İYİSİYLE, KÖTÜSÜYLE...
Genelde vedalarda veyahut yeni yıl öncesinde “acısıyla tatlısıyla sevinciyle hüznüyle geride bırakıyoruz” diye yazılır. Tıpkı bu hafta için yazılabileceği gibi.
***
Pazartesi günü yeni haftaya başladığımız ilk saatlerde
Pensilvanya'dan gelen haber elbette dünyadan dine ve millete kötülük eden
birisinin gitmesiyle sevindirmişti belki çoğunluğumuzu.
***
Sadece 15 Temmuz hain işgal girişiminde şehit olanların
aileleri veya o gece kabusu yaşayanlar değildi elbette sevinen. Kumpaslarla
zindanlara atılan vatanperver insanlar, kaset ve şantajlarla yıkılan hayatlar,
soruların çalınmasıyla geleceği karartılan binlerce vatan evladı pek tabi ki
sevinmişti.
***
Bu dünyada hesap vermekten kaçanların ilahi adalete vereceği
hesap elbette inancımızın gereği yüreğimizi ferahlatıp içimizi de soğutuyordu
ki, o 15 Temmuz gecesi yaptıkları ile Kahraman unvanı kazanan Ankara
Kahramankazan'dan gelen saldırı haberi içimize kor bir ateş düşürdü.
***
PKK terör örgütünün üstlendiği alçak saldırıda beş canımızı
vatan toprağına emanet ettik. Savunma
sanayimizin adeta kalbi olan, Gökbey, Atak, Aksunsur, Hürjet ve 5.nesil savaş
uçağı gibi gurur kaynağımız olan, göğsümüzü kabartan projelerin üretim
merkezine yapılan saldırı elbette sıradan görülemeyecek kadar çok önemli.
***
Güvenlik ve istihbarat zafiyeti var mıdır yok mudur
tartışmalarını ortaya atmak saldırıyı sulandırmaktan ve farklı mecralara
çekmekten başka bir işe yaramaz. Onun için boş konuşanlara bakmak yerine bu
saldırının asıl amacına bakmak çok daha önemli.
***
Hem her geçen gün hızla üretimi yapılan ve tam bağımsız hale
gelmesi için gayret gösterilen savunma sanayimizin yükselişini engellemek hem
de salı günü grup toplantısında MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı terörü
bitirme çağrısına balta vurmak, sekteye uğratmak için değerlendirmek bana göre
daha doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmelidir.
***
İşte o alçak ve hainler bize bu bakış açısıyla darbe vurmak
için her türlü fırsatı değerlendirir ve yenisi için fırsat kollarken bizim bir
olmamız tüm bu zorlukları birlik ve beraberlik içerisindeler aşmamız gerekir.
Yunus Emre'den dediği bölünürsek yok oluruz. O halde...