KANUN KAÇAKLARI NEREDE SAKLANIYOR?

20 Mart 2020 tarihinde vefat eden Cengiz Bektaş, Türk mimarlığının en önemli isimlerinden birisiydi. Sayısız önemli yapıya imza atan Cengiz Bektaş, bundan 10 yıl önce Antalya Kaleiçi'ndeki Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü'nde bir konferans vermişti. Konferansın konusu;   Akdenizlilik ve Antalya üzerineydi. Toplantıda salon dopdoluydu. Kendisinin Güney Amerika hariç dünyanın her yerine gittiğini ancak Anadolu kadar güzel bir coğrafyayı görmediğini söylemişti.  


***

Anadolu'da doğmuş olmayı çok önemli bir ayrıcalık olarak gördüğünü de ifade eden Bektaş,  mimarlıkta önemli detayların olduğunu açıklamıştı. Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Babadağ'da önünde hayat olan 1930’lu yıllarda inşa edilmiş, tek odalı bir eve gittiğinde ahşap tavandaki göbeğin dikkatini çektiğini anlatan Bektaş, "Çok güzel süslemeli o göbeğin yanında parmak kadar büyüklükte bir delik vardı. ‘Bu deliğin ne işi var’ diye sordum ev sahibine. Bu soru üzerine ev sahibi ‘Masanın üzerine sandalyeyi koy. Deliğe parmağını sok’ dedi.  Dediğini yapınca göbek ‘çıt’ diye açıldı.  Meğer bu göbeği, bu açılan yerden tavana girip saklanmak için yapmışlar” demişti. Kanun kaçaklarının marifetiymiş. 

***

Yakalanmamak için böyle bir yola başvurmuşlar. Bu tavanında gizli yerin olduğu bu evin inşasının üzerinden neredeyse yüz yıl geçmiş. Ama kanun kaçakları bugün de aramızda cirit atıyor. Nitekim İçişleri Bakanlığı da sık sık yakalanan kanun kaçaklarıyla ilgili açıklamalarda bulunuyor. Aralarında yıllardır arananlar da çıkıyor. Geçtiğimiz ekim ayının birinci haftasında ülke genelinde yapılan Çember-23 operasyonlarında haklarında yakalama kararı bulunan toplam 4 bin 139 şahıs gözaltına alınmış. Rakamı bizzat İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı. Gözaltına alınanların tamamı mahkemeler tarafından Hapis Cezasına Yönelik yakalama kararı verilen şahıslarmış. Anladığım kadarıyla kesinleşmiş cezası olanlar. Aralarında 10 yıl ve üzerinde süredir arananlarda varmış.


***

Bu kadar süredir bu insanlar neden yakalanmamış anlaşılır gibi değil. Acaba Cengiz Bektaş’ın anlattığı gibi bu şahıslar da saklanmak için evlerine gizli dehlizler mi yaptırmışlar? Onun için mi yakalanamamış yıllarca. Günümüz şartlarında insanların çoğu apartmanlarda kutu gibi evlerde yaşadığı için kaldıkları yerlere gizli dehlizler ya da tüneller yaptırılması pek mümkün görünmüyor. Ama kanun kaçakları yakala yakala bitmiyor. Kimi de tekrar suç işlediklerinde yakalanıyorlar. Acaba Türkiye’de şu anda hakkında yakalama kararı olan kişi sayısı nedir? Bu yakalama kararı çıkartılanların aranma gerekçeleri nedir? Bu insanların karıştıkları suçları dağılımı nedir?  Şu anda aramızda kaç katil, kaç sapık dolaşıyor bilen var mı? Bu soruların yanıtını ben bilmiyorum. Açıkçası bu soruların yanıtını çok da merak ediyorum. Her şeyin istatiğini tutan Türkiye İstatistik Kurumu’nda acaba bu konuda da bir çalışması var mı?  

***

Rahmetli Cengiz Bektaş’ın dediği gibi bu cennet vatanın dünyada eşi benzeri yok. O yönden çok şanslıyız. Bu güzel vatanda insanlar huzur içinde yaşamak istiyorlar. Canlarının mallarının güvende olmasını istiyorlar. Devlete de bunun içinde vergilerini ödüyorlar. Devletin kuruluş amacı da budur zaten. Geçtiğimiz hafta Antalya’nın Zeytinköy semtinde 22 yaşındaki bir genç gece yarısı silahla vurularak öldürülmüştü. Bu olayın ardından Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan bu gencin öldürüldüğü Yeşildere Mahallesinin muhtarı Kemal Genbeş ile beraberindeki heyeti geçtiğimiz günlerde makamında misafir etmiş.

***

Görüşme çok sıcak geçmiş. Sayın müdür bu ziyaretin ardından Antalya’nın bu sorunlu bölgesindeki sorunları çözmek için perşembe günü de aralarında terörle mücadeleden narkotiğe kadar 30 kadar birim müdürü ve amiri de yanına alıp Zeytinköy’ün yolunu tutmuş. Adı uyuşturucuyla, cinayetlerle anılan Zeytinköy sokaklarını dolaşıp mahalle sakinlerinden bilgi almış. Bu ziyaret mahalle sakinlerine moral olmuş. Geçmişte de Zeytinköy’ü dolaşıp giden emniyet müdürleri oldu. Ancak bu kez mahalleli umutlu. Artık bu bölgenin makus talihinin değişmesini arzu ediyorlar.