KADIN ÇİFTÇİLERİN DON NÖBETİ
Antalya Aksu’da kadın çiftçiler soğuk hava sebebiyle ürünlerinin donmaması için sabaha kadar seralarda nöbet tuttular.
Antalya Aksu’da kadın çiftçiler soğuk hava sebebiyle ürünlerinin donmaması için sabaha kadar seralarda nöbet tuttular.
Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün zirai don uyarısı yapmasının ardından Antalya’nın Aksu ilçesinde üretici kadınlar, gece seralarında soğuğa karşı ürünlerini korumak için seralarından ayrılmadı. Sobaların odunla doldurulup yakıldığı don nöbetinde gözlerini biran olsun ürünlerden ve sobadan ayırmayan kadın çiftçiler "Bunu yapmazsak, bir yıllık emeğimiz birkaç dakika da yok olur" dediler.
Antalya’nın Aksu ilçesinde çeşitli mahallelerde domates, biber, salatalık üretimi yapan kadınlar, gündüz ürünlerini topladılar, gece boyunca soba yakarak seralarında nöbet tuttular. İhsaniye Mahallesi’nde salatalık üretimi yapan ve soğuğa karşı gündüz hazırlık yaptıklarını ifade eden Çiğdem Sarıtekeli, "Aksu’da çiftçilik yapıyoruz, gündüz bunun için odunları ayarlıyoruz. Çocuklarımıza baktığımız gibi seralarımızdaki ürünlere bakıyoruz. Bugün çok soğuk, eksilere düştü. Hem seracı hem ev kadını olarak gerçekten işimiz zor’ dedi.
Kış gününde en zor işin soba yakmak olduğunu kaydeden domates üreticisi Şerife Pesen, "Çiftçinin en zor işi kış gününde soba yakmak. Biz böyle soğuk havalarda bu sobayı yakmaksak, bir gecemiz bir yılımızı alır. Yakarsak mahsul alırız. Gündüz de çalışıyoruz serada. Soğuk zamanlarda gece de soba yakıyoruz’ dedi. Üretici olarak, gece boyunca sebzeleri yetiştirmek için, sabaha kadar soba yaktıklarını kaydeden Pesen, ‘Çocuk gibidir ürünler, soğuktan çabuk etkilenir. Çalışmasak, bunları yetiştirmesek millet ne yesin?" diye konuştu.
Çamköy Mahallesi’nde üreticilik yapan Samiye Çite, "Gündüz ayrı, akşam ayrı çalışıyoruz. Mecburen hava soğuk ve eksilere düştüğü için sobalarımızı yakıyoruz. Yakmazsak bir yıllık emeğimiz bir saatte yok olur, geriye bir şey kalmaz. Yakmak zorundayız. Sabaha kadar don nöbetimiz devam edecek. Bu şeklide ürünlerimizi korumaya çalışıyoruz" dedi.
Topallı Mahallesi’nde biber üretimi yapan Münevver Basak ise don nöbeti esnasında yaktığı sobanın başında şunları söyledi:
"Mahsullerimiz üşümesin diye bu gece soba yakıyoruz. 15 dekar alanda biber ve domates yetiştiriyoruz. Üreticiliğin her türlü zorluğu var. Gece sabaha kadar çalışıyoruz. Gündüz kalkıp ayrı çalışıyoruz. Bu gece belki biraz uyuyabileceğiz. Mecburuz ürünlerimizi beklemesek olmaz".
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz