biz mesela elmada da sıkıntı çekiyoruz. Daha önce üreticilerimiz elma satamadıkları için ağaçlarını kesmişlerdi. Limon ağaçlarını kestiler. Maalesef bu sirkülasyon her yıl devam ediyor” diye konuştu.
“ÜRETİCİSİNİN ERKEN TOPLAMASINDAN DOLAYI BÖYLE SIKINTILAR ÇEKİLDİ”
Soğuk hava deposu işleten Osman Deviren, “Korkuteli’ne has karyağdı armudunda daha çok sıkıntı var. İlk zamanlar üreticisinin erken toplamasından dolayı böyle sıkıntılar çekildi. Şimdi düzeltiliyorlar. Öyle olduğu halde yine de satışları satışı zor bir ürün oldu artık. Gerek üretici maliyetleri çok zor, gerekse tüccarların paketlemesi zor. Günden güne Korkuteli bölgesinde artık insanlar ağaçlarını kesiyor. Ürün gittikçe değerini kaybediyor. Uygunsuz şartlarda zamansız toplamalardan dolayı bazı sıkıntılar yaşandı ve gerçek tüketiciye nasıl yemesi üzerine tavsiyelerde bulunulmadı. Pazarlama konusunda bizimde yanlışlıklarımız olmuştur ama dediğim gibi başta üretici çok erken toplamadan dolayı çok aşırı ilaçlamalardan dolayı bu şekil sıkıntılar oldu 1- 2 yıldır bilinçli bir şekilde toplanıyor ama pazar payı gerçekten düştü. Üreticilerimize tavsiyemiz bu armudu aldıktan sonra böyle biraz bekletin, sararır ve çok lezzetli bir hale gelir. Gerek çiftçimize destek gerek tüccarlarımıza, biz de elimizden gelenin en iyisini sunmaya çalışalım. Korkuteli’ne has karyağdı armudunun yenmesini tavsiye ederim. Pandemi döneminde gerek tüketicimiz gerek biz tüccarlar gerek üreticimiz elinden geleni yaparak birbirilerine destek çıkmalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz