İsrail, hapishaneleri sistematik işkenceyle "cehenneme" dönüştürdü
İsrail ordusunun 1 yıldır soykırım uyguladığı Gazze Şeridi'nde alıkoyduğu binlerce Filistinli, götürüldükleri hapishanelerde işkence, cinsel saldırı, aç bırakılma gibi çeşitli insan hakları ihlallerine maruz kaldı.
İsrail'in karadan işgale giriştiği 27 Ekim 2023'ten bu yana
Gazze'de alıkonulanlar arasında kadınlar, çocuklar, doktorlar, sağlık çalışanları
ve sivil savunma görevlileri de bulunuyor.
Yalnızca "savaşabilecek yaşta" olmaları veya
Filistin direnişini desteklemeleri sebebiyle alıkonulan binlerce Filistinliden
bir kısmı serbest bırakılırken, diğerleri hala İsrail hapishanelerinde tutuluyor.
İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem'in raporunda,
İsrail ordusunun, alıkoyduğu Filistinlilere kaşı sistematik taciz, işkence ve
tıbbi ihmal politikası uyguladığına dikkat çekildi.
Alıkonulan Filistinlilerin, İsrail hapishanelerinde keyfi ve
sürekli şiddet, işkence, cinsel saldırı, hakaret, eziyet, aç ve uykusuz
bırakılma, tıbbi ihmal gibi durumlara maruz kaldığı kaydedildi.
İSRAİL HAPİSHANELERİ
"İŞKENCE KAMPLARINA" DÖNÜŞTÜ
B'Tselem'in, ağustos ayında yayımladığı raporda,
"İsrail hapishanelerinde kalan Filistinlilerin ifadeleri, hem sivil hem
askeri 12'den fazla cezaevinin, amacı insanlara kötü muamele etmek olan bir
kampa dönüştürüldüğü hızlı bir operasyonun sonuçlarını ortaya koyuyor. Bir
işkence kampı işlevi gören bu yerlere bir kez giren herkes en şiddetli acıyı,
kasıtlı ve bitmeyen eziyeti çekmeye mahkum oluyor." ifadeleri kullanıldı.
"Cehenneme hoş geldiniz: İsrail hapishaneleri işkence
kampları ağına dönüştü" başlıklı raporda, İsrail'in Gazze Şeridi'ne
saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten önce İsrail hapishanelerindeki
Filistinlilerin sayısının 5 bin 192 olduğu, Temmuz 2024'ten itibaren
hapishaneler ve gözaltı merkezlerindeki Filistinlilerin sayısının ise neredeyse
2 katına çıkarak 9 bin 623'e ulaştığı vurgulandı.
Alıkonulan Filistinlilerden 4 bin 781'inin yargılama ve
herhangi suçlama olmadan, "idari tutukluluk" kapsamında cezaevinde
tutulduğuna dikkat çekildi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde alıkoyduğu Filistinlilerin
sayısına ilişkin resmi bir bilgi bulunmazken, İsrail basını Gazze'de en az 4
bin 500 Filistinlinin alıkonduğunu belirtiyor.
"İSRAİL'İN
GUANTANAMOSU" SDE TEİMAN
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde alıkoyduğu Filistinlilere
yönelik cinsel istismar ve işkence başta olmak üzere insanlık dışı suçların
işlendiği tespit edilen Sde Teiman, Filistinlilerin en ağır muamele gördüğü
gözaltı merkezlerinden sayılıyor.
"İsrail'in Guantanamosu" olarak adlandırılan Negev
Çölü'ndeki Sde Teiman Gözaltı Merkezinde, Filistinlilere fiziki ve psikolojik
ihlallerin yapıldığı İsrail merkezli insan hakları kuruluşu "Sivil Haklar
Derneği" raporunda yer aldı.
Raporda, Sde Teiman'da "anestezi kullanılmadan ameliyat
yapıldığı, alıkonulanların acı verecek şekilde ellerinden kelepçelendiği, uzun
süre gözleri bağlı bırakıldığı, şiddet ve tıbbi ihmal uygulandığı"
vurgulandı.
Sde Teiman'da Filistinli bir esire tecavüz ettikleri
suçlamasıyla 10 İsrail askeri gözaltına alındı ve bu durum Tel Aviv yönetimine
yönelik bölgesel ve uluslararası düzeyde sert eleştirilere yol açtı.
Askerlerin gözaltına alınmasına karşı çıkan aşırılık yanlısı
sağcı İsrailliler ise Sde Teiman ile gözaltına alınan askerlerin götürüldüğü
askeri mahkemenin bulunduğu Beit Lid üssüne zorla girerek baskın düzenledi ve
olaylar çıktı.
Askeri üslere baskın düzenleyenler arasında İsrail'in aşırı
sağcı Miras Bakanı Amichay Eliyahu, iktidardaki Likud Partisi'nden milletvekili
Nissim Vaturi ve Dini Siyonizm Partisi'nden Zvi Sukkot bulunuyordu.
Söz konusu İsrail askerleri, 13 Ağustos'ta herhangi bir
iddianame olmadan soruşturmaya tabi tutulup ev hapsine alındılar. İsrailli
insan hakları kuruluşları, bu adımı askerlerin ve ordu komutanlarının cezadan
kurtulmasını sağlaya bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
İsrailli insan hakları aktivistleri de Filistinlilere karşı
"işkence yapıldığı şüpheleri" olarak tanımladıkları durumun
soruşturulması talebinde bulundu ve bunun Tel Aviv yönetimine Uluslararası
Adalet Divanı'na (UAD) kadar ulaşabilecek küresel bir zarar verebileceği
uyarısında bulundu.
