Kaleiçi’nde alan yönetimi sesleri
Antalya'da meydana gelen sağanak yağış ve fırtına nedeniyle üzerinde kaçak yapı bulunan ve kentin önemli tarihi mirası olan kale surlarının bir bölümü yıkıldı. Bu olayın ardından Kaleiçi'nde kaçak yapılaşma sorununa çözüm bulmak için "Alan Yönetimi" konusu yeniden gündeme gelirken Vali Hulusi Şahin’in, “Oraya münhasır bir yönetim tarzıyla çok mesafe kat edebiliriz” ifadeleri akıllara geldi.
Antalya'nın tarihi Kaleiçi bölgesinde sağanak yağış ve fırtına nedeniyle ortaya çıkan kaçak yapılaşma "Alan Yönetimi" modelinin tekrar ele alınmasını gündeme getirdi. Antalya Valisi Hulusi Şahin’in Lider Haber TV’de Ahmet Demir’in sunduğu Gün Başlıyor programında Kaleiçi ile ilgili olarak değerlendirilmesinde, “Kaleiçi'ni mutlaka böyle bir dantel işler gibi işlememiz lazım. Bu hususta biraz orada bir yetki karmaşasıyla da karşı karşıyayız. İlçe belediyesi var. Büyükşehir Belediyesi var. Valilik olarak bizim yetkilerimiz var. Kültür Turizm Bakanlığının yetkisi var. Burada bir karmaşa ortaya çıkıyor ve bunu çözmemiz lazım. Ya bu hususta belki bir ‘alan yönetimi’ düşünülebilir. Kaleiçi esnafının da fikri alınarak eğer böyle bir şey olursa, oraya münhasır bir yönetim tarzıyla çok mesafe kat edebiliriz” ifadelerine yer vermişti.
BAHAR’DAN ALAN YÖNETİMİ ÇALIŞTAYI ÖNERİSİ
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar ise, şehrin gelişimini planlamak ve sorunları önlemek adına önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Bahar, Kaleiçi'nin çeşitli kurumların yetki alanında olmasına rağmen yaşanan yetki sorununun, "Alan Yönetimi" modelini gündeme getirdiğini belirtti. Bu modelin başarıya ulaşıp ulaşmayacağının, Kaleiçi'nin dinamiklerine uygun olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yaşanan kötü bir gelişmenin bizde bu tip şeyler uyandırmadan önce bunu planlamak ve şehrin önünü açmak bizim birinci vazifemiz. Maalesef bu vazifemizi her zaman yerine getiremiyoruz ve ne yaşadığımız bir sorun yaşadıktan sonra bunları görmemiz geliyor. Bizim sorun yaşamadan önce bir takım önlemler almamız gerekiyor. Burası şu anda koruma kurulu, Büyükşehir ve Muratpaşa gibi birçok kurumun yetki alanında, ama yetki sorunu var. Bu da akıllara ‘Alan Yönetimi’ni getiriyor” dedi.
Türkiye'de alan yönetimi ile yönetilen yerler olduğunu ve
bunun araştırıp incelenmesi gerektiğine dikkat çeken Bahar, “Bu alan yönetimi
ile yönetilen yerlerin ne kadar başarılı olduğunu ölçmek lazım. Bunun Kaleiçi
için uyarlanıp uyarlanamayacağına bakmak lazım. Tabii ki eğer iyi yönetilirse
birinci amacımızın buranın Antalya tarafından başta Sayın Valimiz olmasıyla
yönetilmesi olduğunu düşünüyorum. Önce bunun zorlanmasının daha önemli olduğunu
düşünüyorum Antalya'nın dinamiği Kaleiçi. Alan yönetimi için bir çalıştay yapıp
çok iyi anladıktan sonra çerçevesini çok iyi çizdikten sonra daha iyi
görülebileceğine inanıyorum. Devletin sahiplendiği bir alan yönetimi olmasında
sakınca olmadığını düşünüyorum. Fakat sadece alan yönetimi diye düşünüp de
taşırmadan ne olduğu şehrin dinamiklerini anlatmazsak çalışmalarını lobi
desteğiyle birlikte yapamazsak o da eleştirilen bir kurum haline gelebilir.
Bugün yapalım yarın olsun değil, şehri anlatarak yapılması gerektiğinin ve
Antalya için ne kadar faydalı olacağını anlatmamız lazım” diye kaydetti.
YETKİL: ALAN YÖNETİMİ İYİ ANLATILMALI
Antalya Kaleiçi Otelciler ve Esnaflar Derneği (AKOED) Başkanı ve ATSO 36. Grup Komite Başkanı Hasan Yetkil ise Kültür Turizm Bakanlığı ve Valilik tarafından "Alan Yönetimi" hakkında bilgilendirilmek istediklerini belirtti. Kaleiçi'nin acilen bir irade ile yönetilmesi gerektiğini ve turizmdeki olumsuz etkilerin önüne geçmek için bu konunun hızla ele alınması gerektiğini belirterek “Özellikle Kaleiçi'nde gece ses ve gürültü nedeniyle online satış sitelerinde kötü yorumlar almaya başladık. Buradaki kültür turistlerini başka yerlere kaybetmeye başlıyoruz. Artık bölge değişmeye başladı ve bu geri dönüşü olmayan bir çıkmaza giriyoruz. Kale içinde turizm bitiyor. Acil bir irade gösterilmesi ve alan yönetimi konusunda Kaleiçi'nin ve insanların bilgilendirilerek bir iradenin devreye sokulması gerekiyor. Kaleiçi eski günlerini kaybetme riski taşıyor. Kültür turistlerini kaybetmeye başladık. Antalya turizminin başlangıcı Kaleiçi'dir. İnsanlar turizme Antalya Kaleiçi'nde başladı, evlerimizde başladı, pansiyonlarda başladı” dedi.
Kaleiçi'nin kültür turizmindeki öneminin altını çizen
Yetkil, Antalya'nın turizm başlangıcının Kaleiçi olduğunu vurgulayan Yetkil,
bölgenin turizm potansiyelinin korunması ve geliştirilmesi için acil önlemlerin
alınması gerektiğini belirtti.
YELİZ GÜL EGE: TEK ADRESTEN YÖNETİLSİN
Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Yeliz Gül Ege Kaleiçi’nin tek bir adresten yönetilmesi gerektiğini savunarak yerel yönetimlerin Kaleiçi’nin önemini farkında olmadıklarını ifade etti. Ege, Kaleiçi’nde çok başlılığın bir çözüm getirmediği belirterek, “Buradaki çok başlı yapının elbette ki yıllar içinde çözümsüz olan sorunlara çok da çözüm getirmediğini gördük. Bir şeyin birden fazla sahibini faydalı olmadığını görüyoruz. Burası Antalya ‘kaşıkçı elması’ diye tabir edilen bir yer ve herkeste bunu dile getiriyor. Buradaki yetki karmaşası nedeniyle bir sokağının Büyükşehir’e ait, saksıların Muratpaşa’ya ait olması gibi komik durumlar yaşanıyor. Dolayısıyla tek adresli olması lazım. Buranın tanıtımında analizlerinin de düzgün yapılabilmesi için buranın geleceği Antalya’nın her noktasından daha önemli ve yönetimler bunun bilincinde değil” dedi.