İSTANBUL’UN KANSERİ ANTALYA’YA SIÇRADI!

Yazımın başlığı ile sağlığın uzaktan yakından ilgilisi yok. Sadece İstanbul’da İETT otobüslerindeki arazı hastalığının yavaş yavaş Antalya’ya da sirayet etmesidir.

Herkesin malumu, Antalya’da yaklaşık 489 özel halk otobüsü var. Bunların tamamı toplu ulaşımda kullanılıyor. Birçoğunun yaşı ise yani modeli ise hayli eski!

Bir dönem iki minibüs sahibinin birleşip bir otobüse dönüştürülenlerini saymaz isek. Onların yaşı da neredeyse 10’a yaklaştı. Anlayacağınız toplu ulaşımdaki otobüsler yaşlandı ve eskidi.

Hal böyle olunca birçoğu zaman zaman arıza yapıp yollarda kalmaya başladı. İç donanımları ise birçoğunun kırık dökük, koltukları yırtık, iç kısmı pislikten geçilmiyor.

Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüslerde kangren olan arıza hastalığı taaa buralara kadar sıçramış durumda. Bir an önce birileri bu işe neşter vurmazsa Boğaz’daki otobüs itme manzaraları burada da yaşanmaya namzet görünüyor.

Peki, bu noktada otobüsçüler ve Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor diye soracak olursanız vallahi de billahi de kocaman bir hiç. ‘Saldım çayıra mevlam kayıra’ gidiyor her şey.

Amma iş zam meselesine gelince herkes aslan kesiliyor, pençelerini gösteriyor. Olmadı 160 otobüs seferden çekilerek sefer yavaşlatma eylemine geçiliyor. Kimi zamanda kontak kapatma tehditleri yapılıyor.

İstedikleri zam ve desteği alan otobüsçü esnafının da dönüp bir kendisine bakması lazım. Yıllarca bu işten para kazanıyorsunuz amma araçlarını niye yenilemiyorsunuz?

Tabi birileri çıkıp, “Bu ekonomik ortamda böyle bir şey olur mu kardeşim” diyebilir. Bende, “Bu iş dünde böyleydi. Pandemi öncesi kazanırken aklınız neredeydi yapmadınız”  derim.
Tamam. Şuan para kazanmıyor olabilirsiniz amma değişim vakti gelen otobüslerinde yenilenmesi gerekir. Çünkü önümüz yaz ve klimalarda çalışınca biliyorum ki birçoğu yolda kalmaya namzet.

İş bu hale gelmeden, testi kırılmadan mutlaka önlem alınmalı, kansere çare bulunmalı. Yoksa bu kanser Antalyalıları hasta etmeye hazır ve hazır görünüyor.

İnanmayan gazeteci Murat Şentürk’ün 22 Mart’ta sosyal medya hesabından yaptığı bir otobüs arızasına ilişkin vatandaşın yaşadığı sıkıntıya ait paylaşıma bir göz atsın!

GENÇLERE ÇEVRE DERSİ

Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin yaşlı evlerinde kalan kadınlar, dün gençlere ders niteliğinde bir çevre hareketine imza attı. Eli öpülesi o kadınlar ‘Yaş 70’miş iş bitmemiş’ dedirtti.

Efendim, yaşlı evinde konaklayan kadınlar, komşudan, mahallesinde bakkaldan topladıkları atıkları kıyafete dönüştürüp podyumda sergiledi. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrenin önemine dikkat çekti.

Yaklaşık 2 ay harıl harıl atıklarla haşır neşir olan kadınlar, yumurta kabuğundan takı, plastik fileden şapka, gazete kağıdından küpeyle tamamladıkları geri dönüşüm kreasyonu oluşturdu.

Pandemi nedeniyle etkinlikler ertelenince birer çeyiz gibi sandıkta saklanan o elbiseler, ‘18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası' nedeni ile sandıktan çıktı. Kreasyonda yenilendi.

Köpük tabaklardan etek, plastik çatallardan şapka, pet şişe kapaklarından mont, pandemiyle birlikte hayatın ayrılmaz parçası olan maske ve eldivenden yapılan gece elbisesinin yer aldığı 21 kıyafet, Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde düzenlenen defileyle tanıtıldı.

Defileyi 5 yıl önce kaybettiği Alzheimer hastası annesi kendisi unutmasın diye sakallarını kırmızıya boyayan modacı Tanju Babacan da izledi.

Burada önemli olan yaşlılarımızın gençlere örnek olup çevreye sahip çıkılmasını istemelerinin mesajı. Zarif hanımefendilerin verdiği çevre dersi inşallah gençlerin kulağına küpe olur.

TENCERE DİBİN KARA!

Antalya’da son dönemde Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın eski ve yeni başkanları arasında sosyal medyada üzerinden yaşanan tartışma(atışma) kabak tadı verdi.

Niyazi Özçelik, mevcut Başkan Mehmet Ali Alkan’ın tutuklanması sonrası olağanüstü yapılan kongrede başkanlığa seçilmiş ve 2.5 yıl gibi bir süre bu görevi yürütmüştü.

Dava devam ederken tahliye edilen Alkan, normal seçim sürecinde yeniden aday oldu ve seçimi az bir farkla da olsa kazanıp koltuğu geri aldı ve yeniden başkan oldu.

Buraya kadar her şey olabilecek bir gelişme. Ancak bu süreçten sonra işler değişti. Koltuğa oturan yeni başkan eski defterleri karıştırdıkça faturalar ortaya çıkınca küplere binmiş.

Sonra? Mehmet Ali Alkan, eline sazı alıp sosyal medyadan Özçelik’in kirli çamaşırlarını dökercesine veryansın etmeye başladı. Tabi bu arada yargılandığı davada 5 yıl ceza alınca ortalık yeniden hararetlendi.

Bu karardan sonra Niyazi Özçelik’te alttan alttan taksici esnafı ile kulise başlayınca Başkan Alkan’ın sinirleri gerildi. Sosyal medyadan gaza basıp elinde ne var ne yok açıklamaya başladı.

Özçelik’te çıkıp aynı üslupla cevap verince iş, “Tencere dibin kara seninki benden kara” ya dönüştü. Oysaki ne Alkan’ın ne de Özçelik’in yaptığı zerre kadar esnafın işine yaramıyor.

Beyler! Kendinize gelin ve kör aşıklar gibi atışmayı bırakıp işinize bakın. Şoför esnafı proje bekliyor, vaatlerin yerine getirilmesini, evine götüreceği ekmek parasının artıracak yolların bulunmasını bekliyor.

Hadi bırakın bu boş işleri. İşinize gücünüze bakın.