KARTLAR YENİDEN KARILIYOR LAKİN!
Ne CHP’de, ne de Antalya’daki yerel siyasette kavga bitmez.
Ne olursa olsun, kim ne yaparsa yapsın her anı her dakikası ayrı bir adrenalin
dolu. CHP’de KURULTAY kavgası bitti. Tabi bir kavga biterse öbürü başlar. Şimdi
de başka bir kavga hafiften; alttan alttan, sinsice başlıyor, hatta başladı
bile diyebiliriz. Bu yeni kavganın adı ADAYLIK meselesi!
Efendim, CHP’de genel başkanlık seçimi bitti. Özgür Özel’in kazanmasının ardından, Antalya’da, ‘Bu değişimin Antalya yerel seçimine nasıl bir etkisi olacak?’ soruları gündeme geldi. Daha dün bir bugün iki misali ötelenmiş kavgaların fitili de ateşlendi. Siyasi kulisler öyle bir karıştı ki hiç sormayın. Sanki dünya yeniden şekilleniyor. Şekli mekli bilmem ama Antalya’da kartlar yeniden karıldı ve yeniden dağıtılacak buna eminim.
Vallahi yerel seçim öncesi kulisler kaynıyor. Özel’ciler ve
Kılıçdaroğlu’cular hesap kitap yapıyor. Kimler kimlerle beraber oldu o ayrı bir
muamma amma asıl soru; kim kimin adamı olacak? İşte çarşı bu yüzden çok
karışık... Seçim öncesi ve sonrası bir tablo var ortada. Özellikle Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit
Uysal ve Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen cephesinde kartlar tek tek
açılıp okunuyor.
Poker masası gibi mübarek. Seçim öncesi blöf yapanı mı
ararsın, seçim sonrası saf değiştirip elindeki kazanan kartı masaya açanı mı?
Tabi rüzgar güllerini de unutmamak lazım. Hele hele birbirine kazık atanları
hiç unutmamak lazım. Seçim öncesi; Kumluca, Finike, Döşemealtı ve Gazipaşa
belediye başkanları ile onların kontrolündeki bazı delegeler Özgür Özel’den
yana net bir tavır sergiledi. Adayları Kılıçdaroğlu idi.
Kimilerine göre Muratpaşa ve Konyaaltı belediye başkanları
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana tavırlarını koymuş gibi görünse de Ümit Uysal hep
Özgür Özel’ci oldu. Semih Esen ise bir o yana bir bu yana gitti geldi. Elindeki
kartın rengini göstermedi. Yılların siyasi kurdu Büyükşehir Belediye Başkanı
Muhittin Böcek ise ne Özgür Özel’ci ne de tam Kemal Kılıçdaroğlucu... Böcek,
net bir tavır ortaya koymadı. Kartlarını duruma göre değiştirdi.
Böcek, her ne kadar seçim öncesi Kılıçdaroğlu ile birlikte
poz verse de hiçbir zaman net bir destek ifadesi kullanmadı. Çünkü kimin
kazanacağının belli olmadığı bir durumlarda Böcek hep temkinli davranmış bir
isim. Benim bildiğim Başkan Böcek bugüne kadar hep kazanan-kazanacak taraftan
olmuştur. Fotoğrafı çok iyi okuyan bir siyasetçidir. Kendisi tam bir YÖRÜK
KURNAZIDIR.
Bunun en canlı örneği de sonuçların açıklanması ile birlikte
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile sahneye çıkıp kutlama
yapmasıdır. Bu arada Böcek’in Ekrem İmamoğlu ile olan yakınlığını da yabana
atmamak gerekir.
Şimdi bu tablo karşısında kartları masaya serecek olursak
enteresan bir durum ortaya çıkıyor.
Her hâlükârda durumu lehine çeviren Böcek’i ayrı tutarak
söylüyorum bazı belediye başkanlarına önümüzdeki günlerde ‘BAY BAY’
diyebilirler. Mesela Semih Esen, örneğin Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen,
gözden düşen Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, Gazipaşa Belediye Başkanı
Mehmet Ali Yılmaz. Hal böyle olunca Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi ve
Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ise adaylıklarını garantilemiş gibi
görünüyor. Ayrı ayrı handikaplarını bir kenara not etmek kaydıyla.
Bir de sekreteri ile evlenen eski milletvekili Çetin Osman
Budak var. Eski vekil Kumlucalı Aydın Özer’in de tekrar Antalya siyasetinde
dizayn rolü üstlenmesi kuvvetle muhtemel. Kimin nasıl bir görev alacağı, hangi
etkin rolü üstleneceği önümüzdeki günlerde daha da netleşecek. Ancak not
edilmesi gereken bir olay da onca ağır abi sıfatlı partili varken PM ve YDK’ya
giren isimler.
Mesela kadın kotasının ihlal edildiği gerekçesi ile Ahmet Kumbul’u delegelikten eden Antalya Milletvekili Adayı Şengül Yeşildal PM’ye girdi. Deniz Demiröz de Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) seçilince ağır topları taca attılar.
Benim anlamadığım CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in anahtar
listesinde 22. sırada yer alan eski Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap
Tuncer’in seçilememesi. Her dönem her yere aday olan Tuncer’in bu kez de
kaybetmesi ile artık köşesine çekilme vakti gelmiş gibi görünüyor.
Yukarıdan aşağıya yazdıklarımı tek tek okuyacak olursak
sanki kanser hastası birine hatalı tahlil sonucu verilmiş ve yanlış teşhis
konulmuş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü tahlil sonucu ile teşhis
birbirini tutmuyor. Hasta ne kadar yaşar veya yaşatılır bilemem.
Lakin benim bildiğim bir şey var. Özellikle Büyükşehir
Belediye Başkanlığı yarışında Muhittin Böcek bütün taktikleri kullanıp elindeki
kartı açarsa ya floş royale gider ya da depar atarak masanın kazananı olur.