KANLI GECENİN KAHRAMANLARI

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçmiş. Bu hain darbe girişiminin yıldönümünde geçtiğimiz yıl olduğu gibi Lider medya olarak Cumhuriyet Meydanı’nda olacağız.  Antalya Cumhuriyet meydanından  o gece yaşananları sizlerle paylaşacağız.

***

15 Temmuz hain darbe girişimi olduğu tarihte DHA’nın Antalya bürosunda adliye muhabirliği yapıyordum. O gün akşam saatlerinde telefonla beni bir kadın avukat aradı. O esnada evimdeydim. Bu arkadaş İstanbul Boğaz Köprüsünde, yolun askerler tarafından kesildiğini, Ankara’da, Eskişehir’de uçakların alçaktan uçuşlar yaptığını, bu işin arkasında Fetullahçı’ların olduğuna dair iddiaların konuşulduğunu anlattı.

Gazeteci olduğum için benden neler olup bittiği konusunda bir şeyler öğrenmek istiyordu. Ben ise bu konuda o ana kadar hiçbir şey duymamıştım. Bu telefon görüşmesinden nelerin olup bittiğini anlamak için televizyonda haber kanallarını açıp, Boğaz köprüsündeki gelişmeleri izlemeye  başladım.. 12 Eylül darbesi sabaha karşı gerçekleştirilmişti. Herkesin uykuda olduğu bir saatte askerler sokağa inmişti.  Darbe denince benim aklıma 12 Eylül’de yaşananlar geliyordu.

***

Zaten “Bir daha da 12 Eylül’deki gibi bir şey olmaz” diye düşünüyordum. Kitle iletişim araçlarının bu kadar yaygınlaştığı,  herkesin elinde cep telefonunun, internetin olduğu bir dünyada; hele hele “havanın yeni kararmaya başladığı bir saatte, İstanbul trafiğinin en yoğun olduğu bir vakitte darbe mi olur” diyordum. Çünkü 12 Eylül ile kıyaslıyordum.  Meğer yanılmışım… Yaşananların darbe teşebbüsü olduğunu anlayınca  çalıştığım DHA’nın Antalya bürosunda toplandık gazeteci arkadaşlarla. İş bölümü yapıp  Antalya’da yaşananları takip ettik. 

***

O gece Türk milleti sokaklara inip göğsünü siper etti.  Şehitler verdi. 

Bu darbe girişiminin önlenmesinde elbette sokaklara inen aziz Türk milletinin de  büyük payı var.

Ancak darbe girişiminin başarısız olmasında asıl etken o gece hainlerin yayınladığı sözde sıkı yönetim direktifini ve atamaları alt birliklere göndermeyen yani darbecilerin talimatlarına uymayan kahraman Türk subaylarıdır.  Ölümü göze alıp şehit düşen Ömer Halisdemir gibi astsubaylardır.

***

Özetle;

O kahramanlar sayesinde Türkiye’nin birçok vilayetinde olduğu gibi Antalya’da da bir tane bile asker kışladan dışarıya çıkmamıştır. Çıkılması için talimat da verilmemiştir. Çıkmaya teşebbüs de edilmemiştir. Antalya’da bir tane bile kurşun sıkılmamıştır.  Antalya’da halkla asker karşı karşıya da gelmemiştir.  O gece Cumhuriyet meydanına yürüyen on binlerce kişinin arasında olan bir gurbetçinin başına Güllük caddesinden geçerken atılan soda şişesinden kaynaklanan yaralanma olayı dışında hiç kimsenin burnu bile kanamamıştır.  O gece dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu kriz masasına dönüştürdüğü evinden o süreci yönetmişti. O gecenin kahramanlarından biri de dönemin Antalya valisidir.