İstifa mı?

Transfer sezonu dün itibariyle resmen açıldı.

Aslında taraftarın en heyecan duyduğu dönem, bu dönemdir.

Ancak Antalyaspor’da işler baya değişti. 

Taraftar “transfer nerede?” sorusunu bile sormaktan vazgeçti. O kadar ümitsiz ve hevessiz...

30 Mayıs’ta düzenlenen Alex de Souza’nın imza töreninde “transfer tahtası ne zaman açılacak?” diye sorduğumda Sayın Başkan biraz da tepkili bir cevapla, “transfer sezonu açılana kadar engel kalkacak” sözlerini kullanmıştı. 

Transfer sezonu açıldı ve halen ses yok. Şimdi ise temmuzun ilk haftası konuşuluyor. Sonuç itibariyle bu tahta açılacaktır, bundan hiç şüphem yok. Mutlaka bir hesap çalışması yapılıyordur ancak şunu da söylemekten imtina etmiyorum; tahta çok hızlı şekilde açılıp aynı hızla transfer işi bitirilmeli. 

8-10 futbolcunun kaldığı kadroya yapılacak bu takviyelerin tüm sezonun yükünü kaldıracağını göz ardı etmeyelim, öyle ki devre arası transfer sezonunun imzasız geçeceğini düşünüyorum. 

Şu an FIFA’da görünen dosya sayısı 5 olsa da arkası çok büyük. Sayısını bilmeme karşın insanları umutsuzluğa sürüklememek adına şu an için dile getirmeyeceğim.

Bu arada transfer ekibinde de beklenen değişim gerçekleşmiyor. Geçen sezon başında ortaya koyulan transfer başarısında etkin olan Seçkin Özdil ve Burak Uysaloğlu takımla birlikte devam ediyor. Alex de Souza’nın gelişiyle kademe atlaması beklenen Furkan Güzel için ise tam tersi bir durum söz konusu. Hakkında ortaya koyulan iddiaların ardından Güzel ile yolların ayrılması gündemde.

Gelelim sosyal medyada ısrarla dile getirilen "yönetim istifa" çağrılarına... 

Her kişinin eleştiri hakkı saklıdır. İstediğini hatta bu yazıyı dahi eleştirebilir. Fakat olası bir istifada elinde bavul dolusu parayla gelecek birisi olmadığı takdirde kulübün çok daha kötü bir noktaya gideceğini net şekilde görebiliyorum. Şu an istifa değil icraat zamanı. Şu an için yaklaşık 1.2 milyon Euro’ya transfer engeli kalkıyor ama bununla da iş bitmiyor. Yeni sezon öncesi 4-5 milyon Euro’luk bir kaynak gerekli ki başkan bu konuda çevresine rahatlatıcı ifadeler kullanıyor. Bir şeylere güvenmese bu kadar az zaman kala kafasının bu kadar rahat olabileceğini sanmıyorum. Kısa zaman kaldı, hep beraber göreceğiz.