KARAKILÇIK BUĞDAYI KORKUTELİ’NDE ÜRETİLECEK
Kanser hastalarının beslenmelerinde önemli bir yere sahip olan karakılçık buğdayı Antalya'nın Korkuteli ilçesinde üretilmeye başlandı.
Kanser hastalarının beslenmelerinde önemli bir yere sahip olan karakılçık buğdayı Antalya'nın Korkuteli ilçesinde üretilmeye başlandı.
Yüzlerce yıllardır Hatay Amik Ovasında ata tohumu ile yetiştirilen karakılçık buğdayı Antalya Korkuteli ilçesinde toprakla buluştu. Amik Ovası’ndan getirtilen karakılçık buğdaylarının ekimine Antalya Milletvekilleri Dr. Tuba Vural Çokal, İbrahim Aydın, Kemal Çelik ve AK Parti Korkuteli İlçe Başkanı Kemal Sancaktar, AK Parti Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Ali Erol katıldı. Yaptıkları araştırmalarda karakılçık buğdayından yapılan bulgurlarda gluten oranın çok az olduğunu ifade eden Doğu Karadeniz Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Doç. Dr. Eda Küçüktülü, “Karakılçık buğdayı ile yapılan çalışmalar göstermiş ki özellikle bulgura dönüştürülürken içinde bulunan glütenin zararlı bileşenlerinin yüzde 90’ını kaybediyor. Bu da kanser tedavisinde ve kanseri önlemek için doğru beslenme de çok önemli bir besin haline getiriyor. Gluten kanser yapmasa da zararlı bileşenler barındırıyor, az glüten alarak rahatça tahıllardan tüketme imkanımız var. Karakılçık da bu anlamda çok değerli dedi” dedi.
ANTALYA’DA YETİŞTİRİLECEK
Karakılçık buğdayının ata tohumu olarak Amik Ovasında yetiştirildiğini kaydeden Doç. Dr. Küçüktülü, “Aslında ülkemizin toprakları verimlilik dolu, atalık buğdaylarımızda her gün yeni bir değer keşfediyoruz. Bunlardan biri de hibritlenmemiş Karakılçık buğdayı, ülkemizde en çok Hatay’da Amik ovasında, bir miktar da İzmir’de ve Elif Ovalı ile Antalya Milletvekilimiz Dr. Tuba Vural Çokal’ın desteği ile Antalya’da da yetiştiriliyor. Son 2 yılda yaptığımız çalışmalarda bu tohumun Korkuteli’nde yetişebildiğini gördük. Önce 2 dönüm sonra 10 dönümde ektik. Şimdi vekilimiz Dr. Tuba Vural Çokal’ın desteği ile 100 dönüme ekiyoruz. Burada asıl amacımız tohumu yetiştirmek” dedi.
TANITIM FİLMİ HAZIRLANDI
Sağlıklı beslenme ve karakılçık buğdayına dikkat çekmek için bir de tanıtım filmi hazırladıklarını kaydeden Doç. Dr. Eda Küçüktülü “Dizi oyuncusu Tuğçe Ersoy, Serdar Ortaç ve ‘doğada olanı doğadan olanla alalım’ sloganıyla, ülkemizin Tübitak çalışması sonucu ilk Covid Dedektör Köpeği olan Zippo ile bir tanıtım filmi hazırladık. Karakılçık buğdayını ve faydalarını tüm Türkiye’ye anlatmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Genel olarak sağlıklı beslenme özelde ise kanser tedavisinde ve kanseri önlemek için beslenme konusunda çok fazla bilgi kirliliği olduğunu dile getiren Doç. Dr. Eda Küçüktülü Halkın özellikle kanseri önlemek için nasıl besleneceği konusunda kafası oldukça karışık olduğunu, kafaları karıştıran en önemli konulardan birinin de glüten olduğunu söyledi. Küçüktülü, " Glüten konusunda çok soru alınca bazı araştırmalar yaptık ve sayın Elif Ovalı ve ekibinden karakılçık buğdayının saklı kalan faydasını öğrendik. Karakılçık buğdayı ile yapılan çalışmalar göstermiş ki, özellikle bulgura dönüştürülürken içinde bulunan glütenin zararlı bileşenlerinin yüzde 90’ını kaybediyor. Yani, bulgura dönüşürken glüten azalma oranı en yüksek atalık buğdayımız aynı zamanda tükettiğimizde, glütene çok az maruz kalarak tahıllardan sağlayacağımız Folik asit, C vitamini, B12 vitamini, kalsiyum, magnezyum, çinko ve demir gibi vücuda oldukça faydalı mineral ve vitaminleri kolayca alabileceğimiz atalık buğdayımız” dedi.
SAĞLIKLI BESLENME
Meme kanserinde beslenmenin önemine değinen Doç Dr. Eda Küçüktülü, “Şekerli ve işlenmiş gıdalarla alınan fazla kalori ve hareketsiz yaşam tarzı vücut yağ miktarında artışa sebep olur. Ortaya çıkan serbest yağ asitleri insülin salınımını ve insülin direncini arttırır. İnsülin de, tümör büyümesine etki edebilecek büyüme hormonlarının devamlı salınımına yol acar. Ayrıca artan yağ dokusunda östrojen üretimi de arttırır. Artan östrojende meme kanseri nedenlerinden biri olduğu gibi tedavi olan hastalarımızda da kanserin yenilenme oranını arttırır. Bu nedenle kilo kontrolü özellikle meme kanseri riskini azaltmada oldukça önemli bir faktördür. Dengeli beslenmenin de önemi düşünüldüğünde almamız gereken karbonhidratı besin değeri yüksek olan tam tahıl gibi gıdalardan karşılamalıyız. Tam tahıl gibi kompleks karbonhidratlar ani insülin salınımının da önüne geçtiği için insülinin zararlı etkilerinden de bizleri korur” diye konuştu.
Doç. Dr. Eda Küçüktülü, Tahıl denilince gluten, gluten denilince kanserin akla gelmesinin doğru olmadığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti “Tahıllar belirli oranlarda glüten içermektedir. Gluten’in otoimmün hastalıkları tetiklediği ya da arttırdığına dair yayınlar bulunmaktadır. Ama bu durum glüten hassasiyeti olan insanlar için geçerlidir. Gluten’in kanser yaptığına dair elimizde veri bulunmamaktadır. Tam tersi glütensiz diyetlere yönelmek için tahıllardan uzaklaşılınca kolorektal kanserlerde artış olduğu gibi kalsiyum, magnezyum ve çinko alımı azaldığı için kemik erimesi oranları artmaktadır. Diyabet oranının da arttığı düşünüldüğünde meme kanserinde istemediğimiz metabolik olaylarla karşılaşacağımız aşikardır. Tüm bu bilgiler değerlendirildiğinde glütenden kaçalım derken kompleks karbohidratların pek çok faydasından yararlanamayacağımızı görüyoruz. Gluten kanser yapmasa da zararlı bileşenler barındırıyor, az glüten alarak rahatça tahıllardan tüketme imkanımız var. Atalık buğdaylarımız bunlardan biri”
DHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz