KARABULUTLAR GİTMEK BİLMİYOR
Ah memleketim vah
memleketim. Ne 2023 yılıymış arkadaş. Yüzyılın depremi desen bizde, sel
felaketleri desen bizde, bir de yetmezmiş gibi terör belası hala sürüyor.
Resmen ülkemizin üzerinde kara bulutlar geziyor.
Geçmişteki
yaraları tam sarıyoruz derken son 12 şehidin acı haberi kabuk bağlamaya
başlayan yaramızı tekrar kanattı. Bunda tabi dış mihrakların payını da göz ardı
etmemek gerekli.
Ben ülke genelindeki
olaylardan çok, yerel bir gazetede yazmamdan dolayı yerel konuları ele almaya
özen gösteriyorum. Lakin bu çoğu zaman mümkün olmayabiliyor. Tıpkı şehit
haberleri gibi.
Neyse ister
istemez yine Antalya mevzularına dönmek zorunda kaldım. Hele hele siyaset
mahallesi yerel seçim öncesi karışmışken. Ancak memleketin derdi sadece bu
değil ki. Bir de bizim Antalyaspor meselemiz var.
Yeni yıl geldi ama
Antalyaspor'un üzerindeki kara bulutlar tıpkı Türkiye’nin üzerindeki bulutlar
gibi hala dağılmadı. Yahu takımdan ve yönetimden gidenler gitti, kalanlar
kaldı.
Yani Mevlana'nın
dediği gibi “Dün dünle gitti cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi
yeni şeyler söylemek lazım.” Evet yeni yıla yeni umutlara bakmak gerekiyor
artık. Ama nerede?
Tablo çok iç açıcı
değil. Kimseye karamsar bir tablo çizip moralleri bozmak istemem ve böyle de
yapmamak lazım. Fakat dün Antalyaspor Başkanı Sinan Boztepe’nin basın toplantısında
söylediklerini okuyunca maalesef tabloya falan gerek kalmıyor; takımın üstünde
kara bulutlar dolaşıyor resmen.
Öncelikle Başkan Boztepe
ne demiş ona bir göz atalım: “Bütün gelirlerimiz temlik altında. 122 çalışan
personel var. Bunların maaşına önem veriyoruz. Saric'in kulübüne ödenmesi
gereken kiralama bedeli olarak 100 bin Euro ödedik. Kulübü borçsuz bir şekilde
aldığımızı düşünürken, bir anda 2 milyon Euro ödememiz gerekti.”
Bir bakıma GÜL
BAHÇESİ beklerken DİKENLİ TARLA ile karşı karşıya kalmışlar. Çok can sıkıcı.
Ama asıl can sıkan bölümler bundan sonra söylediği cümlelerde; “Antalyaspor’da
bugüne kadar görev yapan başkanlar arasında Ali Şafak Öztürk’ün dışında para
bırakıp giden yok!...” demiş kendisi.
Yahu hani herkes
bu memleketin AKREP SEVDALISI idi. Öyle “Verdim parayı, aldım paramı” mantığı
ile takım yönetmek zor değil. Cebinde 3-5 milyon eurosu olan biri gelir, takımı
alır ve yönetir. Sonra alır parasını, çeker gider. Umurunda bile olmaz. Tıpkı
Ali Şafak Öztürk’ün dışındakilerin yaptıkları gibi. Sonra da böbürlenirler ve
başkan diye SAYGI beklerler. Hadi oradan siz de!
Boztepe’nin dediği
gibi, “Başarı mı istiyorsunuz, kaos mu istiyorsunuz?” Evet bu şehir ve şehri
yönetenlerin, Antalyaspor’un gerçek sahiplerinin buna karar vermesi gerekiyor.
Yoksa görüldüğü üzere Öztürk dışında herkes parasını alıyormuş!
Başkan Sinan
Boztepe, “Yaşanan olumsuzluklara karşın görevi bırakmayı düşünmüyorum. Birileri
bir şeyler söyledi diye bırakıp gitmeyiz ama Antalyasporlu gibi görünüp art
niyetli olanlarla da aynı yolda yürümem” diyerek birilerini rahatsız edecek
cümleleri yürekten kurmuş. Sonuna kadar ben de katılıyorum.
Buraya kadar
mesele anlaşılmıştır umarım.
Hey Antalya ayağa
kalk. Haydi durma silkelen ve doğrul. Yoksa ne bu KASVETLİ havanın ne de KARA BULUTLARIN
şehrin ve takımının üzerinden dağılmaya niyeti yok. Topla ey Antalyalı; dağılmış
tespih tanelerini topla, hem de imamesiz topla! Eğer ayağa kalkmazsan imamesiz
tespih tanelerini bile toplayamazsın bunu iyi bil.
Biliyorum yükün
çok ağır, belini zor doğrultuyorsun. Ama darbe vurulmaya çalışılan Türkiye'den
daha ağır değildir yükün. Doğrul ey Antalyaspor doğrul, yükünü sırtlan ve
doğrul!
Doğrulun, kente
yön verenler, üzerinizdeki ölü toprağını atıp silkinin. Yoksa iş işten geçecek.
Gereken tek şey
doğrulup ayağa kalkmak. Bakın Sinan Boztepe’de bu minvalde söylüyor, anlatıyor
derdini yani derdimizi ve gerçekleri.
Yoksa söylemesi
zor ama takım iyi giderken yönetim kaosu bu takımı yer bitirir. KARA BULUTLAR
dağılmak yerine KABUS olur çıkar.