İSTEMEZÜKÇÜ ZİHNİYET 'PİYAZ' KADAR MEŞHUR!

Antalya'da her dönem bir 'istemezükçü' zihniyet vardır. Geçmişten günümüze kadar hep süre gelmiştir bunlar. Bana göre bu şehrin ‘piyazı’ kadar bunlarda meşhur olmuştur. Kent adına yapılan iyi veya kötü bir şey karşısında dururlar, hiçbir şey istemezler ve itiraz ederler. Beğenmezler. İyi ya da kötü onlar için fark etmez. Yeter ki istemesinler!

Ya yargı yoluna giderler ya da zırt pırt toplantılar yaparak milletin kafasını karıştırıp mide bulandırırlar. Hep muhaliftirler. Neredeyse gölgelerine bile muhalif olurlar. Aslında bu zihniyet bu memlekette yeni değil. Tarihçeleri 1930’lara kadar dayanıyor.

Yani Antalya’da ‘istemezükçülük’ eski bir gelenekmiş. Bunu ben değil tarihçiler söylüyor. Bakın Antalya’da hepimizin çok yakından bildiği tarihçi yazar Hüseyin Çimrin, bu zihniyet yüzünden Antalya’nın neler kaçırdığını bir dönem SABAH Akdeniz’deki köşesinde yazmıştı.

Çimrin, istemezükçülerin 1930'lu yılların başında dönemin Valisi Hüsnü Karakaş'ın Saat Kulesi önünden başlayıp, Dönerciler Çarşısı'na oradan da Doğu Garajı'na bağlanan caddeyi yaptırdığı dönemde tepki vermeleri olduğunu belirtmiş.

Çimrin o gün yapılan eleştirileri, "Vatandaş o tarihe kadar böyle geniş bir cadde görmemiş. Cadde ilk yapıldığında, 'bu kadar geniş bir cadde mi olur' diye tepki gösterenler çok oluyor. Hatta, 'bu yola tayyare mi inecek' diyenler bile var. Ancak bu eleştiriler yıllar içinde haksız çıkıyor. Cadde, kentin en modern caddesi oluyor" cümleleriyle anlatıyor.

Antalya'nın tarihte kaçırdığı en büyük fırsat ise bu istemezükçüler yüzünden tren yolu olmuş. Aslında bu kayıplar saymakla bitmiyor. İnanmayanlar Hüseyin Çimrin’i arayıp sorabilirler. Geçmişte, Kentin ilk oteli Park Otel Hükümet Konağı Tünektepe Döner Gazino Valilik Konutu Toptancı Hal Eski Sanayi istenmemiş.

Yakın tarihte ise Konyaaltı Sahil ve Boğaçayı Projesi, tramvay, Kurvaziyer Limanı, Antalya 100. Yıl Spor Kompleksi, Expo 2016 Alanı, Köprülü Kavşaklar, Batı Çevre Yolu. Peki bugün bu istemezükçüler neyi istemiyorlar? KIRCAMİ İMAR PLANI’nı.

Eskiden olduğu gibi yine bu plan için zırt pırt dava açıyorlar. Harçları toplasak okul yapılır vallahi. Yani o bizim piyazımız kadar meşhur hale gelen istemezükçü zihniyet yine ortaya çıktı (Hortladı).

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 08 Şubat 2022 tarihinde onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama bölgesi 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planı davalık oldu. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, 15 Şubat 2022 tarihinde askıya çıkarılan 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararının kısmi iptali ile yürütmenin durdurulması için dava açtı.

Dava kapsamında Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan Fırnaz Koyu, Antalya merkez batı bölgesi, Aksu Çayı kıyısı, Kundu Sakızbucak orman alanı, Manavgat ve Gazipaşa gibi yerler bulunuyor.

Dava konusunda Akdeniz foku yaşam alanları, sit alanları bahane ediliyor. Bir sürü hikaye. “Benim oğlum mektep okur, döner döner bir daha okur” misali bu dava işi de böyle oldu.

Herkesin umutlandığı bir anda KIRCAMİ İMAR PLANI yine davalık oldu. Başa dönülürse şaşırmam. Çünkü İSTEMEZÜKÇÜLER bu şehrin bir adamı ileri gitmesini istemiyor. Haydi biz o meşhur piyazımızı yiyelim, yoksa bunlar ona da karşı çıkacak. Çarşı her şeye karşı çünkü.

KİM BU AYRICALIKLI KİŞİ?

Antalya bir gariplikler şehri. Kimisi bir şeyleri istemez, kimisi de çaktırmadan yapılmaması gerekenleri milletin gözünün içine soka soka yapar. Bizim istemezükçüler ortada görünmez. Ne bu istemezükçüler ne de devletin ilgili makamları yapılan hukuksuzluğa dur demez, diyemez veya dedirtmez. Her daim imtiyazlı birileri ortaya çıkar!

Konyaaltı Yavuz Özcan Parkı yanı, eski Sağlık Meslek Lisesi’nin altından denize inilen bir yer var. Falezlerin dibinden. Hemen yanında DSİ Sosyal Tesisi ile Valilik Konutu yer alıyor. Şimdi buraya birileri çıkıp koskoca İSKELE yapmış! Sanki Belek sahilinde 5 yıldızlı bir otelin iskelesi gibi. Kör göze soka soka yapılmış bu İSKELE KONDU!

Kim nasıl yapmış bilmiyorum. Bu imtiyazlı kişi de kim bilmiyorum. Bildiğim bir şey var o da bu bölgenin Yat Limanı girişi ve teknelerin manevra alanı olduğudur. Bir de SİT bölgesi. Hem de Cumhurbaşkanlığı kararıyla öncelikli koruma alanı ilen edilen bir bölge oluşu. Hakikaten çok merak ettim bu cesur yüreği! Kimdir diye…

Yahu, bu memlekette bu işlere bakan Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın İl Müdürlüğü yok mu? Sahil Güvenlik, Muratpaşa ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimleri ne iş yapar?

Hadi bir silkelenin de bu imtiyazlı kişiyi bulun. Kimmiş, nasıl yapmış, kim izin vermiş bu İSKELEYE. Açıklayın, bizde yazalım. Kamuoyu merak içinde kalmasın.

KIŞI DA YAZI DA BİTMEZ

Antalya’nın ne kışı ne de yazı bitmez. Bir taraftan karlı dağlarında kayak yaparken diğer yandan yaz-kış denize girebilirsiniz. Bunun en canlı örneği Söbüçimen Yaylası.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, memleketi Alanya’daki Söbüçimen Yaylası burası. Geçen gün Bakan’ın kardeşi Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu birkaç kare fotoğraf paylaştı yayladan, yayla yollarından. Hem de ne görüntü. Üç-dört adam boyu kar!

İnsan o devası kar tünellerini görünce ürküyor. İnanın Antalya’nın farklı farklı doğası ve yüzü var. Sahili başka yaylası başka. Bu görüntülere bakınca, “Bu memleketin kışı da yazı da bitmez” diyor insan.