KAN BAĞIŞINDA KIRMIZI ALARM
Koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşların dışarı çıkmamasından dolayı kan bağışında çok ciddi azalma yaşandığını söyleyen Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Tufan Ertop, “Pandemi başında bağışlarda düşüş olunca kırmızı alarm verdik” dedi
Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesinin ardından yetkililer tarafından ‘Evde kal’ çağrısının yapılması üzerine vatandaşlar dışarı çıkmayınca, kan bağışlarında ciddi oranda düşüş yaşandı. 2020 yılı ekim ayına kadar Antalya, Isparta ve Burdur’da, 80 binin üzerinde ünite kan bağışı alınırken, bağışlar 2019 yılının aynı dönemine göre neredeyse yarı yarıya düşmüş durumda. Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Tufan Ertop, pandemi döneminde bağışların yüzde 80 civarında düştüğünü belirterek, “Elimizdeki stoklarla aradaki farkı kapatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“KIRMIZI ALARM VERDİK”
Kan ihtiyacının sürekli devam ettiğini söyleyen Ertop, pandemi döneminde kırmızı alarm verildiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi olarak bölgedeki 55 hastanenin kan ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Ancak koronavirüs döneminde, insanların dışarı çıkmaması yönünde yapılan çağrıların ardından kan bağışlarımızda ciddi bir düşüş yaşandı. Pandemi döneminde evde kaldık ama şunu unuttuk. Kan ihtiyacı sürekli devam etti. Özellikle bu bölgede sayıca fazla olan Akdeniz anemisi dediğimiz talasemi hastaları ve kanser hastaları sürekli kana ihtiyaç duyuyor. Öte yandan kalp krizleri nedeniyle baypas olanlar, doğumlar, trafik kazaları gibi acil vakalarda da kan ihtiyaçları devam etti. Stoklu çalıştığımız için belli bir müddet tolere edebildik. Ancak sonrasında kırmızı alarm verdik. Halkımız da bu konuda duyarlılık gösterdi ve bağış biraz daha arttı.”
“KAN OLMAZSA YAŞAYAMAZLAR”
Kronik hastaların durumlarının kritik olduğuna değinen Dr. Tufan Ertop, kan bağışının insan hayatındaki önemine dikkat çekerek, “Kan bağışında sürdürülebilirliği sağlamamız lazım. Hem kronik hastalar hem de acil vakalar için kan ihtiyacı sürekli devam etmekte. Kronik hasta grupları özellikle talasemi hastaları büyük endişe yaşıyor. Bu hastalar ayda 2 veya 4 torba kan almak zorundalar. Dışarda binlerce talasemi hastası var. Ayda 4 ünite kan almazsa hayatları bitebilir. O kan olmazsa yaşayamazlar. Pandemi döneminde bize ulaşan hastalar, ‘Biz ölecek miyiz?’ diye sordu. Çok endişelendik. İnsanlar bize gelemiyorsa biz onlara gidelim dedik. Mahalle ekipleri kurduk. Araçlarımızı yönlendirdik. Artık bağış sayılarına bakacak durumda değiliz. Kan herhangi bir fabrikasyon ürünü değil. Tek kaynağı insandır ve yapılamayan tek ilaçtır. Bu bulunamadığı takdirde istemediğimiz durumlar gerçekleşebilir. Bu nedenle çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“BAĞIŞTAN İMTİNA EDİYORLAR”
Vatandaşların virüs nedeniyle kan bağışında bulunmaktan imtina ettiklerini belirten Dr. Ertop, virüse karşı tüm önlemleri aldıklarını, kan bağışçılarının endişeye kapılmaması gerektiğini söyleyerek, “Türk Kızılay’ı olarak kan bağışı için gelen kişiler ve personellerimiz için tüm önlemleri alıyoruz. Tüm kan bağış birimlerimizde günlük rutin temizlikler yapılır, cihazlarımız dezenfekte edilir. Tüm çalışanlarımız normal dönemde olduğu gibi steril malzemeler, tek kullanımlık torbalar kullanır. Her bağışçıda eldiven değiştirilir. Pandemi dönemine ek olarak çalışanlarımız maske, gözlük ya da siperlik kullanmaya başladı. Sosyal mesafeye uyulacak şekilde bağış yataklarının arası açıldı. Hatta araya cam bölmeler konuldu. Alınabilecek tüm tedbirler üst düzeyde alındı. Böyle olunca riski minimum seviyeye düşürdük. Bağışçılarımızın böyle bir endişeye kapılmasına gerek yok” sözlerine yer verdi.
FATMA ARSLAN