Kalp ritim bozukluğu olanlar enerji içeceği içtiğinde aniden ölebilir
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Akpınar, ritim bozukluğunun kalbin aniden durmasına ve ölüme yol açabileceğini söyleyerek, "Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor" dedi.
Günlük hayatta yorgunluk hissini bastırmak ve zindelik
kazanmak için sıkça tüketilen enerji içecekleri, kalp sağlığı için ciddi
riskler taşıyor. Özellikle sınav dönemi uzun saatler ders çalışan genç
çocukların, ağır fitness yapan gençlerin ve masa başında uzun saatler çalışan
yetişkinlerin sıkça başvurduğu enerji içeceği tüketimi, hayati tehlikeleri de
beraberinde getiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Akpınar, bu konuyla ilgili
yaptığı açıklamada, kalp hastalığının ileri yaş hastalığı olduğunu belirterek,
"Ancak tansiyon ve şekeri olan ayrıca sigara kullanan kişiler daha fazla
risk altında oluyor. Kalp hastalığı dendiği zaman hepsini kapsamıyor ayrıca
ritim bozukluğu var. Ritim bozukluğu kalbinin aniden durmasına ve ölümle sonuçlanabilir.
Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji
içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir
anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor. Bu tarz ritim
bozukluklarını siz fark etmeyebilirsiniz. Bir EKG çektirmediyseniz ayrıca efor
testi yapılmadıysa hiç haberiniz olmayabilir" diye konuştu.
Akpınar, şöyle devam etti:
"Beslenme biçiminin bozulması ve insanların
olabildiğince hareketsiz olması sebebiyle damarlardaki darlıkların sıklıkları
da fazla olmaya başladı. Bunlara bağlı olarak damar tıkanıklıklarına bağlı daha
fazla kalp krizleri görüyoruz. Son zamanlarda gelişen teknoloji ile beraber
damar tıkanıklıklarını daha erken fark etmeye başladık. Eskiden biz
hastalarımıza koşu testi yaparken şimdi sanal anjiyo yaparak hastalıkları daha
erken fark edebiliyoruz. Yıllardır kullandığımız tomografi cihazları teknolojik
olarak geliştikçe çekim sıraları daha kıskanmaya başladı ayrıca daha kaliteli
görüntüleme elde etmeye başladık. Daha önce efor testinde çoğu hastanın
hastalığını göremeyebiliyorduk. Damarları tıkalı olan hastalarda efor testi
yapıyorduk ve her şey normal çıkıyordu. Yani damarları tertemiz olan kişileri
de anjiyo yapıyorduk. Bu sanal anjiyo teknolojisi gelişince daha genç yaşta
daha fazla gerçek hastayı yakalama şansına sahip oluyoruz."
Akpınar, "Kalp krizi vakalarında 40 yaşları bizim için
genç olmasına rağmen artık 30 yaşlarını da görebiliyoruz. Sahalarda gördüğümüz
ve aniden kalbi duran gençlerin damar tıkanıklığından ziyade ritim bozuklukları
var. Kalp krizi ve ritim problemini birbirinden ayırmak lazım. Etin
bozukluklarını standart muayenede göremezsiniz. EKG ve ekokardiyografi
grafiğini görmeniz lazım. Özellikle ağır spor yapanlar ve risk faktörü olanlar
bu kontrollerden geçmesi gerekiyor. Ailenizde ikinci ve üçüncü dereceden de
akrabalarınız da ani kalp ölümü varsa sizlerde mutlaka kalp muayenesi
yaptırması gereklidir" dedi.
İHA