Bu arada, UAD Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs'ta, İsrail
Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında "yakalama
kararı" başvurusunda bulunduğunu bildirdi.
İSRAİL
HAPİSHANELERİNDEKİ 48 FİLİSTİNLİNİN ÖLÜMÜ
Haaretz gazetesinde 29 Temmuz'da yayınlanan haberde, İsrail
ordusunun, İsrail hapishanelerinde 48 Filistinlinin hayatını kaybetmesine
ilişkin soruşturma yürüttüğü aktarıldı.
Bu kişilerin çoğunun Gazze'de alıkonulduğu ve 36'sının ise
Sde Teiman'da hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail Yüksek Mahkemesi, 18 Eylül'de insan hakları
kuruluşlarının gözaltı merkezinde ihlaller yaşandığını kanıtlamasına rağmen Sde
Teiman'ın kapatılması talebini reddetti.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir,
30 Haziran'da, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilere "su ve
yiyecek vermek yerinde kafalarından vurarak idam etme" çağrısında bulundu.
Ben-Gvir, 8 Temmuz'da, gözaltı merkezinin alıkonulan
Filistinlilerle "aşırı kalabalık olmasının iyi bir şey olduğunu"
iddia ederek Sde Teiman'ın açık kalması için baskı yaptı.
Aşırı sağcı söylemlerini artıran Ben-Gvir, 12 Eylül'de de
İsrail'in Gazze'de başlattığı soykırımda alıkonulan Filistinlilerin sayısının
iki katına çıkarılması adına 5 bin yeni gözaltı merkezi inşa etmek için ek
bütçe talebinde bulundu.
Yedioth Ahronoth gazetesinin 12 Eylül tarihli haberinde,
"Savaşın başlangıcından bu yana hapishane krizi en hassas güvenlik
sorunlarından biri ve hala çözülemedi." ifadesi kullanıldı.
Haaretz'in haberinde de "Sde Teiman'ın yanı sıra
İsrail'in kuzeyindeki Megiddo Hapishanesinin de alıkonulan Filistinlilere karşı
sürekli korkunç suçların işlendiği ve sistematik işkencenin yapıldığı
hapishanelerden bir diğeri olduğu" aktarıldı.
Megiddo'dan sızdırılan belgelerde yüzlerce alıkonulan
Filistinliye karşı çok sayıda korkunç saldırı ve işkence vakasının kayda
geçtiği, tutukluları aşağılamak için köpeklerin saldırtıldığı belirtildi.
GAZZE'DE
FİLİSTİNLİLERİN YARI ÇIPLAK ALIKONULDUĞU GÖRÜNTÜLER TEPKİ ÇEKTİ
İsrail ordusu, Aralık 2023'te neredeyse çıplak haldeki
alıkonulan Filistinlilerin görüntülerini çekerek işlediği ihlallere yenilerini
ekledi. Söz konusu fotoğraf ve videolar birçok sosyal medya aktivisti
tarafından paylaşıldı ve basında geniş yer buldu.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütünün (Euro-Med) o dönem
hazırladığı raporda, sosyal medyada sıkça paylaşılan görüntülerin gerçek
olduğu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinde yerinden edilen
Filistinlilerin sığındığı bir barınma merkezinde kaydedildiği doğrulandı.
Raporda, Filistinlilerin İsrail askerleri tarafından çıplak
bırakıldığı, işkence edildiği ve çıplak bir şekilde görüntülendiği vurgulandı.
Tel Aviv yönetimi ise fotoğraflardaki Filistinlilerin
"Hamas mensupları olduğunu, silah veya patlayıcı taşımadıklarından emin
olunması için çıplak bırakıldığını" iddia etti.
İSRAİLLİ CEZAEVİ
YETKİLİSİNE GÖRE, FİLİSTİNLİLERE KÖTÜ MUAMELE "RUTİN UYGULAMA"
Haaretz gazetesinin yayınladığı diğer görüntülerde,
vücutlarının üst kısmı çıplak Filistinlilerin elleri arkadan kelepçeli bir
şekilde sırt üstü yere yatırıldığı ve İsrailli gardiyanların köpeklerle
başlarının üzerine basarak geçtiği görüldü.
Gazetenin 7 Aralık 2023 tarihli haberine göre, İsrail
Cezaevi İdaresinden adı açıklanmayan üst düzey bir yetkili, söz konusu
görüntülerin Megiddo Hapishanesinde tutulan Filistinlilere yönelik "rutin
uygulama" olduğunu söyledi.
İsrailli yetkilinin "rutin" diye nitelediği bu
insan hakları ihlalleri, Yahudi hahamların, İsrail ordusuna Filistinlilere
işkence yapılmasına ve öldürülmesine izin veren fetvalarına dayanıyor.
İsrailli haham Meir Mazuz, Sde Teiman'da tutulan
Filistinliye tecavüz eden İsrail askerlerine destek vermişti.
Meir Mazuz'un o dönem gözaltına alınan askerlerle yaptığı
görüşmenin videolarında, onları "tutuklamak yerine ödüllendirmek"
gerektiğini söylediği dikkati çekmişti.
Fanatik görüşleriyle tanınan 78 yaşındaki haham Meir Mazuz,
Sefarad Yahudileri tarafından kurulan aşırı dindar Şas Partisi'nin ruhani
lideri sayılıyor.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği
saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 802
Filistinli öldü, 96 bin 844 Filistinli yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken,
halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da
tahrip ediliyor.
AA