KALAYCILIK MESLEĞİ KORONAYA DİRENİYOR

Teknolojiye yenik düşen meslekler arasında bulunan Kalaycılık mesleğine bir yenilgi de pandemiden geldi. Kalaycılık yaparak geçimini sağlayan Gürkan Demir, turizme bağlı satışların Koronavirüs döneminde düşüşe geçtiğini söyleyerek, “Bizim işlerimiz turizme bağlı, turizm iş yaparsa biz de iş yaparız” dedi

Mutfaklarda bakırdan üretilen malzemelerin yerini çelik, alüminyum ve teflon malzemelerin almasıyla zor günler yaşayan kalaycılık mesleğinin son temsilcileri mesleklerini yaşatıp, gelecek nesillere aktarmak istiyor. Teknolojiye yenik düşen kalaycılık, son dönemde tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs ile de mücadelesini sürdürüyor. Antalya’da yok olmaya yüz tutmuş birçok mesleği içerisinde barındıran Demirciler ve Sobacılar Çarşısı’nda turizm satışlarıyla ayakta kalan kalaycılık mesleğini icra eden Gürkan Demir, “Son dönemlerde bakıra geri dönüş var ama 1990’lı yıllardaki gibi bir hareketlilik yok. Bizim işlerimiz genel olarak turizme bağlı. Daha çok oteller ve Osmanlı mutfakları gibi işler yapıyoruz. Perakende de çok fazla talep olmuyor. Turizm iş yaparsa biz de iş yapıyoruz. Bu yıl Koronavirüs nedeniyle işlerimizde durgunluk var. Normalde bu zamanlarda durmadan çalışmamız gerekiyordu ama oturuyoruz” diye konuştu.

“ÖNÜMÜZÜ AYDINLIK GÖRMÜYORUM”

Dededen kalma Ata zanaatı kalaycılığı 4 yıldır yapan Gürkan Demir, yaptıkları işi kapalı bir kutuya benzeterek, “Kalay, polisaj, bakır tamiratı ve üretim işleriyle uğraşıyoruz. Kaybedilmemesi gereken ve devamının gelmesi gereken bir iş yapıyoruz. Kalaycılık mesleği aslında kapalı bir kutu. Zaman zaman yükselişe geçebiliyor bu da küçük de olsa bir ışık yanmasına neden oluyor. İleride çocuklarım bu işi yapmak isterse mutlu olurum ancak bu mesleğin çok uzun yıllar devam edeceğini düşünmüyorum. Önümüzü aydınlık görmüyorum” ifadelerini kullandı.

“ZOR ŞARTLARDA ÇALIŞIYORUZ”

Bakırın kalaylanma aşamalarından bahseden Demir, kömür ocağında zor şartlarda çalıştıklarını,  Antalya’nın yaz günlerinde bile havanın kendilerine serin geldiğini dile getirdi. Gürkan Demir, “Antalya’da insanlar eve girince serinliyor biz kömür ocağından sokağa çıktığımız zaman serinliyoruz. Çünkü yaptığımız iş çok sıcak ortamda gerçekleşiyor.  Zor şartlarda çalışıyoruz. Bakır, kalaylanma aşamasına gelmeden önce asitle temizleniyor ardından yakılıyor ve yeniden asitlenip kalay aşamasına geliyor. Bu işlemleri yaklaşık 170-200 santigrat derecede gerçekleştiriyoruz. Antalya’nın sıcağı bize bu işlemlerden sonra serin geliyor” sözlerine yer verdi.

FATMA ARSLAN