KANGREN OLAN KOLU KESECEKSİN

‘En kötü karar kararsızlıktan iyidir’ sözü, hayatımızda sık sık duyduğumuz bir söz. Bu söz doğru mu diye soracak olursanız; bunun cevabı da evet, kesinlikle evet! Hatta bunun yanına ‘Kangren olan kolu kesip atacaksın’ sözünü de ekleyebiliriz.

Yaşamımızın akışını belirleyen, benliğimizi oluşturan şeylerden biri de kararlarımızdır. Yani bir noktada karar vermekten kaçınmak yapılacak işleri eksik ve hatalı yapmaktır. Özellikle siyasette ve kangrenleşen bir işte radikal kararlar vermek zaman zaman gerekebilir.

Getirisine ve götürüsüne bakıp iyi hesap yaparak karar verip kafanızdan atmanız en doğru olanıdır. Karar vermekten korkmanın hiç kimseye faydası olmaz hele size hiç faydası olmaz. Karasızlık içinde bocaladığınızda aslında en büyük zararı kendinize veriyorsunuz.

Bunları niye yazdığıma gelirsek; herkesin malumu olduğu üzere 31 Mart seçimlerinden önce Seçim Kurulu’na gönderilenler ve CHP Genel Merkezi’nin belirlediği meclis üyesi listesini değiştirerek teslim eden Muratpaşa’nın önceki başkanı Hasan Şahin mevzusu var.


CHP Antalya’da uzun süreden beri göreve devam eden Muratpaşa eski İlçe Başkanı Hasan Şahin’in İHRAÇ KİRİZİ meselesi yani. Nihayet CHP bu konuda bir karar vermiş. Evlere şenlik!

İhracı istenen ve bu sürede partiden elini ayağını çekmeyen Şahin için sadece UYARI cezası verilmiş. Akıl alacak bir karar değil bu. Genel Merkezi tınlamayan ve onun verdiği kararı alt üst ettiği ‘KESİN İHRAÇ’ talebi ile disipline sevk edilen biri için sanırım hatırlı birileri araya girmiş olmalı ki sadece UYARI cezası verilebilmiş.

Adam seni tanımayacak sen onu koruyup kollayacaksın. İHRAÇ kararına 7 kişi karşı 2 kişi evet oyu kullanacak. Demokrasiye bir bak arkadaş. Gerekçe ise, “Şahin’in görevden alınmasına rağmen ailesiyle birlikte parti çalışmalarına katılması.”

Demek ki CHP’de ayak oyunlarına parti içinde göz yumuluyor. Ülke veya memleket meselelerinde bu işlere de böyle bakıldığının açık ve net kanıtı bu karar olsa gerek.

Yahu adam CHP Genel Merkezi’nin kararını takmayacak, listeyi değiştirecek ve siz ona en ağır cezayı vermeyeceksiniz! O zaman bu şahsiyet yarın öbür gün partisini satarsa ne olacak?

Vallahi yazımın girişindeki gibi ya en kötü kararı verip kangren olmak üzere olan vücudu kurtardılar ya da öylesine takıldılar. Konyalıların bu tür olaylar için söylediği “SALIVER GİTSİN” diye bir sözleri var. Sanırım CHP de aynen böyle yapmış.

PERVANELİ’NİN RÜZGÂRI!

Antalya’da bir müdür var ki sormayın gitsin. Ayakları yerden kesilmiş. Çünkü soyadı PERVANELİ olunca rüzgârı iyi almış veya fazla gelmiş. Hava 10 NUMARA, birileri iyi GAZLAMIŞ sanırım. Ben konuyu kısaca anlatayım ilgilileri dikkatle okusun. NURULLAH PERVANELİ bu şehirde görev yapmaya başladığı günden beri güya kurumunu kâra geçirmiş yani Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü.

Benim bildiğim vakıflar kâr etmez; devletin ve insanlığın faydası işlere imza atar. Elbette bu kuruma ait taşınmazlar var ve bunların da bir getirisi var. Bir dönem “Vakıf malı deniz yemeyen…” derlerdi. Oysaki bizim anlayışımızda vakıf mallarına ve parasına el sürmek zinhar günah sayılır el uzatanlara ise İFLAH OLMAZ gözüyle bakılırdı. Pervaneli ile bu sistem biraz değişmiş ve taşınmazlar değerini bulmuş. Tebrik ederiz, Allah razı olsun.

Ancak buradan kendine bir pay çıkarması ise çok yanlış. Sen bir bürokratsın ve görevini yerine getireceksin hepsi bu. Bunu kendine yontmak çok yanlış. PERVANELİ aldığı rüzgârın etkisi ile şimdilerde 2018 model olan Alman malı makam aracını beğenmez hale gelmiş. Bana ulaşan bilgilere göre “Ben kurumumu kâra geçirdim. 2024 model araç isterim” diye tutturasıymış.

Araya hatırlı kişileri sokan PERVANELİ işini halletmiş. VAKIF KATILIM’dan 2024 model Alman malı yeni bir makam otosunun sözünü almış. Yahu memlekette TASARRUF TEDBİRLERİ varken bu neyin nesi böyle? Hadi aracın eski (değil de) değiştirme ihtiyacı duydun, duydunuz, duydular. Benim bildiğim kurum müdürlerinin neredeyse yüzde 80’inde yerli üretim araçlar kullanılıyor. Vakıfların parasını Almanlara yedirmektense bu araçları tercih etmek daha iyi ve yerinde bir karar olmaz mı?

Ama dedim ya, PERVANELİ rüzgârı fazla almış. Biraz daha fazla gelir birileri ULTRAFORCE GAZ verir de yakında “UÇAK İSTERİM” diye tutturursa şaşırmam! Bu arada Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Pervaneli’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e hediye ettiği ATATÜRK PORTRESİNİN çerçeve parasını cebinden mi yoksa VAKIF PARASI ile mi ödediğini de çok merak ediyorum.